KÜTAHYA BELEDİYE MECLİSİ’NDE SORU ÖNERGESİ TARTIŞMASI
Hikikomori Sendromu ve Gençlerde Artan Şiddet: Sosyal Medya Yasağı Gündemde
İtalya, gençlerde artan Hikikomori sendromu ve şiddet olaylarına karşı sosyal medya yasakları üzerinde duruyor. Uzmanlar, dijital dünyanın tehlikelerine karşı ailelerin bilinçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Geçtiğimiz hafta İtalya’da bir pedagog ve psikoterapistin sosyal medyada başlattığı ‘çocukların aşırı ekran kullanımından kaynaklanan zararları bertaraf etmek üzere’ imza kampanyası kısa sürede yüzbinlerce kişinin desteğini aldı.
Ebeveynlerin desteğiyle ciddi bir ses getiren hareket sayesinde, mobil telefon kullanımına yönelik sınırlamalar gündemde.
Öyle ki ülkede, okullarda telefon kullanılmasının tamamen yasaklanması planlanıyor. Bu kararın arkasında Hikikomori sendromu yer alıyor.
Japonya’da sık görülmesiyle burada isimlendirilen Hikikomori sendromuna sahip gençler arasında dehşet verici şiddet vakalarının görülmesi de bu rahatsızlığa dikkat çekiyor.
Gençlerin zihinlerini her türlü etkiye açık hale getiren, intihara kadar götüren psikolojik rahatsızlıkları tetikleyen, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddelere yönlendiren, cinsel sapkınlıklara yol açan ve daha pek çok probleme yol açabilen Hikikomori sendromu karşısında aileler çaresiz kalıyor.
HİKİKOMORİ SENDROMU NEDİR?
Yalnızlığa tutulma, asosyalliği sevme, sosyal izolasyon şeklinde tanımlanan Hikikomori sendromu, özellikle Japonya’da gençler arasında hızla yayılan bir sosyal izolasyon problemi olarak ortaya çıktı.
Japonya Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede sendromdan muzdarip yaklaşık 1 milyon insan var. Çin’de ise bu sayı 24 milyon gence ulaşmış durumda.
Türkiye’de de Hikikomori benzeri davranışlar gösteren çocukların sayısında artış olduğu yönünde araştırmalar bulunuyor.
Hikikomori sendromu yaşayanlar günde 8 saatten fazla dijital cihaz kullanıyor. Çoğu toplumdan izole olan bu bireylerin yaklaşık yüzde 70-80’ini ise erkekler oluşturuyor.
Bu sendromu kapılan çocuklar, evlerinden dışarı çıkmıyor, okul, aile ve arkadaşlarından tamamen kopuyorlar.
Bu kişiler uzun zaman hayattan elini ayağını çekip temel ihtiyaçlar dışındaki tüm zamanını odasının içinde geçiriyor.
ŞİDDETE MEYİL RİSK
Japonya’da bir dizi cinayet vakasının arkasından Hikikomori sendromuna kapılan gençlerin çıkması pek çok uzmanı bu konuya yönlendirdi.
Kendisini sosyal hayattan koparan gençler dijital dünyada pek çok etkiye maruz kalıyor. Bunlardan bazısı şiddete, bazısı cinsel sapkınlıklara bazısı ise zararlı maddelere yönelebiliyor.
Dijital dünyada sınırsız ve istedikleri gibi ulaşabildikleri bu aşırılıkları zamanla kendi hayatlarında da tecrübe etmeye başlıyorlar.
HİKİKOMORİ SENDROMUNDAN KURTULMAK
Hayattan uzun bir kopuşun ardından tekrar sosyalleşmek onlar için çok daha zor bir hale geliyor.
İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmakta zorlanan bu kimseler, yaşadıkları olumsuz durumlarda aşırı tepkiler sergileyebiliyor.
Uzmanlar, ailelerin Hikikomori sendromundan çocuklarını korumak ve kurtarmak için sosyal aktivitelere yönlendirmesi gerektiğini, aksi takdirde uzun süreli izolasyonun ileride daha ciddi psikolojik sıkıntılara yol açabileceğinin altını çiziyor.
Çocuk veya gencin iyi arkadaşlıklar kurabileceği faaliyetlerle meşgul olması, sivil toplum çalışmalarında aktif rol almaları tavsiye ediliyor.
SOSYAL MEDYA YASAĞI GEREKLİ Mİ?
Sık sık tartışılan sosyal medya yasakları konusunda dünyada pek çok ülke çeşitli tedbirlere başvuruyor.
“Yasaklarla çözülmez” diyenlerin aksine ülkelerce sosyal medya çeşitli yönleriyle yasaklanıyor. Aileler de uzmanlar da bu yasakları destekliyor.
Fransa, 2018 yılında okullarda cep telefonu kullanımını yasakladı. Bu yasağa göre, öğrenciler ders esnasında ve teneffüslerde cep telefonlarını kullanamıyorlar.
Almanya’da da sosyal medya şirketlerine çocukları koruyacak şekilde içerik düzenlemesi yapmaları için baskı uygulanıyor.
Finlandiya ise, cep telefonlarını eğitim amaçlı kullanıma sınırladı. Cep telefonları sınıf içinde öğretmen gözetiminde sadece eğitsel amaçlarla kullanılabiliyor.
Hollanda’da telefonlar, genellikle sadece öğretim materyali olarak kullanılıyor. Sosyal medya veya eğlence için kullanmak yasaklanıyor.
İngiltere’de ise bazı okullar tamamen cep telefonu kullanmayı yasaklamış durumda. Çocukların sosyal etkileşimlerini artırmayı ve yüz yüze iletişimi teşvik etmeyi amaçlıyor.
ABD’de sosyal medyayı kontrol altına almaya çalışırken, Florida gibi bazı eyaletlerde ciddi yasaklar uygulanıyor.
Avustralya’da ise 14 yaşın altındaki çocuklara sosyal medya yasaklanmış durumda. kullanmaları için ebeveynlerinin onayını alması şart tutuluyor ve yaşanabilecek bir problemde ebeveyn sorumlu tutuluyor.
Türkiye’deki düzenlemeler, uluslararası trendlere paralel bir şekilde gelişiyor. Türkiye’de Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, bilişim araçlarının eğitim ortamlarında kullanmasını yasaklayan maddeler içeriyor.
Uzmanlar, “çocuğun üstün yararı” ilkesi gereğince bu yasağın Avrupa başta olmak üzere diğer ülkelerde de kademeli olarak artacağını söylüyor.
Kaynak: Türkiye Gazetesi