22 Kasım 2024 Cuma

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, TEZCAN KARAKUŞ CANDAN HAKKINDA AÇTIĞI SORUŞTURMAYI 6 EYLÜL’DE KARARA BAĞLAYACAK. CANDAN: “DOSYADA USULDEN ZAMANAŞIMI VAR. AKSİ BİR KARAR ÇIKTIĞI ANDAN İTİBAREN HUKUK MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, TOGO İkiz Kuleleri’ne karşı verdikleri mücadelenin ardından, Sinan Aygün’ün şikayeti üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından kendisi hakkında başlatılan soruşturmanın 6 Eylül Salı günü Yüksek Disiplin Kurulu’nda karara bağlanacağını söyledi. Candan, “Salı günü ne karar çıkacağını tahmin edemiyoruz. Dosyada usulden zamanaşımı var. Aksi bir karar çıktığı andan itibaren hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek; kararı veren, imza atanların her biri hakkında suç duyurusundan tazminata kadar. Fizan’a gitseler de kurtuluşları yok” dedi.

Tezcan Karakuş Candan, başkanı olduğu Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde bugün düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı tarafından kendisi hakkında başlatılan ve memuriyetten çıkartılması talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiği soruşturmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İçişleri Bakanlığı’nın kendisi hakkında doğrudan soruşturma yürütme yetkisi olmadığını savunan Candan, şunları söyledi:

“MÜCADELE EDİYORSANIZ BAŞINIZA MUTLAKA BİR İŞ GELİYOR”

“Mimarlar Odası Ankara Odası, uzun süredir mücadele yürütüyor. Kenti, Cumhuriyet değerlerini savunma konusunda pek çok kez hedef gösterildik. Hakkımızda davalar, soruşturmalar açıldı. Başkan Yardımcımız Ali Atakan, İller Bankası’ndan, devlet memuriyetinden ihraç edildi. Sayman üyemiz Muteber Hanım, koruma alanında bir gazeteciye ödül verdik diye bütün yönetim kurulumuz terör propagandası yapmaktan yargılanıyor, 15 Eylül’de ikinci duruşması olacak. O süreç devam ederken Muteber Hanım’ın bilirkişiliğini askıya aldılar, ‘terör örgütü propagandası yapmaktan yargılanıyorsunuz’ diye. Şube Sekreterimiz Nihal Hanım, geleceğini ipotek altına aldı bu görevi kabul ederek. Mücadele ediyorsanız başınıza mutlaka bir iş geliyor.  

“SİNAN AYGÜN, BENİM HAKKINDA, YÖNETİCİLERİMİZ, KURUMUMUZ HAKKINDA DEFALARCA, KEZ BİR HUSUMETE DÖNÜŞTÜREREK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYOR”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi üzerindeki baskılar devam ediyor. Bu, iktidarın bir taraftan da çaresizliğinin göstergesi. Melih Gökçek döneminde yedi sülaleme kadar araştırdılar, bir şey bulamadılar. Sonunda bu, ‘Mimarlar Odası Başkanı, oraya gidiyor açıklama yapıyor, devlet memuru işine gitmiyor, haksız kazanç sağlıyor’… Bunu kendisine dert edinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul bölgesinde çalışan bir mülkiye müfettişi görevlendiriyor. Ekrem İmamoğlu için özel olarak atamış, o geliyor burada bir dosya hazırlıyor. O dosya ile yönetim, benim çalıştığım kurum Çankaya Belediyesi, disiplin amirim Belediye Başkanı, bizim söylediklerimizin hiçbirini dikkate almadan kendince bir dosya hazırlıyor. Bu dosya üzerinden Belediye Başkanı hariç dokuz kişi hakkında soruşturma izni veriyor Süleyman Soylu. Bunlar hep, geçen dönem kasım ayında oluyor. Şikayetçi kim? Sinan Aygün. TOGO İkiz Kuleleri ile ilgili Mimarlar Odası’nın davasından sonra Sinan Aygün, benim hakkında, yöneticilerimiz, kurumumuz hakkında defalarca kez, bir husumete dönüştürerek suç duyurusunda bulunuyor. Kim bunu yapan? Bir rantçı. 20 bin metrekarelik alana 120 bin metrekare inşaat yapmış, Mimarlar Odası da bunu yargıya taşımış, yargı da yıkım kararı vermiş. Zararı çok büyük çünkü, 100 bin metrekaresi yıkılacak.

“EĞER ÖZÜRSÜZ BİR DİSİPLİN SUÇU VARSA ÇALIŞMIŞ OLDUĞU İDARESİ, YANİ DİSİPLİN AMİRİ DİSİPLİN SORUŞTURMASI YAPAR”

Danıştay’a itiraz ettik. Danıştay, 18 Mayıs’ta kararını verdi, deki ki ‘İçişleri Bakanlığı, bu senin görevin değil. Tezcan Karakuş Candan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı’dır, idaresinin bilgisi dahilindedir, dolaysıyla oraya gittiği vakitler izinsiz işe gitti geldi olarak adlandırılamaz’ dedi. ‘İtirazı yok, kesin karar veriyorum’ dedi. Bu aslında emsal bir karardı, İçişleri Bakanlığı’nın belediyeler üzerinde kayyım gibi davranma yaklaşımına yönelik ‘Sen belediyenin disiplin işlerine karışamazsın’ diyen bir emsal karar. Bundan önce TMMOB’da görev yapanlara yönelik verilmiş Danıştay kararları vardı. Bu, her şeyi pekiştiren bir karar oldu. Biz, kamu adına davranırız, bu kamu görevini mesai saatleri dışında yapamayız. Danıştay bunun altını çiziyor. Ocak ayında, bir taraftan soruşturma sürerken daha Danıştay kararını vermemiş, beni Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk ettiler. Dosyalar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre sevk edilir. Eğer özürsüz bir disiplin suçu varsa çalışmış olduğu idaresi, yani disiplin amiri disiplin soruşturması yapar, bu süreçte sizi suçlu bulursa ceza verir.

“SEN BENİM AMİRİM DEĞİLSİN SÜLEYMAN SOYLU, BEN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ELEMANI DEĞİLİM”

Devlet memurluğundan çıkartılması kararını; idaresi dosyayı hazırlar, kendi teftiş kurulları ile görüşür, bir çalışanını devlet memurluğundan çıkarmak istiyorsa kendisi çıkartamaz, onu Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk eder. Yüksek Disiplin Kurulu, ancak idaresinden giden dosyalara bakar. Benim Çankaya Belediyesi’nde çalışırken hakkımda hazırlanmış bir tane dosya yok. Burada belediyenin yetkisini gasp eden bir yaklaşımla beni İçişleri Bakanlığı çalışanı gibi görüp, Danıştay’ın oybirliği ile iptal ettiği soruşturma izni dosyasının aynısını bu sefer devlet memurluğundan çıkarmak için Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk ediyorlar. 6 Eylül’de Yüksek Disiplin Kurulu bu dosyayı görüşecek. Bir duruşmalı toplantı oluyor. Biz, savunmalarımızı yaptıktan sonra çıkacağız, onlar kararlarını verecekler ve açıklayacaklar. Salı günü ne karar çıkacağını tahmin edemiyoruz. Dosyada usulden zamanaşımı var. Sen benim amirim değilsin Süleyman Soylu, ben İçişleri Bakanlığı elemanı değilim.

“MÜCADELE, 2023’TE ONLAR GİDENE KADAR DEVAM EDECEK”

Bu hukuksuz operasyon; konuşan, kendini ifade eden, değerleri korumaya çalışan herkese yönelik yapılıyor. Bu ülkede her şey olabilir, buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Tezcan Karakuş Candan’ı, TOGO İkiz Kuleleri’ne Mimarlar Odası Ankara Şubesi dava açtı diye devlet memurluğundan çıkartırlarsa kendileri için emsal karar üretirler. Hukuksuz bir şekilde insanların görevden atılması nasıl bir karar üretiyorsa kendi gelecekleri için emsal karar üretirler. Bu hukuksuzluğu yapanlar, milyonlarca devlet memuru için emsal karar çıkartırlar. Zor bir dönemden geçiyoruz. Kimsenin seyretme, ‘bana dokunur-dokunmaz’ deme şansı, bir adım geri çekilmek yok. Mücadele, 2023’te onlar gidene kadar devam edecek. Biz, kendi haklılığımızla bu ülkenin muasır medeniyetler seviyesine çıkması için nerede olursa olsun mücadeleye devam edeceğiz.”

Karakuş Candan, soruşturma sonunda memuriyetten men cezası çıkıp çıkmayacağı ile ilgili soruya şu yanıtı verdi:

“AKSİ BİR KARA ÇIKTIĞI ANDAN İTİBAREN HUKUK MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK”

“Aksi bir karar çıktığı andan itibaren hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek; kararı veren, imza atanların her biri hakkında suç duyurusundan tazminata kadar. Fizan’a gitseler de kurtuluşları yok. Bu, kendi adıma değil, bundan sonra hiçbir kimseye yapmasınlar diye, o gün öğretmenleri gözaltına alan, sürükleyen emniyet müdür yardımcısına Kılıçdaroğlu’nun ‘beni bekleyin’ demesi gibi bir durum. ‘Aldığınız karardan sonra bizi bekleyin o zaman’ demek de bizim sorumluluğumuz. Hesaplaşma gerçekten sert olacak görünüyor, hukuksuzluk olduğu için.”

İlgili Haberler