25 Kasım 2024 Pazartesi

Hakan Fidan: Türkiye Olarak Kktc’yi Her Alanda Sonuna Kadar Desteklemekteyiz. Bölgeye Teamüllere Aykırı Şekilde Bm Araçlarının Yığılması Hoş Karşıladığımız Bir Tavır Değil. Bm’nin Tarafsızlığını Yitirdiğine İnanıyoruz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile Bakanlık’ta düzenlediği ortak basın toplantısında, “Tartışmalı bölgeye, BM’nin Ara Bölge, KKTC’nin ise kendi toprağı olarak nitelendirdiği tartışmalı bölge birdenbire teamüllere aykırı şekilde BM araçlarının yığılması açıkçası bizim hoş karşıladığımız bir tavır değil. Biz bu hareketle BM’nin tarafsızlığını bu olayda yitirdiğine inanıyoruz” dedi. Fidan ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin ise, “Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar bu konunun altını çizerek bu girişimi hatırlatarak hem AB’ye hem bölgemize yeni fırsat sunmakta. Bu fırsat penceresinin, kapanmadan, daralmadan AB yetkilileri tarafından, Avrupalı liderler tarafından kullanılmasını aslında ben tavsiye ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ile Bakanlık’ta bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Dışişleri Bakanı Fidan, şöyle konuştu:
“İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ŞARTLARDA BALKANLAR’DA GÜVENLİĞİ VE İSTİKRARI ÖNCELEYEN SAĞDUYULU POLİTİKALARA DAHA FAZLA İHTİYACIMIZ VAR”
“Türkiye ve Bulgaristan olarak tarihsel süreç içerisinde Balkanlar’da iş birliği ve dayanışmanın güçlenmesi için ortak çaba göstermekteyiz. Birlikte kurucuları olduğumuz Güneydoğu Avrupa ülkeleri iş birliği süreci gibi bölgemizden neşet eden girişimlerle barış ve huzur arayışında olduk. Başta Ukrayna-Rusya savaşı olmak üzere içinde bulunduğumuz şartlarda Balkanlar’da güvenliği ve istikrarı önceleyen sağduyulu politikalara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu anlamda Türkiye ve Bulgaristan’daki arasındaki çok boyutlu dostluk ve müttefiklik Balkanlar’da istikrarın temel unsurudur. ­İkili ilişkilerimizi her alanda daha da derinleştirmek ve güçlendirmek sadece ülkelerimizin değil bütün bölgenin hatta Avrupa’nın da yararınadır.
Ticaret hacmimizi ortak hedefimiz olan 10 milyar avroya her geçen gün yaklaşmakta.
Kara yolu ile Avrupa’ya ihracatımızın neredeyse tamamı Bulgaristan üzerinden yapılmakta. Tırlarımızın beklemeden geçişlerini sağlamak için yatırımlar yapılması, ilave personel görevlendirilmesi dahil her konuda Bulgar makamlarının verdiği destek için kendilerine teşekkür ediyoruz.
Terörizm ve düzensiz göç gibi sınamalarla karşı karşıya olduğumuz bu dönemde Bulgaristan ile birlikte atabileceğimiz adımları da görüştük.
“BULGARİSTAN’IN TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ KONUSUNDAKİ GÜÇLÜ DESTEĞİN DAHA DA ARTACAĞINA İNANIYORUM”
Türkiye-AB üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasının stratejik önemini ziyadesiyle bilen bir mevkidaştır. Bulgaristan’ın Türkiye-AB ilişkileri konusunda her zaman sergilediği güçlü desteğin kendisinin rehberliğinde daha da artacağına inanıyorum.
Bölgenin önde gelen iki ülkesi ve Karadeniz’e kıyısı olan iki NATO müttefikiyiz. Karadeniz’in güvenliği ve istikrarı ülkelerimiz için hayati önem taşımakta. Montrö Sözleşmesi’nin uygulayıcısı bir devlet olarak Karadeniz’de sükûnetin muhafaza edilmesi ve bunu tehlikeye sokacak girişimlerin engellenmesi temel önceliğimizdir.”
GABRIEL: BULGARİSTAN ANKARA’NIN AVRUPA YOLUNDAKİ GİRİŞİMİNİ DESTEKLEMEKTEDİR
Bulgaristan Dışişleri Bakanı Gabriel ise şunları kaydetti:
“Sayın Bakan’ın da ifade ettiği üzere karşımızda ciddi sınamalar var. Jeopolitik süreçler neticesinde önümüzde ciddi sorunlar bulunuyor. Görüşmemiz sırasında en çok net olarak jeostratejik ve ortak çıkarla bağlantılı konuları ele aldık. NATO üyeleri olarak, komşu ülkeler olarak Türkiye ve Bulgaristan’ın sorumlulukları var. Her şeyden önce Karadeniz bölgesinde güvenliğin tesis edilmesi ve korunması için. Türkiye ayrıca AB üyeliğinde aday sürecindedir. Bulgaristan da üye olarak Ankara’nın Avrupa yolundaki bu girişimini desteklemektedir.”
FİDAN: BM’NİN TARAFSIZLIĞINI BU OLAYDA YİTİRDİĞİNE İNANIYORUZ
Fidan, KKTC’de Pile-Yiğitler Yolu Projesi kapsamındaki çalışmalar esnasında Birleşmiş Milletler Barış Gücü ile yaşanan gerginliğe ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin açıklamasına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Türkiye olarak KKTC’yi her alanda sonuna kadar desteklemekteyiz. Kıbrıs Türklerinin haklı mücadelesinin dünya çapında tanınması için var gücümüzle çalışmaktayız. Son olan olaylar maalesef bir kez daha BM’nin Ada’daki bazı uygulamalarının aslında BM’nin kuruluş ruhuyla uyuşmadığını göstermiş oldu.
Pile’de bulunan Rum nüfusa yönelik Rum tarafından yapılan yol hiçbir zaman için BM’nin engellemesine, kınamasına tabi olmadı. Fakat aynısı Türk tarafına olunca birdenbire BM’nin Ada’daki görevini BM görevlisi rolünü bırakıp birer şahin edasıyla bu insani yol projesini engelleme yönünde ciddi adımların attığını görüyoruz. Maalesef ayın 18’inde de istenmeyen olaylar oldu. BM’nin Ada’daki askeri ve sivil varlığının kendi içerisinde bir koordinasyonsuzluk içerisinde olduğunu uzaktan gözlemlemekteyiz. Çünkü sivil temsilci ile KKTC yetkilileri ile bu yol yapımı ile ilgili uzun süredir devam eden görüşmeler var. Bu görüşmeler uzun zamandır devam etmekte, onlara bu yolun ne zaman yapılacağı ne zaman başlanacağı bildirilmiş olmakta. Buna rağmen alışılmadık şekilde tartışmalı bölgeye, BM’nin Ara Bölge, KKTC’nin ise kendi toprağı olarak nitelendirdiği tartışmalı bölge birdenbire teamüllere aykırı şekilde BM araçlarının yığılması açıkçası bizim hoş karşıladığımız bir tavır değil. Biz bu hareketle BM’nin tarafsızlığını bu olayda yitirdiğine inanıyoruz.”
“CUMHURBAŞKANIMIZ BU GİRİŞİMİ HATIRLATARAK HEM AB’YE HEM BÖLGEMİZE YENİ FIRSAT SUNMAKTA”
Fidan AB üyelik müzakerelerine ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
“Mayıs seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanımız tekrar seçildikten sonra Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki taahhüdünü güçlü bir şekilde tekrar vurguladı. Bu yolda atılması gereken adımların atılması konusunda Türkiye’nin iradesini ortaya koydu. Aynı iradenin AB kurumları ve üye ülkeleri tarafından da gösterilmesi konusunda bir çağrıda bulundu.
AB’den beklediğimiz önceki yıllardaki katılaşmış tavırlarının tekrar gözden geçirilmesi.
Türkiye’nin AB üyeliğinin biz AB’nin gerçekten bir küresel aktör olma konumunu pekiştireceğini hep değerlendirmiştik. Stratejik bir hamle olabilirdi. Ama bu konu AB üye ülkeleri tarafından bu şekilde görülmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar bu konunun altını çizerek bu girişimi hatırlatarak hem AB’ye hem bölgemize yeni fırsat sunmakta. Bu fırsat penceresinin, kapanmadan, daralmadan AB yetkilileri tarafından, Avrupalı liderler tarafından kullanılmasını aslında ben tavsiye ediyorum.”
GABRIEL: ANKARA DÜZENSİZ GÖÇ KONUSUNDA ÇOK CİDDİ ÇABALAR HARCAMAKTA
Gabriel bir basın mensubunun düzensiz göçle ilgili ilave tedbir alınmasına ilişkin sorusunu, “Bu Bulgaristan için öncelikli bir alan. Türkiye için de önceliktir. Çünkü bu konuda anahtar konumdadır. … Ankara bu konuda çok ciddi çabalar harcamakta ve düzensiz göçmenlerin sınırı geçmesini engellemekte. Bu takdir edilecektir diye düşünüyorum ve AB de bu konuda destek verecektir Türkiye’ye” ifadeleriyle yanıtladı.

İlgili Haberler