Numan Kurtulmuş, Ümit Özdağ İle Görüştü, Özdağ: “Aramızda Görüş Farklılıkları Var”
CUMHURİYET 99 YAŞINDA… DEVLET BAHÇELİ: “CUMHUR İLE CUMHURİYET ÖZELLİKLE CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’YLE TAM BİR KENETLENME, EKSİKSİZ BİR KUCAKLAŞMA PERİYODUNA GEÇMİŞTİR”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hasebiyle yayınladığı bildiride; “Türk milletinin varlığını ve haysiyetini muhafaza temellerinin belirlenip ilam edildiği Cumhuriyet’in sonsuza kadar var olması her vatan evladının ahlaki sorumluluğu ve ulusal ödevidir. Ulusal birlik ve kardeşlik bağlarımızın gücü Cumhuriyet’in gücüdür. Cumhurun onuru ile Cumhuriyet’in onuru da bir ve beraberdir. Bu haliyle cumhur ile Cumhuriyet özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle tam bir kenetlenme, eksiksiz bir kucaklaşma dönemine geçmiştir” dedi.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hasebiyle ileti yayınladı. Bahçeli’nin bildirisi şöyle:
“TÜRKİYE CUMHURİYEYİ ULUSAL EGEMENLİĞE DAYANAN DEV BİR ATILIM, UZUN SAVAŞLAR DÖNEMİNİN TAÇLANMIŞ EN SON AŞAMASIDIR”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kahramanlıkla pekişen mükemmel bir mücadele sürecinin, zaferle perçinlenen muazzam bir muharebe zincirinin son etaptaki yapıtı ve faziletidir. Hâkimiyetin kayıtsız kuralsız millete ilişkin olduğu Cumhuriyet’in müstesna fikir ve fiiliyle tescillenmiştir. Tıpkı vakitte Cumhuriyet, tarihimizin akışını yeni bir devlet ve toplum teşkilatlanmasıyla değiştirmiş, kaldı ki bu değişim hali kaotik bir başkalaşma girdabına düşmeden geçmişin mirasını geleceğin ümitleriyle eklemlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti ulusal egemenliğe dayanan dev bir atılım, uzun savaşlar döneminin taçlanmış sonuncu kademesidir.
Türk milleti 29 Ekim 1923 tarihinde, kutlu mazisinin en önemli stratejik silkinişlerinden birini gerçekleştirmiş, içteki ve dıştaki arka niyetli odaklara asla fırsat vermeyeceğini azim ve ahlakıyla ortaya koymuştur. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti; şehit kanlarıyla, savaş meydanlarındaki kahramanlıklarla ve hakkını hiçbir vakit ödeyemeyeceğimiz fedakârlıklarla vücut bulmuş, bu haliyle sonsuza kadar yaşamayı da ziyadesiyle hak etmiştir.
Tarihteki sayısız badireyi geçerek, tuzakları bozarak yolunda kararlı adımlarla yürüyen Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte ileriye, muasır ve müreffeh bir düzeye erişme azmini çok açık göstermiştir. Ulusal Mücadele’nin her safhasında; sahip olunan manevî kuvvet ve direncin yegâne kaynağı Türk milletinin var oluşuna duyulan bağlılık, sadakat ve sarsılmaz inanç olmuştur. Bu prestijle Türkiye Cumhuriyeti; bağımsızlığını kurtarmak, hür ve müstakil yaşamak isteyen milletimizin direkt doğruya ruhundan doğan bir şaheserdir.
“CUMHUR İLE CUMHURİYET ÖZELLİKLE CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’YLE TAM BİR KENETLENME DÖNEMİNE GEÇMİŞTİR”
Türk milletinin varlığını ve haysiyetini muhafaza asıllarının belirlenip ilam edildiği Cumhuriyet’in sonsuza kadar var olması her vatan evladının ahlaki sorumluluğu ve ulusal ödevidir. Ulusal birlik ve kardeşlik bağlarımızın gücü Cumhuriyet’in gücüdür. Cumhurun onuru ile Cumhuriyet’in onuru da bir ve beraberdir. Bu haliyle cumhur ile Cumhuriyet özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle tam bir kenetlenme, eksiksiz bir kucaklaşma dönemine geçmiştir.
Cumhuriyet demek demokrasinin ve ulusal iradenin istikrarı, iradesi ve prestiji demektir. 29 Ekim 1923 tarihinde alınan son ve kesin kararla; Türk milletinin bundan sonra hiç kimsenin tutsağı olmayacağı, mukadderatına gölge düşürmeyeceği, geçmişte olduğu üzere gelecekte de tam bağımsız yaşamaktan diğer seçenek tanımayacağı tereddüde mahal bırakmayacak bir biçimde somutlaşmıştır.
Cumhuriyet, Türk milletinin istiklal ve istikbal güvenliği, Türkiye’yi yüksek maksatlara, diriliş ve yükseliş tepesine taşıyacak rejim güvencedir. Bu güvencenin tahrip edilip tartışmaya açılması devletin kuruluş ideolojisine büyük bir karşı çıkıştır ki, buna da asla müsaade verilmeyecek, kapı aralanmayacaktır.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 100’ÜNCÜ YILINA BİR YIL KALA, BUGÜNLERE ULAŞAN ULUSAL EMANETLER ASLA ZEDELETİLMEYECEK”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına bir yıl kala, tarihimizin derinliklerinden süzülüp bugünlere ulaşan ulusal emanetler asla zedeletilmeyecek, hiçbir vakit da zaafa uğratılmayacaktır. Bu münasebetle büyük Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutluyor, birinci Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kurucu kahramanlarımıza, aziz şehitlerimize ve büyük ceddimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.”
