Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, “Hatay’da, Mayıs ayından bu yana yaklaşık 25 taşocağı ve maden tesisi için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı çıktığına dikkat çekti

Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’da çıkan “ÇED gerekli değildir” raporlarına ilişkin CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara açıklama yaptı.

Kara, Hatay’ın her köşesinde yurttaşlar çevrelerini kirleten unsurlara karşı mahallelerini ve doğalarını korumak için mücadele ederken, ÇED raporları olmadan ve ‘Halka Katılım Toplantıları’ yapılmadan alınan bu kararların adeta bir kuşatma olduğunu vurguladı.

Kara, “Bu tesisler, genellikle yoğun çevre kirliliğine yol açan taş ocağı, kalker, karma-eleme, cüruf geri kazanım ve hazır beton santrali gibi işletmeler. Bu faaliyetler, çevrede yaşayan yurttaşlarımızı tozdan dolayı pencerelerini açamaz hale getiriyor, su kaynaklarını ve toprakları geri dönülemez şekilde kirletiyor” dedi.

“SAĞLIK ETKİ MALİYETLERİNİN FATURASINI KİM ÖDEYECEK?”

Samandağ, Defne, Arsuz, Kırıkhan, Yayladağı, İskenderun ve Antakya’da tesislerin kurulumu için artan patlatma faaliyetlerinin, yurttaşların can ve mal güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye attığını belirten Kara, “Depremden sağ çıkan yurttaşlarımız, şimdi de hava kirliliği nedeniyle solunum yolu hastalıkları, cilt hastalıkları ve alerjik hastalıklar gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalma riski taşıyor. Halk sağlığı ve çevre sağlığı bu kadar ciddi bir tehdit altındayken, Bakanlığa gerekli önlemlerin nasıl alındığını, patlatma işlemlerinin nasıl yönetildiğini ve çevreyi kirleten işletmelere nasıl yaptırımlar uygulandığını sorduk. Henüz cevap alamamış olsak da, yanıt beklemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.