Dünyanın Gündemine Oturan Yusuf Dikeç’ten Açıklamalar: “Ben Sadece Bir Simgeyim, Türkiye Cumhuriyeti’nin Bir Neferiyim.”
Fuat Oktay: “80 Yılda Yapılamayanı 20 Yılda Yaptık. Ülkemizi Dünyanın İlk 10 Ekonomisi Arasına Çıkartmanın Peşindeyiz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşadığı rahatsızlık nedeniyle katılamadığı Yozgat’taki açılış töreninde, “Hepsini saymaya kalksak, hepsini göstermeye kalksak günlerce, saatlerce bitmeyecek eser ve hizmetleri, biz sadece 5 seçim dönemine sığdırdık. 80 yılda yapılamayanı 20 yılda yaptık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla bu altyapının üzerine şimdi asıl hayalimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına çıkartmanın peşindeyiz” dedi. Oktay, Erdoğan’ın rahatsızlığına ilişkin, “Sadece bugün birazcık istirahat etmesi gerekiyor. Yarın inşallah daha hızlı, daha dinamik, daha coşkulu çalışabilmek için; bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, çok sevdiği milletine, Yozgat’ına, Yozgatlıya hizmetkar olabilmek için küçük bir ara vermesi gerekiyor” diye konuştu.
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, dün katıldığı bir televizyon programında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bugün Yozgat’taki Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katılamadı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin de hazır bulunduğu açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“SADECE BUGÜN BİRAZCIK İSTİRAHAT ETMESİ GEREKİYOR”
“Cumhurbaşkanımız özellikle iletmemi söylediler, yiğidin harman olduğu Yozgat’a, şehitler diyarı Yozgat’a, kahramanlar diyarı, mert insanların şehri Yozgat’a en kalbi selamlarını ilettiler, muhabbetlerini ilettiler, sevgilerini ilettiler size.
Biliyorum, hepiniz Cumhurbaşkanımızı bekliyordunuz bugün. Recep Tayyip Erdoğan’ın hepinizin gönlünde apayrı bir yeri olduğuna bizzat şahidim. Kırıkkale’de de ifade ettim. Cumhurbaşkanımız, bu ülkeye, bu millete o kadar sevdalıdır ki geceli gündüzlü çalışır, yorulmak bilmez. Uyku bilmez, dinlenmek bilmez. Çünkü aşk ile çalışır, şevk ile çalışır, sevda ile çalışır. Sadece bugün birazcık istirahat etmesi gerekiyor. Zaten dün akşam kendileri de ifade ettiler. Yarın inşallah daha hızlı, daha dinamik, daha coşkulu çalışabilmek için; bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, çok sevdiği milletine, Yozgat’ına, Yozgatlıya hizmetkar olabilmek için küçük bir ara vermesi gerekiyor. Şimdi Yozgat’tan Cumhurbaşkanımıza, biraz önce Kırıkkale’den öyle bir moral verdik ki şimdi Yozgat’tan daha güçlü bir moral verelim.
Yıllar boyunca gelişmiş ülkeler kendi güvenlik ve refahları için herkesle birlikte bizim de vaktimizi ve enerjimizi heba ederken içeride onların değirmenlerine de su taşıyanlar vardı. Bunlar, bize çelme takmaya çalıştı. Ülkemizin 81 vilayetinin eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda gelişmesini sağlarken önümüze de hep engel çıkardılar. Vesayetçisinden terör örgütüne, darbecisinden ekonomik tetikçisine, işte bu mankurtlarla boğuşarak 21 yılda nice icraatlar yaptık.
“80 YILDA YAPILAMAYANI 20 YILDA YAPTIK”
Bu hizmetlere Yozgat şahit. Peki Kılıçdaroğlu ve avanesi? Onların bunu anlaması bile mümkün değil. Onların işi gücü inkar, inkar siyaseti. Hepsini saymaya kalksak, hepsini göstermeye kalksak günlerce, saatlerce bitmeyecek eser ve hizmetleri, biz sadece 5 seçim dönemine sığdırdık. 80 yılda yapılamayanı 20 yılda yaptık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla bu altyapının üzerine şimdi asıl hayalimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına çıkartmanın peşindeyiz. Siyasi, sosyal, askeri, diplomatik gücüyle ülkemizi dünyanın önde gelen devletlerinden biri yapmanın peşindeyiz. Biz bunu yaparken karşımızdakiler neyin peşinde? Kurdukları yedili masa koalisyonu ile eski Türkiye’nin kavgasını, dövüşünü, krizini geri getirmenin peşindeler. Üstelik bunun için Kandil’deki terör baronlarından Pensilvanya’daki hainlere, Londra’daki tefecilerden Brüksel’deki LGBT’cilere, eşcinsellere kadar herkese göz kırpıyorlar. Kendi aralarında da ne yapıyorlar? Körebe oynuyorlar.
Onların vaat ettiği ne, biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği, 3K. Yani kaos, kriz, kakofoni. Yedi tane, sekiz tane cumhurbaşkanı yardımcısı ile ülke yöneteceklermiş. Yüzde 50 oy alan, yüzde yarım oy alan da aynı söz hakkına sahip olacak. Peki ne yapacak? ‘Evet’ demediği sürece cumhurbaşkanı bir karar veremeyecek. Yani sizin verdiğiniz oylara, sizin verdiğiniz yetkiye ipotek koyacaklar.
Bu 3K’nın üzerine bir de ne vaat ediyorlar? 2K. 2K ne? Kemal Kılıçdaroğlu. Yani katmerli kaos. Bunun adı, katmerli kaos. Yozgat buna müsaade eder mi? Türkiye buna müsaade eder mi? İşte bunun için CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden tüm partilere gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu yedili masa, bu yedili maşanın kavgasına emanet etmeyin.
Daha önceki verdikleri sözlerden herhangi birini en azından kendi belediyelerinde tuttuklarını gördünüz mü? Ulaşımı, suyu, sütü, her şeyi bedava yapacaklardı güya. Yaptılar mı? Vatandaşa bedava traktör dağıtacaklardı, dağıttılar mı? Ne sözlerini tuttular ne de tutmadıkları sözlerin hesabını millete verdiler. İşte bunun için 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız.
“‘ALLAH RAZI OLSUN’ DEMEMEK İÇİN HER YOLU DENERLER. ZATEN ‘ALLAH RAZI OLSUN’ NASIL DENİR, ONU DA BİLMEZLER”
Köprü yaparız, ‘Millet köprü mü yiyecek’ derler. Havalimanı yaparız, ‘Buraya uçak inmez’ derler. Baraj yaparız, ‘Çevreye zarar verir’ derler. Maden buluruz, petrol buluruz, doğal gaz çıkartırız, hepsine muhakkak bir kulp takarlar. Dünyanın ilk SİHA uçak gemisini yaparız, ‘Maket’ derler. Organize sanayi kurarız; inanmazlar, gidip sayım yapmaya kalkarlar. Velhasıl ‘Allah razı olsun’ dememek için her yolu denerler. Zaten ‘Allah razı olsun’ nasıl denir, onu da bilmezler.
Hep birlikte inşa ediyoruz, istikrar için, bu ülkeyi teröre ve terör sevicilerine muhtaç bırakmamak için. O, diyorlar ya hani ‘Halil İbrahim Sofrası’ diye; o, Halil İbrahim Sofrası değil, Türkiye’nin paylaşım sofrası. Onlara bunu bırakmamak için hep birlikte yürümeye var mıyız Yozgat?”