ZEYDAN KARALAR, ADANA’DA GÜNEY EĞİTİM VAKFI’NIN 28. KURULUŞ BALOSUNA KATILDI
İzmir’deki Okullarda İmam Ve Vaiz Görevlendirilmesine Veli Derneklerinden Tepki: “Öğretmenlik Vasfı Olmayan Unsurların Okullardaki İç Barışı Bozacağını Düşünüyoruz”
İzmir’deki okullarda imam, Kur’an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesine, eğitim sendikalarının ardından veli derneklerinden de tepki geldi. Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necati Kalafat, “Öğretmenlik vasfı olmayan unsurların okullardaki hem iç barışı bozacaklarını hem de çocuklarımızın sağlıklarını bozacaklarını düşünüyoruz” dedi. Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖV-DER) İzmir Şubesi Başkanı Behram Kaya ise “Bir genelgeyle ‘ben yaptım, oldu bitti’ ile bir yere varılmaz. Bu gidişat doğru değildir. Bunun önlenmesi gerekir, kaldırılması gerekir” diye konuştu.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İzmir Müftülüğü arasında imzalanan protokol kapsamında, İzmir’deki 842 okulda imam, Kur’an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirildi. Bu görevlendirmelere, eğitim sendikalarının ardından veli dernekleri de tepki gösterdi.
“BÜTÜN DEMOKRATİK HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ”
VELİ-DER İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necati Kalafat, “Pedagojik formasyonu olmayan, yani öğretmenlik vasfı olmayan unsurların okullardaki hem iç barışı bozacaklarını hem de çocuklarımızın sağlıklarını bozacaklarını düşünüyoruz. Okullarda bu işler için yetiştirilmiş en az 4 yıl lisans, üzerine yüksek lisans eğitimi almış psikolojik danışmanlar, rehber öğretmenler, sınıf rehber öğretmenleri var iken İzmir’de 842 okul, bu da İzmir’de okulların dörtte birine düşer… Ne amaca hizmet ettiğini düşündüğümüz bir sistem var. Ciddi bir istihdam ve kadro oluşturuyor bu, karşı taraf açısından. Bu durumu asla kabul etmeyeceğiz. Anayasanın bize verdiği bütün demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.
“OKULLARIN TEK SORUNU DİN SORUNU DEĞİLDİR. BU KONUDA CİDDİ SOMUT ÖNLEMLER ALINMALIDIR”
ÖV-DER İzmir Şubesi Başkanı Behram Kaya ise “11-12 yaşından sonra öğrencilere din eğitimi tabii ki verilmeli, bilim adamları da bunu söylüyor. Böyle bir program verilirken bunun bileşenleri olan veliler, öğretmen sendikaları, eğitim sendikaları, öğrencilerle beraber konu tartışılmalıdır. Yani her gelen bakan, başbakan çıkıyor, bir genelgeyle ‘ben yaptım oldu bitti’ ile bir yere varılmaz. Bu gidişat doğru değildir. Bunun önlenmesi gerekir, kaldırılması gerekir. Okullarda eğitimle ilgili altyapıdan sınıfına o kadar sorunlar var ki okulların tek sorunu din sorunu değildir. Bu konuda ciddi somut önlemler alınmalıdır” diye konuştu.