Gökçeada ve Bozcaada Feribot Hatlarında Bazı Seferler İptal Edildi
Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu : ”Tek adam rejimine karşıyız.”
*Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR*
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale’de; Millet Buluşması programında “Çanakkale’yi geçilmez kılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve orada yatan binlerce şehidimiz. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önsözüdür… Yedi düvel geldi ancak bir tek gemi, bir tek düşman askeri dahi Çanakkale Boğazı’nı aşamadı. 3 yıl sonra tek kurşun atılmadan birebir düşman gemileri Çanakkale Boğazı’nı geçtiler ve Dolmabahçe’de demirlediler. Tek adamın, tek bir beşere verilen yetkinin; ülkeyi hangi hale sürükleyeceğini bilmeniz için bunu anlattım. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı vereceksiniz, Çanakkale önsöz olacak. Ancak bir kişi çıkıyor, ‘Ben muahedeyi imzaladım, hepiniz Çanakkale’yi geçip, gelip İstanbul’u işgal edebilirsiniz’ diyor. Gelip işgal ettiler. O nedenle biz tek adam rejimine karşıyız. Bu ülkenin çıkarları için tek adam rejimine karşıyız. Ulusal Kurtuluş Savaşını veren bir ülke bir tek bireye teslim edilemez, o nedenle karşıyız” dedi.
CHP Genel Lideri, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu; Çanakkale’de düzenlenen Millet Buluşması programında konuştu.
Konuşması sırasında, sık sık; “Halkın umudu Kılıçdaroğlu”, “İktidar”, “Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu”, “Halkın gururu, Kılıçdaroğlu” sloganları atılan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“SANA SÖZ ÇANAKKALE, İKTİDAR OLACAĞIZ: Yağmur yağıyor, güzel bir yağmur. Bereketli olsun. Söz veriyorum. Sana söz Çanakkale, iktidar olacağız, iktidar. Sana söz Çanakkale; bu ülkeye huzuru ve barışı getireceğim. Sana söz Çanakkale… Güzel bir atmosferdeyiz. Yağmur çiseliyor. Uzun süre yağmurun altında kalmanıza gönlüm müsaade vermiyor. Fakat şunu bilmenizi isterim: Gerçekten de bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi getireceğiz. Gerçekten de bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, bu ülkeye huzuru, işi ve aşı getireceğiz. Hiçbir anne ‘Acaba çocuğumun beslenme çantasına ne koyacağım?’ diye düşünmeyecek. Okulda arkadaşları ile birlikte suyunu, sütünü, yemeğini yiyecek, sosyalleşecek. Hiçbir anne evladını okula gönderirken asla düşünmeyecek.”
Emeklilerin Kurban Bayramı bayram ikramiyesinin 15 bin lira olarak banka hesaplarına yatırılacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Yapamaz’ diyorlar değil mi? ‘Sen istismar ediyorsun’ diyorlar değil mi? Bay Kemal’i tanımıyorlar, Bay Kemal söz verdi mi, kesinlikle yapar. İki maaş ikramiyeye de diyorlardı, ‘Parayı nereden bulacaksın?’ diye. Vermek zorunda kaldılar. Vereceğiz, emekliye hak ettiği bayram ikramiyesini vereceğiz. Torunları, evlatları ile bir arada huzur içinde o da emekli ikramiyesini alacak. Hiçbir ailede yoksulluk sonunun altında gelir alınmasına müsaade vermeyeceğim. Her ailenin minimum gelir güvencesi olacak. Sana söz kazanacağız. Çanakkale sana söz bir arada, birlikte kazanacağız” dedi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“SİZİN HAYALLERİNİZ, BAY KEMAL’İN MAKSADI OLACAK: Gençler… En büyük şikayetinizin torpil olduğunu biliyorum. Hakkınızın elinizden alındığını da biliyorum. Ancak size sözüm söz. Devlette liyakati sağlayacağız ve sözlü imtihanı kaldıracağız. KPSS’den ne aldıysanız atamasını yapacağız. Sevgili gençler meraklanmayın. Aşınız, işiniz olacak. Sizin çalışmanız için her türlü çabayı göstereceğiz. Size sözüm var, sizin hayalleriniz Bay Kemal’in gayesi olacak.
ÖĞRETMEN İLE ÖĞRENCİSİNİ BULUŞTURACAĞIM: Atama bekleyen öğretmenler, atama bekleyen sağlıkçılar, atama bekleyen teknik personel… Tamamını çözeceğim. Bir sözüm var. Onu buradan tekrar edeyim. Cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Bütün köylerdeki okulları tekrar açacağız. Ferhat ile Şirin’in buluştuğu üzere öğretmen ile öğrencisiniz buluşturacağım. Hiçbir anne ve baba çocuğumu kentteki okula göndereyim diye köyünü terk etmeyecek.
BEN KEMAL, GELECEĞİM: Tarımın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Her gün en az 2-3 sefer yemek yemek zorundayız. Şayet buğdayı, arpayı, yulafı, yemi, gübreyi dışarıdan alıyorsanız; onların utanmaları gerekiyor. Tamamını Türkiye’de üreteceğiz. Hiçbir çiftçi ve üreticiyi tarlaya, toprağa küstürmeyeceğiz. Ben Kemal geliyorum diyorum. Meraklanmayın geleceğiz. Ben Kemal geleceğim, bütün Türkiye’nin problemlerini elbirliği ile çözeceğiz.
İki belediye liderimizi dinlediniz. Birisi Ankara’nın Büyükşehir Belediye Lideri Sayın Mansur Yavaş. Oburu İstanbul’un, Avrupa’nın en büyük metropolünün belediye lideri Ekrem İmamoğlu. Birlikte yola çıktık. Onlar da göreceksiniz, kendi kentlerine ve bütün belediyelere ayrımcılık yapmadan hizmet nasıl verilir Cumhurbaşkanı Yardımcısı olduğunda göstereceklerdir. Beraberiz, birlikteyiz, birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte mücadele güç demektir. Kuvvet demektir. İradenin güçlü olarak söz edilmesi demektir. Bundan da emin olmazını isterim.
TEK ADAM REJİMİNE KARŞIYIZ: Çanakkale, burayı âlâ dinleyin. Çanakkale’deyiz, Çanakkale’nin bizim tarihimizde ne kadar önemli olduğunu ben de siz de biliyorsunuz. Çanakkale’yi geçilmez kılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve orada yatan binlerce şehidimiz. Çanakkale tıpkı vakitte, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önsözüdür. Çanakkale Savaşı, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğini pekiştirdiği bir savaştır. 1915, Çanakkale’yi geçilmez kıldılar. Yedi düvel geldi ancak bir tek gemi, bir tek düşman askeri dahi Çanakkale Boğazı’nı aşamadı. Ortadan 3 yıl geçti. Yani 1918. 3 yıl sonra tek kurşun atılmadan tıpkı düşman gemileri Çanakkale Boğazı’nı geçtiler ve Dolmabahçe’de demirlediler. Tek adamın, tek bir beşere verilen yetkinin; ülkeyi hangi hale sürükleyeceğini bilmeniz için bunu anlattım. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı vereceksiniz, Çanakkale önsöz olacak. Birinci mücadeleyi vereceksiniz. Binlerce evladımız kucak kucağa orada yatıyor. Hiç kimse ayrımcılık nedir, bilmiyor. Kucak kucağa yatıyorlar, mücadele ediyorlar. Lakin bir kişi çıkıyor, ‘Ben muahedeyi imzaladım, hepiniz Çanakkale’yi geçip, gelip İstanbul’u işgal edebilirsiniz’ diyor. Gelip işgal ettiler. O nedenle biz tek adam rejimine karşıyız. Bu ülkenin çıkarları için tek adam rejimine karşıyız. Ulusal Kurtuluş Savaşını veren bir ülke bir tek şahsa teslim edilemez, o nedenle karşıyız.
TERÖR ÖRGÜTÜNDEN KAÇTILAR: Zaman vakit bizi suçluyorlar değil mi? Vay teröristler, şunlar, bunlar. Şunu herkes çok âlâ bilsin… CHP’nin 2 kırmızı çizgisi var. Bayrağımız ve vatanımız. Ancak onlar, tek adam rejimi; onların ne yaptığını çok güzel biliyorum. Bakın, gençler burayı düzgün dinleyin. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. Bu, Suriye hudutları içinde bulunan Süleyman Şah Türbesi. 10 bin dönümlük bir alan. Terör örgütünden kaçtılar, bayrağımızı indirdiler ve vatan topraklarını terk ettiler. Bunu yapanlar asla ve asla milliyetçi olamaz. Bunu yapanlar asla ve asla vatansever olamazlar. Benim bu millete sözüm var. Allah nasip eder sizlerin oyları ile iktidar olduğumuzda göreceksiniz, Süleyman Şah Türbesi’ni vatan toprağına geri götüreceğiz ve bayrağımızı dikeceğiz oraya. Bizim milliyetçiliğimiz onlarınki üzere değil, lafta değil. Bizim milliyetçiliğimizi öğrenmek istiyorlarsa Merhum Ecevit’e bakacaklar. Milliyetçiliğimizin Akdeniz’de nasıl olduğunu, Beşparmak Dağları’nda nasıl olduğunu herkes biliyor esasen.
HASTANESİ OLMAYAN TEK ORDU, BİZİM ORDUMUZ: Dünyada hastanesi olmayan tek ordu bizim ordumuz. Hastanelerini elinden aldılar. Bir ordunun hastanesi yoksa önemli sorun var demektir. GATA’yı elinden aldılar, askeri hastaneleri kapattılar. Bir hafta içinde GATA’yı açacağız, askeri hastaneleri açacağız, ulu ordumuza teslim edeceğiz.
KİME HİZMET ETTİKLERİNİ PEK DÜZGÜN BİLİYORUM: Biz onlar üzere değiliz. Biz ordumuzun bu coğrafyada ne kadar pahalı olduğunu biliyoruz. Onlar ne yapıyorlar, ben çok güzel biliyorum. Kime hizmet ettiklerini de pek âlâ biliyorum. Fakat meraklanmayın, fakat asla ve asla ayın 14’ünde bugün işim var, sandığa gidecek miyim, gitmeyecek miyim diye düşünmeyin. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın ve oyunuza sahip çıkın. Bir şeyden emin olun, sandıkların tamamına da sahip çıkacağız. Hiç tasa etmeyin.
İKİLİK YARATIYORLAR, BİZ BİR OLACAĞIZ: Kırsalda çalışan gençler ve kadınlar… Unutmasınlar… Bunların toplumsal güvenlik primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Münasebetiyle toprakta çalışıyor ve üretiyor musun? Kazanacaksın. Sen kazanırsan Türkiye kazanacak. Sen kazanırsan buğday ithal etmeyeceğiz. Sana vereceğiz parayı. Sen kazanacak ve üreteceksin. Senin toplumsal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Münasebetiyle yeni bir iklimi bu ülkeye getireceğiz. Yeni bir iklimin özelliği şu, sokakta, caddede karşılaştığımız insanlara tanımasak bile selam vermesini ihmal etmeyeceğiz. Kucaklaşacağız; ayrılmadık, ayrışmayacağız. Onlar ayrıştırmaya çalışıyor, biz ayrıştırmayacağız. Onlar ikilik yaratıyorlar, biz bir olacağız. Bayrağımızın altında, vatanımızda bir olacağız. Bakın hala ne yapacaklarını söylemediler, biz ne yapacağımızı biliyoruz. Neyi, nasıl yapacağımızı biliyoruz.
CUMHURBAŞKANLIĞI UÇAKLARINI SATACAĞIM: İklim değişikliği var. Yaz aylarında Akdeniz havzasında önemli orman yangınları çıkabilir. Bunun için yangınları söndürecek uçaklara muhtaçlığımız var. Türk Hava Kurumu’nun bunu yeteri kadar yapamadığını ve yaptırmadıklarını da çok düzgün biliyoruz. Size sözüm söz. 16 Cumhurbaşkanlığı uçağını satacağım, yangın söndürme uçakları alacağım. Bizim lükse filan gereksinimimiz yok.
Cumhurbaşkanı dediğiniz; mütevazıdır, halkını düşünür, Türkiye’deki paralarını yandaşları aracılığı ile Amerikalara göndermez. Bir parantez açayım, şunu da söyleyeyim: O Amerika’ya ve İngiltere’ye gönderdikleri paranın tamamını getireceğim ve bu millete vereceğim. Beşli çeteler beni istemezler. Beşli çeteler engellemek isterler. Beşli çeteler ‘Aman ha sakın Kılıçdaroğlu olmasın’ derler. Size sözüm, Çanakkale’ye sözüm. Beşli çeteler değil beş binli çete de olsa kul hakkı yiyenden hesabını soracağım. Hiç kimse tasa etmesin. Yoksul ve fukaranın hakkını yiyenden hesabını soracağım. O beşli çeteler hazırlıklı olsunlar. ‘Efendim malımızı, mülkümüzü, paramızı yurtdışına gönderdik, Kılıçdaroğlu onu getiremez.’ Getireceğim, getireceğim. Son kuruşuna kadar getireceğim o paraları ve bu millete vereceğim.
SİZE DÜŞEN GÖREV, İNSANLARI İKNA ETMEK, SANDIĞA GETİRMEK: Diyorlar ki ‘Efendim biz nasıl çalışalım?’ Çok kolay. Geçmiş dönemlerde kırmadan, dökmeden şayet AK Parti’ye, öteki partilere oy veren vatandaşımızı ikna ederseniz. ‘Memleket şu hâlde ve düzelmesi lazım. Arbededen bıkmadı, hengamenin bitmesi lazım. Birbirimizin kimliklerini, inancını sorgulamaya başladık. Birbirimizin hayat biçimini sorgulamaya başladık. Bu hakikat değildir. Herkesin inancı, kimliği bizim başımızın üstüne. Herkese hürmet duymamız lazım. Komşu komşunun külüne muhtaçtır diye bir hasletten geliyoruz. Bir gelenekten geliyoruz. Artık komşuyu komşuya düşman ettiler. Barıştıracağım… Size düşen görev, insanları ikna etmek, sandığa getirmek ve oy kullanmalarını sağlamak. Münasebetiyle bunu yaptığınız vakit en büyük çalışmayı gerçekleştirmiş olacaksınız.
HAK, ADALET NEREDEYSE BAY KEMAL DE ORADA OLACAK: Belediye liderlerimiz büyük muvaffakiyetler elde ettiler, çalışıyorlar. Onlarla ilgili de çok şey söylendi. ‘Sosyal yardımlar kesilecek’ denildi, kesilmedi. ‘Kılıçdaroğlu’na oy vermeyin, gelirse toplumsal yardımlar kesilir.’ Hayır, efendim. Beşli çetenin hortumu kesilir, toplumsal yardımlar motamot devam eder. Devletin parasını, yoksul fukaranın parasını; vereceksin hortumlayacaklar. Bay Kemal seyredecek. Yemezler, yemezler. Hak, adalet neredeyse Bay Kemal de orada olacak. Hiç tasa etmeyin. Hakkın, hukukun ve adaletin gelmesi bizlere bağlı. Bizler çalışırsak bunlar olacak. Biz günün 24 saati çalışıyoruz. 6 önder bir ortadayız. Münasebetiyle birlikte mücadele edeceğiz. Türkiye’nin yeni bir atılıma, büyümeye, kalkınmaya, katma kıymeti yüksek ürün üretmeye muhtaçlığı var. Türkiye’nin kalkınmaya, katma kıymeti yüksek ürün üretmeye gereksinimi var. Bütün bunların tamamının olması lazım. Ben yalnızca bunları vaat etmiyorum. O rüşvet alan, nakdî işlere katılan, yurtdışına büyükelçi olarak atanan. Onların tamamını getireceğiz. Rüşvet alandan büyükelçi olur mu Allah aşkına ya? Birinci bir hafta içinde Siyasi Ahlak Kanunu’nu Meclis’e getireceğiz. Öyle iş takibi yapan, malı götüren milletvekili olmayacak. O defteri büsbütün kapatacağız. O nedenle istemiyorlar Bay Kemal’i. ‘Gelir de bizim hortumları keser.’ Kimin olursa olsun, halkın cebine hortum bağlıyorsa onun hortumunu keseceğim. Hiç kaygı etmeyin.
BİRİLERİNİN PEŞİNDE DEĞİL DÜNYA İLE REKABET EDEN BİR ÜLKE HALİNE GELECEĞİZ: Dünyanın en güzel kentlerinden birisi, aslında Çanakkale. Tabiat mükemmeli. Çanakkale’nin insanı çalışkan, özverili. Emeğinin karşılığının verilmesi lazım… Neden gençler yurtdışını istiyor, araştırdım. Gençler diyor ki ‘Bu minimum ücret ile ne mesken, ne de otomobil sahibi olabilirim.’ Hiç merak etmeyin, iktidar değiştiğinde göreceksiniz. Ücretleriniz yüksek olacak, güzel gelir elde edeceksiniz, kısa sürede otomobil ve muhakkak bir vakit diliminde de konut sahibi olacaksınız. Kendi ülkenizde çalışacaksınız. Kendi ülkenize üreteceksiniz. Kendi ülkenizde kazanacaksınız ve Türkiye dünya ile rekabet eden ülke haline gelecek. Birilerinin peşinde değil dünya ile rekabet eden bir ülke haline geleceğiz. Akdeniz’i Samandağ’dan başlayıp, Mersin’e kadar olan havzayı Akdeniz’in en büyük üretim merkezi haline getireceğiz. Katma kıymeti yüksek ürün üretilecek orada. İstanbul’un nüfusu 5 yıl içinde 2,5 milyon azalacak. Çünkü beşerler bu bölgelere gelecekler. Erzurum başta olmak üzere tarım ve hayvancılık özel iktisat bölgeleri oluşturacağız. Bununla ilgili yakında sizlere görüntü aracılığı ile detayları vereceğim. Göreceksiniz Türkiye’nin bütün sıkıntılarını biliyoruz, hepsini biliyoruz. Hepsini çözeceğiz. Bilgimiz, birikimimiz, gücümüz var. Gücü sizden alıyoruz, diğerlerinden değil. Güç halktır, sizsiniz.
SOYA SOYA BİTİREMEDİLER: Bu ülkenin bütün güzelliklerini koruyacağız. Tabiatın tahrip edilmesine müsaade vermeyeceğiz. Adalet; yalnızca beşerler için değil, bütün canlılar için de adalet olması lazım. Kurdun, kuşun da hakkı vardır. Adaleti böyle düşünüyoruz… Astsubayların problemlerini biliyorum, polis arkadaşların sıkıntılarını biliyorum. Bay Kemal tamamını biliyor, hangi sorunun ne vakit çözüleceğini biliyor. Devletin hortumlarını birilerine, beşli çetelere bağlamazsanız, Türkiye varlıklı bir ülke. Düşündüğünüzden daha varlıklı bir ülke. Soya soya bitiremediler aslında. O soygunları bitireceğiz. Hiç kaygı etmeyin, tamamını keseceğim.
TÜRKİYE’NİN YAZGISINI DEĞİŞTİRECEĞİZ: Endişe etmeyin, sandığa gitmeyi ihmal etmeyin, oyunuzu kullanın: Türkiye’nin mukadderatını değiştireceğiz. Emekli kardeşim sana artırım yapıyorlar, akılları başlarına yeni mi geldi? Hayır. Senin oyunu almak için yapıyorlar. Lakin sana yapıyorlar 50 lira artırım. Domatese, pazara yaptıkları artırım senin maaşından daha fazla. O yüzden geçinemiyorsun. Çözeceğiz. Senin emekli aylığın taban ücretin çok üstündeydi, onun altına düştü. Onu da biliyorum. Gençler meraklanmayın, geliyoruz, birlikte geleceğiz. Birlikte.”
Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarının akabinde, CHP’nin Çanakkale milletvekili adayları sahneye çağrıldı. CHP Genel Lider Yardımcısı, Çanakkale Muharrem Erkek ve CHP Genel Lider Yardımcısı, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın sahneye geldiğinde, Kılıçdaroğlu; “Balıkesir’in ve Çanakkale’nin birer bakanı olacak” dedi. Daha sonra adaylar İsmet Güneşhan, Özgür Ceylan, Yeşim Karadağ, Tuğberk Güzel sahneye çağrıldı. ÂLÂ Parti Milletvekili adayları Rıdvan Uz, Zişan Özaydın, Cengiz Yalçın Çanakkaleliler kürsüye çağrıldı.
Millet Buluşması’nda daha sonra, Çanakkale Belediyesi’nin yeni hizmet binasının açılışı yapıldı.
