Emeklilerden İstanbul’daki Tüik Önünde Boş Poşetlerle Eylem: “İktidara Sesleniyoruz. Krizi Biz Yaratmadık, Faturasını Da Biz Ödemeyeceğiz”
Hakem Heyeti Kararına Şerh Düşen Memur-Sen: “Emekçiyi Önemseyen Türkiye Misyonu Görmezden Gelindi… Sayın Cumhurbaşkanımızın 22 Bin Lira Vaadi Hayat Bulmadı”
TAMER ARDA ERŞİN
İktidara yakın Memur- Sen; Kamu Hakem Heyeti’nin kararına “Emeği ve emekçiyi önemseyen Türkiye misyonunu görmezden gelmiştir”; kamu işvereni olan hükümete de “Sabit gelirliler de son yıllarda yüksek enflasyon altında ezilmektedir” eleştirilerini yöneltti. Memur- Sen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vaadinin de hayata geçmediğini vurguladı ve “En düşük kamu görevlisi maaşı/ücretinin 22 bin liraya çıkacağına ilişkin açıklamaların tam anlamıyla hayat bulmadığı ve bu ödemenin emeklilere yansımaması nedeniyle kamu görevlisi ve emeklisi arasındaki bağın kopartıldığına dikkat çekilmiştir” şerhini düştü.
Kamu Hakem Heyeti’nin memur ve memur emeklisinin 2024 ve 2025 yılları için maaş zammını belirledi. Memurlara 2024 için ilk altı ay yüzde 15, ikinci altı ay yüzde 10; 2025 için de yüzde 6+5 zam yapılmasına ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayınlandı. Kararın 5’e karşı 6 oyla alındığı görüldü. Hükümete yakın yetkili sendika Memur- Sen’in itirazları da kararda yer aldı. Memur- Sen, şerhinde 6 aylık dilimlerle değil 3 aylık dilimlerle zam talep ettiklerini anımsatarak, “2024 yılı içerisinde enflasyonun yüksek seyredeceği öngörüsü dikkate alınarak, kamu görevlilerinin enflasyon baskısından korunması ve enflasyon farkının 6 aylık süre bekletilmeden yansıtılması gerekliliği açıkça ifade edilmiştir” denildi.
Memur- Sen, Merkez Bankası’nın 2023 yılı sonunda yüzde 58, 2024 yılında yüzde 33 ve 2025 yılında da yüzde 15 enflasyon beklentisi olduğuna dikkat çekerek, şunları belirtti:
“Özellikle enerji, hammadde ve diğer birçok ürün fiyatını etkileyen dolar kurundaki artış, yüksek enflasyonu oluşturan unsurların en önemli nedenlerinden biridir. Sabit gelirliler de son yıllarda yüksek enflasyon altında ezilmektedir. Son yıllarda ortaya çıkan yüksek enflasyon, özellikle gruplar arasında gelir dağılımı adaletini bozmuş, başta faktörel gelir dağılımı bağlamında sabit gelirliler ve yüzde paylar bağlamında da orta ve alt gelir grubu aleyhine bir durum ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, son iki aylık süreçte bazı doğrudan ve dolaylı vergilerdeki artışların, özellikle sabit gelirlileri etkilediği açıktır.”
“EMEKÇİYİ ÖNEMSEYEN TÜRKİYE MİSYONU GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Memur- Sen, kamu işvereni olan AKP hükümetine “Emeği ve emekçiyi önemseyen Türkiye misyonunu görmezden gelmiştir” eleştirisinde bulundu ve “Kamu işvereninin piyasaya gerçekliğinden uzak yüzdelik zamma ilişkin teklifi ve gecikmeli ödenen enflasyon farkını merkeze alan söylemi; kamu görevlilerinin enflasyona ezdirilmeyeceği anlayışıyla bağdaşmamaktadır” saptamasını yaptı.
ERDOĞAN’IN VAADİ HAYATA GEÇMEDİ
Memur- Sen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “En düşük memur maaşı 22 bin lira” sözünün de hayata geçmediğini şöyle ifade etti:
“… 8 bin 77 lira düzenlemesi ile en düşük kamu görevlisi maaşı/ücretinin 22 bin liraya çıkacağına ilişkin açıklamaların tam anlamıyla hayat bulmadığı ve bu ödemenin emeklilere yansımaması nedeniyle kamu görevlisi ve emeklisi arasındaki bağın kopartıldığına dikkat çekilmiştir… Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, 11 Mayıs 2023 tarihinde açıklanan ‘Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak. Memur maaşlarındaki bu artışlar otomatik olarak emeklilerine yansıyacak’ ifadesinde açık ve net olarak belirtilen, tartışmaya ya da farklı yorumlanmaya fırsat vermeyen ilave artışın kamu görevlisi emeklilerine de yansıtılması gerekmektedir. Seyyanen ilave ödemenin, taban aylığı ya da diğer emekliliğe yansıyan kalemler üzerinden yapılmamasından kaynaklı olarak, büyük tartışmalara yol açacak şekilde ve kamu personel sisteminde sorunlara neden olacak biçimde gerçekleştirilmesi mevcut personelin maaşı ve emekli aylığı arasında yüzde 50’yi geçen bir uçurum oluşturmuştur. Teklif edilmesine rağmen Hakem Kurulu tarafından bu hususun tartışılmasına dahi imkan tanınmamıştır. Dolayısıyla kamu görevlisi emeklilerinin refah seviyelerinin yükseltilmesi, vaadin tam anlamıyla hayata geçmesi iradesine Kurul tarafından olumlu yaklaşım sergilenmemiştir.”
(Görüntü: Arşiv)