Kırşehir’de yapılan arazi çalışmaları sırasında keşfedilen yeni bir böcek türü, bilim dünyasına kazandırıldı. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı’nda görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Ersin Demirel, keşfettiği türe eşinin ismini vererek bilimsel çalışmalara anlamlı bir dokunuş yaptı.

Doç. Dr. Mahmut Erbey tarafından toplanan örnekler, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Entomoloji Laboratuvarı’na götürüldü ve ardından türün teşhisi için Dr. Ersin Demirel’e gönderildi. Uzun süren incelemeler sonucunda, türün bilim dünyasında daha önce tanımlanmamış bir tür olduğu anlaşıldı. Yaklaşık 1,5 yıllık çalışmanın ardından, yeni türe “Emine” ismi verilerek bilimsel yayın süreci tamamlandı. Çalışma, uluslararası saygınlığı olan Zootaxa dergisinde yayımlandı.

CİXİIDAE FAMILYASINA AİT, BİTKİLER İÇİN TEHDİT OLABİLİR

Yeni keşfedilen türün, Cixiidae familyasına ait olduğu belirtildi. Demirel, bu böceklerin bitkiler için tehdit oluşturabileceğini belirterek, “Bu tür, bitkiler arasında hastalık taşıma potansiyeline sahip. Sivrisineklerin sıtmayı yayması gibi, bu böcekler de bitkiler arasında mikroorganizmaları bulaştırabiliyor” dedi.

“SOSYAL MEDYADA LİNÇLENME RİSKİNİ BİLEREK KARAR VERDİK”

Türk toplumunda böcek türlerine kadın isimleri verilmesinin bazı tepkilere yol açabileceğini belirten Demirel, eşiyle birlikte bu durumu bilerek karar verdiklerini söyledi. “Eşimle aynı üniversiteden mezunuz. Ona bu ismi vermek, hem onu onurlandırmak hem de Türkiye’nin biyoçeşitliliğine dikkat çekmek için önemliydi. Sosyal medyada eleştirilebileceğimi bilerek bu ismi verdim” dedi.

YABANCI ARAŞTIRMACILAR TEHDİT OLUŞTURABİLİYOR

Taksonomi biliminde türlere yakınların isimlerinin verilmesinin yaygın bir gelenek olduğunu belirten Demirel, yabancı araştırmacıların Türkiye’de keşfettikleri türlere bazen milli değerlere aykırı isimler verebildiklerini söyledi. “Bu tür isimlendirmelerin, ülkemizin biyoçeşitliliğini koruma ve farkındalık oluşturma açısından önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

BİYOÇEŞİTLİLİĞİMİZ KORUNMALI

Türkiye’nin biyoçeşitliliğine dikkat çekmek isteyen Demirel, “Eğer biz bu çalışmaları yapmazsak, boşlukları yabancı araştırmacılar dolduruyor ve toplumumuzun hassasiyetlerini göz ardı eden isimlendirmeler yapabiliyorlar. Biyoçeşitliliğimizin korunması ve bilimsel çalışmaların yerli araştırmacılar tarafından yürütülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

6 Şubat depremlerinin ardından Ankara’da geçici olarak ikamet eden Demirel, yaşanan felakette birçok verisinin ve çalışma malzemesinin enkaz altında kaldığını da belirtti.

Kaynak: İHA

İlgili Haberler

Yapay Zekadan Korkutan Deprem Tahmini! 30 Günü İşaret Ederek İstanbul Verilerini Paylaştı