Sema Silkin Ün, Denizli’de Çocuğa Cinsel İstismar İddiasıyla İlgili Konuştu: “Şüphelinin İfadesi Dahi Alınmadan Takipsizlik Kararı Verilmesi Hukukun Neresinde Yer Almaktadır?”
Gazeteci Serdar Akinan’ın Emniyetteki İfadesi Ortaya Çıktı: “Bu Kadar Ağır İddiaların Sorgulanması Bir Gazetecinin Asli Görevidir. Ben İşimi Yaptım.”
EDDA SÖNMEZ / SİNEM NAZLI DEMİR
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bu sabah gözaltına alınan gazeteci Serdar Akinan’ın İstanbul Vilayet Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği söz ortaya çıktı. Röportaj yaptığı Muhammet Yakut isimli kişiyi önceden tanımadığını, fakat savlarını bir gazeteci olarak araştırma muhtaçlığı hissettiğini söyledi. Akinan, “Ülkemiz, tarihinin en kritik seçimine giderken lisana getirilen bu kadar ağır savların sorgulanması bir gazetecinin asli görevidir. Ben işimi yaptım” dedi.
Gazeteci Serdar Akinan, bugün Twitter hesabından Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde gözaltına alındığını duyurdu. Akinan, bildirisinde, “Gözaltına alınıyorum. Ayvacık ilçe emniyete götürülüyorum” tabirlerini kullandı ve paylaşımına emniyet gruplarının meskenine geldiği sırada çekilmiş bir görüntüyü da ekledi.
Akinan, öğlen saatlerinde polis gruplarınca İstanbul Vilayet Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’ne getirildi. Emniyetteki süreçlerin akabinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Bu ortada, İnan’ın emniyette verdiği söz ortayı çıktı.
AKİNAN, SÖZÜNDE RÖPORTAJ YAPTIĞI KİŞİYİ ÖNCEDEN TANIMADIĞINI BELİRTTİ
Akinan, tabirinde, toplumsal medya hesaplarının yönetiminin ve paylaşımlarının kendisine ilişkin olduğunu, evrakta yer alan birtakım içeriklerin ise kamuoyunda ‘yandaş medya’ olarak bilinen yayın kuruluşlarına ilişkin olduğunu söyledi. Yapılan haberler hakkında “Benim yaptığım paylaşımlar üzerinden atılan başlıklar kabul edebileceğim şeyler değildir. Bu yayın kuruluşlarındaki beşerler FETÖ ilişkili yayın kuruluşlarında çalışırken Genel Yayın Yönetmeni olduğum Sky Türk kanalında yıllarca Fettullah Gülen ve örgütü hakkında yayınlar yapmış ve bu yayınlardan ötürü bu şahısların ağır hücumlarına maruz kalmıştım. Belgeye konan içerikler benim 35 yıllık meslek hayatımı lekelemeye yöneliktir” dedi.
Herhangi bir siyasi parti, dernek yahut sendikaya üye olmadığını anlatan Akinan, Muhammet Yakut isimli kişiyi daha önceden tanımadığını, fakat argümanlarını bir gazeteci olarak araştırma gereksinimi hissettiğini belirtti.
“KISA BİR GÖRÜŞMEDEN SONRA YAYINIMA KATILDI”
Serdar Akinan, söz konusu yayınıyla ilgili şunları aktardı:
“Öncelikle ismini internette araştırdım. Diyarbakır’da görevli meslektaşlarımı aradım. Yaptığım birinci yayında kendisini gaye alarak tezlerinin çok önemli olduğunu, bugüne kadar bilinen bir sima olmadığını ve bu durumun şaibeli olduğunu tabir ettim. Araştırmalarım devam ederken kanalından ikinci görüntüyü paylaştı ve benim yayınımı takip ettiğini anlayacağım halde ‘Serdar Akinan isminde bir gazeteci var. Beni araştırıyormuş. Beni araştırmak istiyorsa 1992 yıllarında BOTAŞ’ta çalıştığımı bilsin’ tabirlerini kullandı. Yeniden yayında DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile telefonda konuştuğunu söyledi. Ben de Enginyurt’u aradım. Kendisi ‘Ben de tanımıyorum. Lakin bana ulaştı ve ben de konuştum’ dedi. Şahsın telefonunu istedim, o da verdi. Görüntülü olarak konuştuk. Nerede olduğunu açıklamadı. Ben de görüntüden anlayamadım. Kendisi ile konuştuktan kısa bir süre sonra bir yayın daha yaptım ve yayınıma katılıp katılamayacağını sordum. Kabul etti ve bir gün bir saat için anlaştık. Sonra da yayınıma canlı olarak bağlandı.”
“İDDİALARIN KONUŞULMAYA GEREK OLDUĞUNU GÖRDÜM”
Youtube kanalını 6 Şubat tarihinde gerçekleşen sarsıntılardan sonra aktifleştirdiğini belirten Akinan, zelzele bölgesine giderek sayısız röportaj ve yayın yaptığını söyledi. Bağımsız bir gazeteci açısından kamu faydası gözeterek tüm imkanlarını kullandığını anlatan Akinan, sözünün devamında şunları lisana getirdi:
“Bu esnada böyle bir şahsın çıkıp son derece ağır argümanlar ortaya atması bir gazeteci olarak dikkatimi çekti ve bu şahsı araştırdım. Çok farklı kaynaklara sordum ve savlarının konuşulmaya kıymet olduğunu görerek bahse bahis 60’tan fazla insanı ve başta Akif Bank tezi olmak üzere araştırmaya başladım. Öncelikle Faal Bank belgesinde yayınladığı dokümanlardaki kişi ve şirketleri Ticari Sicil Gazetesi’nden buldum ve doğruladım. Bu durum da dikkatimin daha da ağırlaşmasına sebep oldu. Bu nedenlerle şahsı canlı yayına alıp argümanlarını açığa kavuşturmasını istedim. Yayın kaydında da görüleceği üzere bu şahıs husustan mevzuya atlayarak dağınık bir biçimde savlarını lisana getirdi. Benim de orta ara internet temasım koptu. Hatta bu yayını gerçekleştirmeme yardımcı olan arkadaş yayına girerek benim ilişkimin koptuğunu ve kendisinin konuşmaya devam etmesini söyledi. Linkleri verilen görüntülerin büyük bir kısmı aslında o canlı yayının versiyonlarıdır. Kalanları da benim öbür bahislerde yaptığım yayınlardan ibarettir.”
“BEN İŞİMİ YAPTIM”
Son olarak eklemek istedikleri sorulan Akinan, darbe ve muhtıra dönemlerinde gazetecilik yapmış biri olduğunu ve Türkiye’de medyanın temel kurallarının unutulduğunu belirtti. Gazetecilerin Anayasa’da belirtildiği üzere, bağımsız bir halde kamu faydası ismine görev yaptıklarını aktaran Akinan, “Hesap sormak, araştırmak, soru sormak bizim asli görevimizdir. Münasebetiyle hafızamızı yoklarsak, bu ülkeye savaş açmış binlerce insanın canını almış Abdullah Öcalan bile bu ülkede yakalanmadan önce röportaj yapılan ve gazetelerde televizyonlarda söyledikleri yayınlanan bir kimseydi. Ülkemiz, tarihinin en kritik seçimine giderken lisana getirilen bu kadar ağır savların sorgulanması bir gazetecinin asli görevidir. Ben işimi yaptım” dedi.
