TARSUS BELEDİYESİ ÖNCÜLÜĞÜNDE ‘4. İŞ SIHHATİ VE GÜVENLİĞİ’ SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ
Diş Hekimleri, Meclis Önünde Basın Açıklaması Yaptı: “Taşeron Çalışma Biçimi Engellenmeli, Kamuda Diş Hekimi İstihdamı Arttırılmalıdır”
Ankara Diş Hekimleri Odası ve sağlık emek meslek örgütleri, TBMM Çankaya Kapısı yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda TBMM’de görüşülmekte olan ve sağlıkla ilgili düzenlemeler içeren torba kanun ve talepleriyle ilgili; “Diş hekimleri ve tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulması için, caydırıcı yasal düzenlemeler, ivedilikle yapılmalıdır. Özel sağlık kuruluşlarında ücretli çalışan diş hekimlerinin, özlük haklarını ortadan kaldıran, taşeron çalışma biçimi engellenmelidir. Muayenehane ve klinik ruhsatında, bina iskanı yeterli olmalıdır. Diş hekimi olmayan şahısların, ağız diş sağlığı merkezlerine ortak olmalarını sağlayan yönetmelik maddesi değiştirilmelidir. Fiili hizmet zammı, muayenehane sahibi diş hekimleri için de uygulanmalıdır. Kamuda diş hekimi istihdamı artırılmalıdır” açıklamasını yaptı.
Ankara Diş Hekimleri Odası ve sağlık emek meslek örgütleri, TBMM Çankaya Kapısı yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda sağlıkla ilgili düzenlemeleri kapsayan torba kanuna karşı basın açıklaması yaptı.
İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Berna Aytaç, diş hekimlerinin meslek sorunları nedeniyle zorluklar yaşadığını belirterek, “Diş hekimliği, hem bedenen hem de zihinsel olarak hassas çalışmayı gerektiren, zor ve yıpratıcı bir meslektir. Diş hekimliği mesleğinde özellikle iş yükünün ağır olduğu kötü çalışma koşullarında, meslek hastalıkları riski çok yüksektir. Halkın, ağız diş sağlığının korunması ve diş tedavi hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi, diş hekimlerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle doğrudan ilişkilidir. Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığın bir parçasıdır ve ağız sağlığı bozulduğunda, insan sağlığı olumsuz etkilenir. Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları, diyabet ve kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olur” dedi.
İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Berna Aytaç tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“KORUYUCU AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİ, KAMUDA NEREDEYSE YOK DENECEK DÜZEYDEDİR”
Ne yazık ki, ülkemizde, uzun yıllar, 1. basamak sağlık hizmetleri içerisinde, ağız ve diş sağlığı hizmetlerine yer verilmediği için, toplumun ağız sağlığı seviyesi, çağdaş standartların çok altında kalmıştır. Diş çürükleri, diş kayıpları ve diş eti hastalıkları çok yaygındır. Ağız ve diş sağlığı hizmetleri, genel sağlık hizmetleri içinde, ciddi ölçüde geri planda bırakılmıştır. Koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetleri, kamuda neredeyse yok denecek düzeydedir.
Toplumun ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişimi, yeterli düzeyde değildir. Sağlıklı bir toplum için, kamu sağlık hizmetlerinin ülke çapında yaygın ve erişilebilir şekilde sunulması ve ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişimin artırılması çok büyük önem taşımaktadır. Kamuda, diş hekimi istihdamı yetersizdir. Kamuda çalışan diş hekimleri, performans baskısı ve ağır iş yükü altında ezilmektedirler.
Merkezi Randevu Sistemi ile diş tedavi randevuları çok kısa aralıklarla verilmektedir. Kısa aralıklarla verilen randevular nedeniyle de diş hekimleri stresli bir ortamda çalışmak zorunda kalmaktadır. Performans baskısı altında çalışma, hizmet kalitesini düşürmekte ve hasta ile hekimi karşı karşıya getirerek sağlıkta şiddetin kaynağı haline gelmektedir.
“TAŞERON ÇALIŞMA BİÇİMİ DAYATILMAKTADIR”
Ciddi bir istihdam planlaması yapılmadan kontrolsüzce, vakıf ve özel diş hekimliği fakültesi açılmaktadır. Uzun ve yıpratıcı bir eğitim süreci sonunda, büyük emek vererek aldığımız diplomalarımız değersizleştirilmiştir. Özveriyle çalıştığımız diş hekimliği mesleği, mesleki bağımsızlığımızın yok edildiği, gençlerin gelecek kaygılarının arttığı, derin bir mutsuzluk ortamına sürüklenmektedir. Özel hastahane ve ADSM’lerde, gerçekte ücretli çalışan diş hekimlerine, kağıt üzerinde şirket kurdurmak suretiyle, özlük hakları yok sayılarak ‘Taşeron’ çalışma biçimi dayatılmaktadır. 6 Ekim 2023 tarihinde çıkarılan Ağız ve Diş Sağlığı Yönetmeliği ile diş hekimlerinin muayenehane ve klinik açmaları, zorlaştırılmıştır. Tıp hekimi, Eczacı, Avukat, mali müşavir gibi serbest meslek sahipleri için, iş yeri açılan binaların iskanlı olması yeterli görülürken; bina fiziki şartları bakımından, diğer serbest meslek sahiplerinden istenmeyen, ‘Müellif Onaylı Mimari Proje, Deprem Güvenlik Raporu, Yangın Ruhsatı’ gibi ek koşullar, diş hekimlerine dayatılmaktadır. 2022 yılında İstanbul’da, 481 muayenehane ve diş kliniği açılmışken, çıkarılan yönetmelik nedeniyle 2023 yılında, yalnızca 56 muayenehane ve diş kliniği açılabilmiştir. Emeklilik ile ilgili, sosyal güvenlik kurumları arasındaki farklılıklar nedeniyle, SSK ve Bağ-Kur’lu dişhekimleri büyük mağduriyet yaşamaktadırlar. Emekli Sandığı mensubu dişhekimlerine, 2018 yılında çıkarılan 7146 Sayılı Kanunda yapılan bir düzenlemeyle, emekli maaşlarına ek olarak her ay, hazineden karşılanan, yaklaşık 20.000 TL tutarında ilave ödeme verilmekte iken, SSK ve Bağ-Kur emeklisi diş hekimleri kapsam dışı bırakılmıştır.
“UYARI YAPILMAKSIZIN DOĞRUDAN EN AZ 50 BİN TL PARA CEZASI VERİLMEKTEDİR”
Aynı mesleki eğitimi almış ve aynı nitelikte hizmet vermiş olan diş hekimleri arasında, 2019 Ocak ayından itibaren, emeklilik hakları bakımından, hakkaniyet ölçüleriyle bağdaşmayan, adaletsiz bir uygulama söz konusudur. Sağlık Komisyonunda görüşülen, 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi içerisinde; muayenehanelerde diş hekimi istihdam edilmesine ilişkin talebimizin, yer alması olumludur. Ancak, TBMM Sağlık Komisyonu’nda kabul edilen torba kanun içerisinde, kayıt tutmayan ve veri göndermeyen sağlık kuruluşlarına uyarı yapılmaksızın doğrudan, en az 50.000 TL para cezası verilmektedir. Uyarı yapılmaksızın, doğrudan yüksek miktarda para cezası verilmesine itiraz etmekteyiz.
Basın açıklamasında konuşan Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Serkan Er ise şunları kaydetti:
AĞIR CEZALARIN YÜKLENMESİ DEYİM YERİNDEYSE AĞZA BİR PARMAK BAL ÇALMAKTIR”
Mesleğimizdeki tüm olumsuzluklara rağmen bizler, kanundan aldığımız yetkiyle meslektaşlarımızın ve mesleğimizin genel menfaatlerini öncelerken diğer yandan toplumun ve bireylerin ağız diş sağlığının iyileştirilmesini ve nitelikli ağız diş sağlığı hizmetinin sunulmasını amaç edinmiş, bu politikalar çerçevesinde çalışmaya devam sağlık ordusunun neferleri olarak görüyor, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetini önceleyen-güçlendiren politikalara geçilmesini savunuyoruz.
Son torba yasada, kamuda ve özelde çalışan meslektaşlarımıza haksız ceza niteliğinde olan, Anayasa’ya aykırı ve demokratik hakları kısıtlayıcı maddeler içeren bu yasayı kabul etmemiz mümkün değildir. Yeni torba yasada belirtilen cezai müeyyidelerde belirtilen miktarların çoğunluğu özel sektör olan diş hekimliği hizmetinde fahiş öngörülerle tasarlandığı, neoliberal temellerle ucuz işgücü sömürüsünü kuvvetlendirdiği sermayenin açgözlü isteklerine yanıt verdiği görülmektedir. Devletin yapması gereken istihdamı sağlamaya yönelik muayenehanelerde diş hekimi istihdamına kapı açmasıyla beraber torba yasada bu kabul edilemez ağır cezaların yüklenmesi deyim yerindeyse ağza bir parmak bal çalmaktır.”
“BU SESİ DUYMANIZ İÇİN İLLA DİŞ AĞRISI ÇEKMENİZ GEREKMİYOR”
Diş hekimlerinin gerçekleştirdiği basın açıklamasına destek veren DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise şöyle konuştu: “Yasa teklifi görüşmelerinde diş hekimi arkadaşların sorunlarını gündeme getirdik. Belki bir kısmında adımlar atıldı ama önemli bir kısmında adımlar atılmadı. Diş hekimleri arkadaşlarımız itirazlarını gündeme getiriyorlar. Diş hekimi arkadaşlarımızın sesini duyun diyoruz. Cumhurbaşkanı’na söylüyoruz. Biz muhalefet olarak diş hekimi arkadaşların isteklerini gündem ettik. Bu sesi duymanız için illa diş ağrısı çekmeniz gerekmiyor.”
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu ise “Biz bir araya gelerek, örgütlenerek bir şeyler elde edebileceğiz. Meclis’in çoğunluğu iktidar partisi ve ortağının elinde. Yasaları kendi istedikleri gibi geçiriyorlar. Keyfi uygulamalar ve düzenle karşı karşıyayız. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bile tanınmadığı bir düzenle karşı karşıyayız. Ancak değiştirebiliriz.” dedi.
DİŞ HEKİMLERİNİN TALEPLERİ ARASINDA ŞU MADDELER YER ALDI;
“Kamuda diş hekimi istihdamı arttırılmalı ve öncelikle koruyucu temelli ağız diş sağlığı hizmetleri, verilmelidir. Kamu sağlık kuruluşlarında şiddeti doğuran temel sebeplerden biri olan performans baskısı kaldırılmalı ve günlük hasta sayısı azaltılmalıdır. Diş hekimleri ve tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulması için, caydırıcı yasal düzenlemeler, ivedilikle yapılmalıdır. istihdam planlaması yapılmaksızın, yeni diş hekimliği fakültesi açılmamalıdır. Özel sağlık kuruluşlarında ücretli çalışan diş hekimlerinin, özlük haklarını ortadan kaldıran, taşeron çalışma biçimi engellenmelidir. SSK ve Bağ-Kur emeklisi diş hekimlerine de, mesleki eğitimi ve çalışma niteliği gözetilerek, ‘ek ödeme’ verilmelidir. Kentsel dönüşümde, muayenehanelere, geçici ruhsat verilmelidir. Muayenehane ve klinik ruhsatında, bina iskanı yeterli olmalıdır. Diş hekimi olmayan şahısların, ağız diş sağlığı merkezlerine ortak olmalarını sağlayan yönetmelik maddesi değiştirilmelidir. Fiili hizmet zammı, muayenehane sahibi diş hekimleri için de uygulanmalıdır. Meslekte 15 yıl çalışan diş hekimlerine yeşil pasaport hakkı verilmelidir. Sağlık hizmetlerinde KDV yüzde 1’e düşürülmelidir.”