Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i Ziyaret Etti
Gökçe Gökçen’den Bakan Işıkhan’a: “Sorumluluk Alanınızda Bu Kadar Çocuk İşçiyi, İş Cinayetini, İş Kazasını Duymaktan, Görmekten Hiç Mi Rahatsızlık Duymuyorsunuz?”
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a “Sorumluluk alanınızda bu kadar çocuk işçiyi, iş cinayetini, iş kazasını duymaktan, görmekten hiç mi rahatsızlık duymuyorsunuz” diye sordu.
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda iş hayatında yaşanan sorunlara dair açıklamalarda bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a konuyla ilgili sorular da yönelten Gökçen’in açıklamaları şöyle:
“Sayın Bakan, bu sabah sunumuzu dinlerken acaba biz farklı ülkelerde mi yaşıyoruz diye merak ettim. Bu sunuma bakılırsa işsizlik çözülmüş, gençler İŞKUR’a gitmedikleri işsiz kalmışlar, gidince hemen iş bulacaklarmış, insanlar sendikalı oldukları için işten çıkarılmıyormuş, iş cinayetleri sanki hiç yaşanmıyormuş, yapay zekâyla iş kazaları önleniyormuş, gururu kırılan, oğluna kızına iş ararken gözyaşlarıyla bize ulaşan insanlar, intihar eden gençler sanki gerçek değilmiş gibi bir tablo çizdiniz fakat gerçekler böyle değil.
“TÜRKİYE 2022 YILINDA İŞÇİ ÖLÜMLERİNDE 3’ÜNCÜ, AVRUPA’DA İSE 1’İNCİ OLDU”
Türkiye 2022 yılında işçi ölümlerinde dünyada 3’üncü, Avrupa’da ise 1’inci oldu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin raporuna göre 2022 yılında 1.843 iş cinayeti meydana geldi. 2023 yılının ilk on ayında en az 1.543 iş cinayeti yaşandı. Alaşehir Sümer Oral Mesleki Eğitim Merkezi elektrik tesisatları ve pano montörlüğü dalı 11’inci sınıf öğrencisi olan Zekai Dikici, elektrik tesisat işinde çalışırken 5’inci kattan düşerek öldü. Ankara’da bir mobilya kesim atölyesinde çalışan 13 yaşındaki A.A.’nın başı asansörle duvar arasına sıkıştı ve A.A hayatını kaybetti. 73 yaşındaki A.Ç kapalı yüzme havuzu inşaatında çalışırken dengesini kaybederek çatıdan düştü ve hayatını kaybetti. Son sekiz senede Gaziantep’te yer alan Akınal Sentetik bünyesi altında çalışmakta olan 9 işçi elini kaybetti. İşçilerin söylediğine göre makinelerin kullanımına dair bir eğitim verilmeden ve herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan işçilere makineler kullandırılıyor. Yine, işçilerin belirttiğine göre yılda toplam kaç kişinin uzuv kaybı yaşadığına dair resmî bir kayıt bulunmamakta. Bu yaz sıcaklıkları mevsim normalleri üzerinde gitti; İzmir’de öğle sıcağında çalışmak zorunda kalan PTT işçisi bir kadın sıcaktan dolayı beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti.
“TÜRKİYE’DE İŞÇİ VE MEMURLAR HAFTADA 42.9 SAAT ÇALIŞIYOR, BU RAKAM AB ÜLKELERİNDE ORTALAMA 36.4 SAAT”
İSİG raporuna göre, sıcak havada çalışan tarım işçileri serinlemek için girdikleri gölet ve sulama kanallarında öldü. 14 yaşındaki kız çocuğu, çocuk işçi iki ay önce Adana’da sulama kanalında öldü. İzmir Dikili-Bergama yolu üzerinde bulunan Agrobal Seracılıkta keyfî yer değiştirmeler, artan iş yükü, maaşların geç yatırılması, ücretsiz izin dayatması ve mobbing sonucunda sendikal haklarını kullanmak için sendikalı olan 39 çalışan kod 46 bahane edilerek işten çıkarıldı. 23 Ağustos’ta başladıkları direnişe devam eden işçiler hâlâ haklarını alabilmiş değiller, kıdem tazminatını istiyorlar. Kod 46’yla çıkarıldıkları için hem tazminat alamıyorlar hem de yeni bir iş bulmalarının önüne engel olarak görülüyor. Beyaz yakalı çalışanlar mesai saatlerinin sürekli uzadığını dile getiriyorlar. Üstelik kıdem tazminatlarını vermemek için şirketlerin çalışanlarını bir sene dolmadan işten çıkardığı da aldığınız şikâyetler arasında. Türkiye’de işçi ve memurlar haftada 42.9 saat çalışıyor, bu rakam AB ülkelerinde ortalama 36.4 saat. Türkiye’de haftalık 49 saatin üzerinde çalışanların oranı yüzde 28.
“KADINLAR YA BEBEKLERİNİ SEÇİP EVDE KALACAKLAR YA DA ÇOCUKLARINA ÇOK DAHA İYİ BİR DÜNYA İMKANI SAĞLAYABİLMEK İÇİN İŞLERİNE DEVAM EDECEKLER”
Kadınlar çalışma hayatında eşit işe eşit ücret alamadıkları için bir hak mücadelesi içindeler. Dünya Ekonomik Forumu’nun rakamlarına göre, Türkiye, eşit işe eşit ücret endeksinde 146 ülke arasında 129’uncu sıraya kadar gerilemiş durumda. Doğum izninin yetersiz oluşu, ücretsiz kreşlere ve emzirme odalarına erişimlerinin kısıtlı olması sebebiyle kadınlardan imkânsız bir tercih yapılması bekleniyor; ya bebeklerini seçip evde kalacaklar ya da çocuklarına çok daha iyi bir dünya imkânı sağlayabilmek için işlerine devam edecekler.
“İŞ KAZALARININ ÖNLENMESİ İÇİN YETERLİ ÖNLEMLERİ ALMAYA NE ZAMAN BAŞLAYACAKSINIZ?”
Sizin sorumluluğunuzda olan bu konularda şu sorularıma cevaplarınızı duymak istiyoruz: İş kazalarının önlenmesi için yeterli önlemleri almaya ne zaman başlayacaksınız? Bu önlemlerin uygulanması için bütçeden ne kadar pay ayıracaksınız? İş güvenliği tedbirlerine yönelik denetimleri kaç personel ne kadar sıklıkla gerçekleştirmektedir? Yapılan denetimlerden kaçı ihbar üzerine başlatılmış, kaçı resen gerçekleştirilmiştir? Greve gidilen iş yerlerinde grevden 30 iş günü öncesinde ve sonrasında işten çıkarılan işçi sayısı kaçtır? Bu işçilerin cinsiyet dağılımı nasıldır? Bu kişilerin işten çıkarılma sebeplerine dair herhangi bir veri tutulmakta mıdır? Beyaz yakalılarda ortalama çalışma süresinin yıldan yıla değişimine dair bir veri tutuyor musunuz? Bakanlık olarak eşit işe eşit ücret endeksinde Türkiye’nin konumunu yukarıya çekebilmek için gerçekçi ve etkili bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? İş yerlerinde yaşanmakta olan mobbing ve şiddeti önlemek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Kadınların, iş yerlerinde maruz kaldıkları tacizi önlemek için herhangi bir çalışma yürütüyor musunuz?
“GÖZ GÖRE GÖRE GELEN İŞ CİNAYETLERİNDE HAYATINI KAYBEDEN BU İŞÇİLERİN CANI, PATRONLARIN VE SİZİN CANINIZDAN DAHA AZ KIYMETLİ DEĞİL”
Sayın Bakan; ellerini, kollarını, parmaklarını kaybeden Akınal Sentetik işçilerinin elleri, kolları, parmakları, aile hayatı, insanlık onuru patronlardan ya da sizin elinizden, kolunuzdan, parmağınızdan, aile hayatınızdan, insanlık onurundan daha az değerli değildir. Göz göre göre gelen iş cinayetlerinde hayatını kaybeden bu işçilerin canı, patronların ve sizin canınızdan daha az kıymetli değildir. Son sorum, Sayın Bakan: Sorumluluk alanınızda bu kadar çocuk işçiyi, iş cinayetini, iş kazasını duymaktan, görmekten hiç mi rahatsızlık duymuyorsunuz?”