Tvhb Başkanı Murat Arslan: “Veteriner Hekimlere Karşı Şiddet Maalesef Kontrolsüz Bir Şekilde Devam Ediyor. Yakın Zamanda İş Bırakma Eylemi Yapacağız”
Hasan Efe Uyar, Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sorunlarına Chp’nin Çözüm Önerilerini Açıkladı, İktidara Seslendi: Mevsimlik Tarım İşçilerini Ölüme, Ölmeseler Dahi Açlığa Mahkûm Ettiniz. Mevsimlik Tarım İşçileri, İş Kanunu Kapsamına Alınmalıdır
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar mevsimlik tarım işçilerinin her yıl yaşadıkları sorunlara dikkat çekerek CHP’nin çözüm önerilerini açıkladı. İktidara seslenen Uyar, “Mevsimlik tarım işçilerinin kayıt dışı çalıştırılmasına derhal son verilmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin iş bulmasında arabuluculuk görevi yürüten ve herhangi bir hukuki statüsü bulunmayan elçi ve dayı başı gibi enformel iş ilişkisinin kurulmasına son verilmelidir. Mevsimlik tarım işçileri, iş kanunu kapsamına alınmalıdır. Mevsimlik tarım işçileri için her yıl belirlenen günlük ücretler, açlık sınırının altında olmayacak şekilde belirlenmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelerde düzenli olarak sağlık taramalarının yapılması gereklidir. Barınma alanları, hijyen koşullarına uygun olarak denetlenmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin en fazla yaşamını yitirdiği trafik kazalarıyla ilgili önemler alınmalıdır. Mevsimlik tarım işlerinde çocuk işçiliğine göz yumulmamalıdır. Mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir” dedi.
CHP İşçi Sendikaları, STK ve Meslek Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, bugün parti genel merkezinde, mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldıkları zorluklar ve partisinin bu konudaki çözüm önerilerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Uyar, şu açıklamaları yaptı:
“TÜRKİYE, HER YIL OLDUĞU GİBİ MART AYINDA BAŞLAYAN ALIŞILAGELMİŞ UCUZ VE GÜVENCESİZ BİR İÇ EMEK GÖÇÜ YAŞAMAKTADIR”
“Türkiye, her yıl olduğu gibi mart ayında başlayan alışılagelmiş ucuz ve güvencesiz bir iç emek göçü yaşamaktadır. Ülkenin özellikle doğusundan başlayan bu iç emek göçü, ülkenin dört yanına dağılmaktadır. Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin’den mart ayında yola düşen mevsimlik tarım emekçileri; Bursa, Sakarya, Isparta, Zonguldak, Bolu ve Düzce başta olmak üzere geçim derdi için ülkenin batısına göç etmektedir. İşsizliğin en yüksek, milli gelir payının en düşük ve istihdam alanlarının da en az olduğu kentler, bu emek göçünün yaşandığı kentlerin başında gelmektedir. Bu nedenle geçim derdine düşen yüzbinlerce yurttaşımız, bu göç yoluna düşmektedir. Ölümle başlayan bu emek göçü ne yazık ki gidilen kentlerde başta barınma ve beslenme olmak üzere birçok zorlukla da karşı karşıya kalmaktadır.
“MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN GÖÇÜ SIRASINDA, YOLCU TAŞIMAYA UYGUN OLMAYAN TRAKTÖR RÖMORKU GİBİ ARAÇLARDAN KULLANILMASI CAN KAYBININ ÇOK OLMASININ ANA SEBEPLERİDİR”
Ne yazık ki her gün yaşanan onlarca trafik kazasında en az bir mevsimlik tarım emekçisi yaşamını yitirmektedir. Mevsimlik tarım işçilerinin bu göçü sırasında, yolcu taşımaya uygun olmayan traktör römorku gibi araçlardan kullanılması, kimi zaman da araçlarda kapasitelerinin üstünde yolcu taşınması can kaybının çok olmasının da ana sebepleridir. En son ağustos ayının ilk iki haftasında 3’ü çocuk olmak üzere 9 emekçimiz yaşamını yitirdi. Temmuz ayında yaşanan 182 iş cinayetinde ise tarım/orman sektöründe çalışan en az 56 emekçimiz yaşamını yitirdi. Ayrıca 2021 yılında 318, 2022 yılında 359 ve bu yılın ilk yedi ayında 179 olmak üzere son 31 ayda en az 859 mevsimlik tarım emekçimiz; trafik kazası, düşme, güneş çarpması, boğulma, barınma, dinlenme, yetersiz beslenme, temizlik, sağlığa erişememe nedenleri başta olmak üzere birçok sebepten dolayı yaşamını yitirdi. Biz bugün, bu basın açıklamasını yaparken dahi, kuvvetle muhtemeldir ki geçim derdi nedeniyle göç etmek zorunda kalan bir emekçimizi daha kaybetmiş olabiliriz. En son Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden ailesiyle birlikte Ordu’nun Fatsa ilçesine fındık toplamaya giden 11 yaşındaki Sinan Enes Zinciralmaz isminde bir çocuğumuz hayatını kaybetti.
“MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLİĞİ UCUZ ÇOCUK İŞÇİLİĞİ DEMEKTİR. KADININ GÖRÜNMEYEN EMEĞİNİN GASP EDİLMESİ DEMEKTİR”
İş cinayetlerini ‘fıtrata’, ‘kadere’ bağlayan iktidar, göz göre yaşanan bu cinayetlerin de birinci dereceden sorumlusudur. Çünkü mevsimlik tarım işçiliği demek, herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalıştırılmak demektir. Temel sağlık hizmetlerine dahi ulaşamamak demektir. Herhangi bir güvencesi olmadığı için iş kazalarında sosyal korumaya sahip olmamak demektir. Sağlık, beslenme, barınma hakkına sahip olmamak demektir. Mesai kavramının olmadığı, düşük ücretlerle saatlerce çalışmak demektir. Gittikleri bölgede ayrımcılığa maruz kalmaları demektir. Ucuz çocuk işçiliği demektir. Kadının görünmeyen emeğinin gasp edilmesi demektir. Bir başka deyişle her yıl 1 milyonu aşkın mevsimlik tarım emekçisinin ekmek kavgasında varken, iktidarın gözünde yok hükmünde olması demektir.
“İKTİDARA SORUYORUZ: SEÇİM BEYYANNAMESİNDE MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNE VAAT EDİLEN ÜC VAATTEN HANGİSİNİ HAYATA GEÇİRDİNİZ?”
İktidar son seçim beyannamesinde, her yıl sayıları en az 1 milyon civarında olan güvencesiz mevsimlik tarım emekçileri ile ilgili sadece üç cümle kurmuştur. Bakın iktidar ne vaat etmiş, ne yapmış: ‘Mevsimlik tarım işçileri gibi gruplar için özel sosyal sigorta programları oluşturacak, sosyal güvenlik kapsamını en üst seviyeye çıkaracağız.’ ‘Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitim imkanlarını daha da iyileştireceğiz.’ ‘Mevsimlik tarım işçisi kadınların sosyal güvenlik başta olmak üzere çalışma şartlarını iyileştireceğiz.’ Seçimlerin üzerinden üç ayı aşkın bir süre geçti. Peki, buradan soruyoruz: Seçim beyannamesinde yer alan bu üç vaatten hangisini hayata geçirdiniz? Sizin bu alanda vaatte bulunup tutmadığınız her söz, mevsimlik tarım işçilerinin daha fazla ölmesine, daha fazla emeğinin gasp edilmesine, onların daha fazla ayrımcılığa maruz kalmasına neden oluyor.
“22 YILLIK İKTİDARINIZDA OLDUĞU GİBİ BU DÖNEMDE DE MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİ ÖLÜME, ÖLMESELER DAHİ AÇLIĞA MAHKÛM ETTİNİZ”
22 yıllık iktidarınızda olduğu gibi bu dönemde de mevsimlik tarım işçilerini ölüme, ölmeseler dahi açlığa mahkûm ettiniz. TÜİK verilerine göre, 2022 tarımsal işletmelerde mevsimlik tarım işçilerinin günlük ücretleri ortalama 238 TL olarak tespit edilmişti. Ücretler erkek işçiler için 253 TL; kadın işçiler için ise 225 TL’ydi. Bu rakamlara bile baktığımızda mevsimlik tarım emekçileri arasında cinsiyet ayrımcılığının en üst düzeyde olduğunu görmekteyiz. Her alanda emeği yok sayılan kadınların emeği, burada da yok sayılmaktadır. Biz bu eşitsiz, ayrımcı uygulamayı reddediyoruz.
“SARAYIN GÜNLÜK HARCAMASI 13 MİLYONU AŞARKEN, BİR MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİNİN ALIN TERİNİN KARŞILIĞI İSE SADECE 447 TL”
Bu yıl için ise Tarım ve Orman Bakanlığı’nın genelgesi ile 2023 için mevsimlik tarım işçilerinin günlük yevmiyesi 447 TL olarak belirlendi. Bu bir ay boyunca hiç izin yapmadan çalıştıklarında 13 bin 410 TL gelir elde edecekler. Lakin her yıl olduğu gibi emekçilerin belirlenen bu ücretlerin altında çalıştırıldığını biliyoruz, görüyoruz. Çünkü işçiler, aldıkları ücretlerin bir kısmını kendilerine iş bulan dayı başlarına veya elçilere vermek zorunda kalıyorlar. Bu durum da göz önüne alındığında yılın sekiz ayı kavurucu sıcakların altında, sağlıksız, barınma ve beslenme koşulları altında, 10-12 saat çalışmak zorunda kalan emekçilerin aylık kazançları asgari ücretin altına kalmaktadır. Yani mevsimlik tarım işçiliği demek, asgari ücretin altında yarı aç yarı, yarı tok çalışmak demektir. Sarayın sadece örtülü ödenekten günlük harcaması 13 milyonu aşarken, bu yıl için bir mevsimlik tarım işçisinin alın terinin karşılığı ise sadece 447 TL.
“MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILMASINA DERHAL SON VERİLMELİDİR”
Cumhuriyet Halk Partisi olarak kamuoyu ile mevsimlik, güvencesiz tarım emekçilerinin sorunlarının bir an evvel çözülmesi noktasında iktidara sesleniyor ve taleplerimizi sıralıyoruz: Mevsimlik tarım işçilerinin kayıt dışı çalıştırılmasına derhal son verilmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin iş bulmasında arabuluculuk görevi yürüten ve herhangi bir hukuki statüsü bulunmayan elçi ve dayı başı gibi enformel iş ilişkisinin kurulmasına son verilmelidir. Mevsimlik tarım işçileri, iş kanunu kapsamına alınmalıdır. Mevsimlik tarım işçileri için her yıl belirlenen günlük ücretler, açlık sınırının altında olmayacak şekilde belirlenmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelerde düzenli olarak sağlık taramalarının yapılması gereklidir. Barınma alanları, hijyen koşullarına uygun olarak denetlenmelidir.
“MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN EN FAZLA YAŞAMINI YİTİRDİĞİ TRAFİK KAZALARIYLA İLGİLİ ÖNEMLER ALINMALIDIR”
Mevsimlik tarım işçilerinin en fazla yaşamını yitirdiği trafik kazalarıyla ilgili önemler alınmalıdır. Kazalara yola açan araçların seyahatlerde kullanımının önüne geçilmelidir. Kadın ve erkek emekçiler arasındaki ücret eşitsizliğinin önüne geçilmelidir. Mevsimlik tarım işlerinde çocuk işçiliğine göz yumulmamalıdır. Bu konu ile ilgili gerekli tedbirler alınmalı, ayrıca çocuklar için kreş ve yaz okulu gibi imkanlar hayata geçirilmelidir. Mevsimlik tarım işçilerinin karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Son olarak, Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 2001 yılında kabul edilip 2003 yılında yürürlüğe giren ‘184 No’lu Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Sözleşmesi’ tarım çalışanlarına ilişkin önemli düzenlen derhal onaylamalı ve yürürlüğe alınmalıdır.”