Arakçi’nin Beyrut Ziyareti, Hizbullah’ın Arkasındayız Mesajını Taşıyor
Müsavat Dervişoğlu Grup Toplantısında Konuştu: “Türkiye’nin En Büyük Engeli Bu İktidarın Zihniyetidir”
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında engelli vatandaşların sorunlarından sığınmacı krizine, sosyal adaletsizliklerden dış politikaya kadar birçok konuda iktidarı sert bir dille eleştirdi. “Türk milleti emperyalistlerin lejyoneri olmayacak” diyen Dervişoğlu, Türkiye’nin önceliğinin kendi halkının refahı ve güvenliği olduğunu vurguladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM’de gerçekleştirdiği grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Dervişoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
– Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 7’si yani en az 5 milyon yurttaşımız engelledir. 13 yıl önceki rakamları verdim, iktidar 13 yıldır engelli vatandaşlarımıza ilişkin kayıt tutmuyor.
– Engelli maaşı 2.800 lira ila 4 bin lira arasında değişiyor. Bari buna maaş demeyin ayıptır. Bu maaş değil sadakadır, bu ülkeyi yönetenleri utandırmalıdır.
– 82 milyon vatandaşımızın önündeki en büyük engel bu iktidarın ta kendisidir. Asıl engel bu iktidarın zihnindedir. Söz veriyorum, bu adaletsizliğe son vereceğiz. İYİ Parti iktidarında hiçbir anne baba benden sonra evladıma ne olacak diye dertlenmeyecek.
– Böyle bir vicdansızlık olur mu? Taşkınlık olmadığı sürece protesto bir demokratik hak ve hürriyettir. Toplantının düzenini bozuyorsa güvenlik ekibiniz gerekeni yapar. Ama o gençleri demir parmaklıkların ardına atmak neyin nesidir?
– Bugün iktidarın başını protesto eden çocuklar, soluğu cezaevinde alıyorlar.
-Filistin ve Gazze konusunda lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsun ama yüreği yanan gençler gerçeği yüzüne vurunca cevabın cezaevi, yazıklar olsun sana. O evlatların yeri cezaevleri değil vicdanlarımızın tam köşesidir. Derhal serbest bırakılmalıdır. Çocuklara zulmetmekten vazgeç Erdoğan!
– Söz veriyorum, emeğin hak mücadelesinde arkanızda değil dün olduğu gibi bugün ve yarın da omuz omuza yanınızda olmaya devam edeceğiz.
– Erdoğan’ın eş başkanı olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesi tıkır tıkır işliyor. Dünya ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin de terör örgütü olduğunu kabul ettiği bir çete, örgüt Suriye’nin en büyük şehirlerinden birini tek başına ele geçirdi. Bizim de buna inanmamızı bekliyorlar.
– Suriye iç savaşı başlayalı 13 yıl oldu. Bu 13 yıl sonunda ne oldu? Milyonlarca sığınmacıyla Türkiye’nin demografisi değiştirilmek istendi. Bakın değiştirildi demiyorum, değiştirilmek için adımlar atıldı diyorum.
– 13 yıldır yaşadıklarımızın özeti şudur. Türk tarihinin en sistematik yıkımıyla karşı karşıyayız. Böyle bir otorite boşluğunda sınırlarımızı korumak yerine etnik çatışmanın tarafı oldular. Kasten sınır kapılarını açtılar. Bugün kangren haline gelmiş milyonlarca sığınma kangurusunu sırtımıza yüklediler.
– Türkiye bugün 8 kişilik üretileni 10 kişiyle bölüşüyor.
– Angela Merkel anılarını yazınca onlar değil bizler, Türk milleti utanıyor. Alman başbakanıyla yapılan sığınmacı pazarlığından biz utandık.
– 3 milyar avroyla birlikte Türkiye’ye milli güvenlik sorunu ihraç etmişler. Dünya bunu konuşuyor iktidardan çıt çıkmıyor. Ey Erdoğan, bu milleti elalemin diline düşürmeye sen utanmıyor musun?
– Hiçbir şey olmamış gibi kendini bir daha seçtirmek için senaryo yazdırıyorsun.
– Bize Müslümanlık satanlar, Filistin’i varil başına 80 sente, bizi millilik satanlar sığınmacı belgesini 500 avroya, Türk vatandaşlığını utanmadan yarım dönüm tarlaya, bir tane daireye veriyorlar.
– Bize erlik ve yiğitlik satanlar sokaklarda kadınlarımızı koruyamıyorlar. Hepinize söz veriyorum, bedelini şehitlerimizin kanıyla ödenen bu vatanın keyfini artık bu bezirganlara sürdürmeyeceğim.
– Artık açıkça görüyoruz ki bu planının hazırlıkları çoktan yapılmış, 5 hafta önce de düğmeye basılmıştır. Bu acı gerçeği ne kadar erken idrak edersek, bu bataklıktan o kadar çabuk kurtulacağız.
– Türk devletinin önceliği kendi insanı ve vatandaşıdır. Onun sağlığı, zenginliği ve güvenliğidir. Onun hürriyeti, istikbali ve istiklalidir. Aksi yoldaki maceraların sonu koşulsuz yıkım ve çöküştür. Biz bunu unutacak kadar aklımızı yitirmedik. Türkiye Cumhuriyeti üzerine bahis oynayanları unutacak kadar kendimizi kaybetmedik.
– Bölünmüş, parçalanmış, iktidar boşluğu oluşmuş Suriye’ye çağırılan şeytan 100 yıl önce yırtıp attığımız Sevr planının mimarlarıdır.
– Türk ölecekse kendi vatanı için ölecektir. Hiç kimse bu büyük milletin evlatlarını, batılı emperyalistlerin lejyonerleri olarak kullanamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında işte bu yüzden bu şiarla kurulmuştu.
– Bölücü terörün her geçen gün güçlendiği kuzey bölgesindeki tehlikeyi önlemenin tek bir yolu vardır, o da Suriye’deki iktidar boşluğunun giderilmesidir, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır.
Kaynak: FLASH HABER TV