NİLÜFER BELEDİYESİ’NİN ALZEHEİMER HASTA KONUK EVİ GECELERİ DE HİZMET VERECEK
Genel Sağlık-İş Başkanı Derya Uğur: “14 Mayıs Seçimleri Ardından Oluşacak Siyasi İktidarın, Sağlıkta Şiddete Karşı Tavizsiz Bir Tavır Göstermesi Önem Arz Etmektedir”
Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Lideri Dr. Derya Uğur, sıhhat çalışanlarının istifa etme sebeplerinin başında sıhhatte şiddet geldiğini belirterek “Sağlık çalışanları yalnızca ‘mesleklerine saygı’ ve ‘güvenli bir çalışma ortamında’ hizmet vermek istemektedir. Bunu sağlamakla yükümlü olan siyasi iktidar ise uyguladığı sıhhat siyasetleri ve kullandığı siyasi söylemlerle sıhhatte şiddeti körüklemektedir. 14 Mayıs seçimleri akabinde oluşacak siyasi iktidarın, sıhhatte şiddete karşı odunsuz bir hal göstermesi, sıhhatte şiddetin önlenmesi için kararlı duruş sergilenmesi hayati önem arz etmektedir” dedi.
Genel Sağlık-İş Genel Lideri Dr. Derya Uğur, Sıhhatte Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle açıklama yaptığı açıklamada, sıhhat çalışanlarının hala en büyük probleminin görev başında uğradıkları şiddet olduğuna dikkat çekti.
Uğur, bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÜZDE 50,3’Ü ÇALIŞMA HAYATI SÜRESİNCE HASTALARDAN YAHUT HASTA YAKINLARINDAN ŞİDDET GÖRMÜŞTÜR”
“Dr. Ersin Arslan’ın görevi başındayken hastasının yakını tarafından öldürülmesinin akabinde on bir yıl geçti. O günden beri yalnızca ‘görev savma’ anlayışı ile yasal düzenlemeler çıkarılırken, sıhhatte şiddeti önleyecek önlemler hayata geçirilmedi. Genel Sağlık-İş’in araştırma sonuçlarına göre sıhhat çalışanlarının yüzde 50,3’ü çalışma hayatı süresince hastalardan yahut hasta yakınlarından şiddet görmüştür. Ayrıyeten, iştirakçilerin neredeyse tamamı (yüzde 97,9), sıhhat çalışanlarına yönelen şiddet olaylarına karşı alınan önlemlerin kâfi olmadığını düşünmektedir.
“14 MAYIS SEÇİMLERİ AKABİNDE OLUŞACAK SİYASİ İKTİDARIN, SIHHATTE ŞİDDETE KARŞI ODUNSUZ BİR TUTUM GÖSTERMESİ ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR”
Sağlıkta şiddet sonucu hayatını yitiren sıhhat emekçilerini andığımız bugün, sıhhat çalışanları yalnızca ‘mesleklerine saygı’ ve ‘güvenli bir çalışma ortamında’ hizmet vermek istemektedir. Bunu sağlamakla yükümlü olan siyasi iktidar ise uyguladığı sıhhat siyasetleri ve kullandığı siyasi söylemlerle sıhhatte şiddeti körüklemektedir. 14 Mayıs seçimleri akabinde oluşacak siyasi iktidarın, sıhhatte şiddete karşı odunsuz bir hal göstermesi, sıhhatte şiddetin önlenmesi için kararlı duruş sergilenmesi hayati önem arz etmektedir.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAYGINLIĞININ TOPLUM KARŞISINDA YİNE TESİS EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR”
Sağlık çalışanlarının iş motivasyonunu önemli formda etkileyen sıhhatte şiddetin önlenememesi durumda verilen sıhhat hizmetinin kalitesi de önemli formda etkilenecektir. Çünkü sıhhat çalışanlarının istifa etme sebeplerinin başında sıhhatte şiddet gelmektedir. Sıhhat kuruluşlarının sıhhat çalışanları ile hastaları karşı karşıya getiren sıhhatte piyasalaşmaya son verilmesi ve sıhhat çalışanlarının saygınlığının toplum karşısında yine tesis edilmesi gerekmektedir. Genel Sağlık-İş olarak, sıhhatte şiddete karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürürken, şiddete taban hazırlayan ticarileştirilmiş sıhhat siyasetlerinin da karşısında durmaya devam edeceğiz.”
ERSİN ARSLAN KİMDİR?
1982 doğumlu olan Ersin Arslan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2006 yılında mezun oldu. Tıpkı yıl kazandığı Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim kolunda uzmanlık eğitimini Ekim 2011’de tamamladı. Aralık 2011’de Gaziantep Av. Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde (Şimdiki ismiyle Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi) mecburi hizmetine başladı. Mecburi hizmetinin 4’üncü ayında, 17 Nisan 2012 günü görevi başındayken, hasta yakınının bıçaklı saldırısı sonucunda ömrünü kaybetti. 18 Nisan’da cenaze törenine binlerce sıhhat çalışanı ve halk katıldı. Çalıştığı hastanenin ismi 30 Nisan 2012 tarihinde ‘Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi’ olarak değiştirildi.