RAFET ZEYBEK: “KAMU PERSONELİNİN SORUNLARINI EN KISA SÜREDE, SİSTEMLİ BİÇİMDE VE KALICI OLARAK BİZ ÇÖZECEĞİZ”
Kamu Konfederasyonları Platformu: “Davul Da Tokmak Da İktidarda. İktidar, Kamu Emekçilerinin Adil Ücret Hakkını Göz Göre Göre Gasp Etmiştir”
Kamu Konfederasyonları Platformu Sözcüsü Mehmet Yeşildağ, “Bizler görüşmelerin Hakem Kuruluna gideceğini ve buradan çıkan kararın değişmeyeceğini belirtmiştik. Çünkü davul da tokmak da iktidardadır. İktidar, kamu emekçilerinin insan onuruna yaraşır adil ücret hakkını göz göre göre gasp etmiştir. Kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik diyenlere ve masada oturanlara sözümüz var: Kamu görevlilerinin toplu pazarlığı baştan aşağı antidemokratik şekilde yürütülmektedir. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin gerçek anlamdaki bir toplu pazarlık ve sözleşme yapabilmelerinin yolu grevin merkezinde olduğu bir mücadele sürecinden geçmektedir. Grev kararı olmayan toplu sözleşme masasını ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun antidemokratik yapısını kabul etmiyoruz” açıklamasını yaptı.
Kamu Konfederasyonları Platformu bugün, Ankara Ulus Meydanı’nda, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararı ile belirlenen, 2024-2025 memur ve memur emeklisi maaş zammı oranlarını protesto etti, basın açıklaması yaptı. Platform Sözcüsü Mehmet Yeşildağ, şunları söyledi:
“HÜKÜMETİN KAMU EMEKÇİLERİNE VE EMEKLİLERİNE KARŞI BU KADAR PERVASIZ OLMASININ NEDENİ, YETKİLİ KONFEDERASYON VE ORTAĞININ TAVIRLARIDIR”
“4 milyon kamu emekçisin, 2 buçuk milyon kamu emeklisini kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, utanç zamlarıyla sonuçlanmıştır. Hükümet ve yandaş konfederasyon arasında yapılan ‘danışıklı görüşmelerden’ kamu emekçileri adına herhangi bir kazanımın çıkmasını beklemiyorduk. Zira ortada ne gerçek bir toplu sözleşme ne de toplu pazarlık masası vardır. Hükümetin kamu emekçilerine ve emeklilerine karşı bu kadar pervasız olmasının nedeni, yetkili konfederasyon ve ortağının tavırlarıdır. Yetkili konfederasyon, her sözleşmede olduğu gibi bugün de kamu emekçilerini, sözde toplu sözleşme masasında satmış, memurun değil; iktidarın çıkarlarını gözetmiştir.
“YETKİLİ KONFEDERASYONUN GENEL BAŞKANININ KARAR SONRASI ‘HAKEM DEĞİL NOTER’ ŞEKLİNDEKİ AÇIKLAMASINI UTANMAZLIK OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”
Daha önce de belirttiğimiz gibi bir tiyatro oynanmıştır. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024 yılı için yüzde 15+10, 2025 yılı için ise yüzde 6 artı 5 zam yapılmasını kararlaştırmış ve perdeyi böyle kapatmıştır. Ancak yetkili konfederasyon ve ortağının tavır ve açıklamalarını anlıyor değiliz. Şunu söyleyebiliriz: Rollerine çok iyi çalışmışlar, inanmışlar ve kaptırmışlar ancak içine düştükleri durumdan çıkamıyorlar. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun memur maaşları ve memur emeklisi aylıklarını beğenmemeleri anlaşılır bir durum değildir. Toplu sözleşme süreçlerinin, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun ve Hakem Kurulu’nun yapısının değişmesi gerektiğini savunmalarını şaşkınlıkla izliyoruz. Yetkili konfederasyonun genel başkanının karar sonrası ‘Hakem değil noter’ şeklindeki açıklamasını utanmazlık olarak değerlendiriyoruz ve refah payı alamadıklarından da şikâyet etmesini de tarihi bir hatırlatma ile sendikal tarihe not düşmek gerektiğini belirtiyoruz.
“TÜRKİYE YÜZYILI HAYALLERİ KURANLARIN, MEMURU ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ DİYENLER İLE MASAYA YAPIŞIP KALANLARIN SAMİMİYETSİZLİĞİ ORTADIR”
Bugün; memuru satanlar, masada çakılı kalanlar, meydana inemeyenler, göstermelik basın açıklaması yapanlar ve sözde zamları kabul etmeyenler geçmişte de büyük kazanımlar elde ettik diye kamu emekçilerine nutuk atıyorlardı. Türkiye Yüzyılı hayalleri kuranlar ile memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz diyenler ile masaya yapışıp kalanların samimiyetsizliği ortadır. Yetkili konfederasyonun, 2024 yılı için talep ettiği yüzde 70’lik zam, yüzde 25’te kalmış; 2025 yılı için ise yüzde 40’lık talebi yüzde 11’de kalmıştır. 2 buçuk milyon memur emeklisi için ise hiçbir kazanım sağlanamamıştır. Ayrıca ana görevi Türk lirasını korumak ve enflasyon ile mücadele etmek için kurulmuş olan Merkez Bankası, 2023 yılı sonu için tahmin ettiği enflasyon oranı yüzde 58, 2024 yılı sonu için tahmin ettiği enflasyon oranı yüzde 33, 2025 yılı sonu için tahmin ettiği enflasyon oranını yüzde 15 olarak açıklanmıştır. Buna rağmen hükümetin emekçiye verdiği maaş artışı 2024 yılında yüzde 25, yani Merkez Bankası tahminlerinin 8 puan daha altındadır. 2025 yılı için verdiği yüzde 11, yani Merkez Bankasını tahmininden 4 puan daha düşük olarak gerçekleştirmiştir.
“HAKEM KURULU BAĞIMSIZ OLMADIĞINI KANITLAYARAK BİZLERİ ŞAŞIRTMADI VE EMEK DÜŞMANLIĞI ORTAKLIĞINI KANITLADI”
Siyasi ve sendikal varlığını hükümete borçlu olan yetkili konfederasyonunun genel başkanı, yetkili sendika olmakla övünmesine karşılık her zaman olduğu gibi tekliflerinin arkasında duramamış ve iktidarın sefalet oranlarına karşı hiçbir şey yapamamıştır. Anlaşma sağlanamaması üzerine devreye giren Hakem Kurulu, 5 toplantı yaptı ama yine hükümetin teklif ettiği, oy çokluğuyla kabul edilmiş oldu. Her söylemimizde yapısını eleştirdiğimiz Hakem Kurulu’nun verdiği kararla gerçekler göz önüne serilmiştir. Siyasi iktidar kamu emekçilerine ne teklif ederse yandaş konfederasyon kabul etmekte, Hakem Kurulu da onaylamaktadır. Hakem Kurulu, yüzdelik dilimleri onaylayarak kamu emekçilerinin alın terini ve haklarını yok saymıştır. Hakem Kurulu bağımsız olmadığını kanıtlayarak bizleri şaşırtmadı ve emek düşmanlığı ortaklığını kanıtladı.
“GREV KARARI OLMAYAN TOPLU SÖZLEŞME MASASINI VE KAMU GÖREVLİLERİ HAKEM KURULU’NUN ANTİDEMOKRATİK YAPISINI KABUL ETMİYORUZ”
Bizler görüşmelerin Hakem Kuruluna gideceğini ve buradan çıkan kararın değişmeyeceğini belirtmiştik. Çünkü davul da tokmak da iktidardadır. İktidar, kamu emekçilerinin insan onuruna yaraşır adil ücret hakkını göz göre göre gasp etmiştir. Bu sözde toplu sözleşme mamasında, kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal, özlük haklarına ve iş güvencelerine yönelik sorunların hemen hemen hiç gündeme gelmediği gibi bütün tartışmalar birkaç puanlık ‘maaş zammı’ etrafında yürütülmüştür. Kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik diyenlere ve masada oturanlara sözümüz var: Kamu görevlilerinin toplu pazarlığı baştan aşağı antidemokratik şekilde yürütülmektedir. İşin ilginç yanı hükümet de yandaş konfederasyon da gerçek bir toplu sözleşme yapmış gibi günlerdir kamu emekçilerini oyalamıştır. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin gerçek anlamdaki bir toplu pazarlık ve sözleşme yapabilmelerinin yolu grevin merkezinde olduğu bir mücadele sürecinden geçmektedir. Grev yoluna başvurma yetkisinin olmadığı bir sözleşme gerçekçi değildir. Grev kararı olmayan toplu sözleşme masasını ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun antidemokratik yapısını kabul etmiyoruz.
“MASADA OTURAN TÜM KONFEDERASYONLARIN ÜYELERİNİ İSTİFA ETMEYE VE SAFLARIMIZDA BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ”
Sözde toplu sözleşme görüşmeleri; ekonomik krize, enflasyona, büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre belirlenmemiştir. Kamu emekçisinin ve emeklisinin, işçinin, çiftçinin, esnafın, dar gelirlinin mutfağında yangın vardır. Hükümet, 2024-2025 yılları için dayattığı oranlarla memuru ve memur emeklisini açlık ve yoksullukla baş başa bırakmıştır. Teklifiniz yoksulluk; zammınız ise sefalettir. Bu karanlık tablo ve sefalet koşullarında yaşamamak için kamu emekçilerini ve emeklilerinin hak mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Kamu emekçilerine sesleniyoruz: Sizlere kimse altın tepside bir hayat sunmadı ve sunmayacak. Emeğimiz ve geleceğimiz için omuz omuza mücadele etmek amacıyla masada oturan tüm konfederasyonların üyelerini istifa etmeye ve saflarımızda birleşmeye çağırıyoruz. Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz: 7 dönemdir sizi satan, yanınızda durmayan, emeğinizi yok sayan yetkili konfederasyondan istifa etme zamanı gelmiştir. Bugün değilse ne zaman? Hepinizi Birleşik Kamu-İş ve ona bağlı iş kollarındaki sendikalarda örgütlenmeye davet ediyoruz.”
