22 Kasım 2024 Cuma

Chp, Sağlık Harcamaları İçin Meclis Araştırma Önergesi Verdi… Serkan Sarı: “Vatandaşlarımızın Sırtındaki Sağlık Harcama Yükünün Bir An Evvel Azaltılması Gerekmektedir”

CHP, sağlık harcamalarının kapsamlı olarak incelenmesi, kamunun sağlık harcamalarındaki payının artırılması yönündeki politikalardaki yanlışlıkların gözden geçirilerek düzeltilmesi, sağlıklı bir toplum ve sağlıkta sosyal devlet politikaların üretilmesinde temel oluşturması ve sağlıkta sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla Meclis araştırma önergesi verdi. CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, “Vatandaşlarımız temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken sağlık harcamaları için ayırabilecekleri bir bütçe ne yazık ki kalmıyor. Toplumumuz her geçen gün fakirleşirken bir taraftan da hastalanıyor. Hastalıklarını tedavi edemiyor. Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunmak istiyoruz: Vatandaşlarımızın sırtındaki bu sağlık harcama yükünün bir an evvel azaltılması vatandaşlarımızın adil ve eşit bir şekilde ekonomik baskı altında kalmaksızın temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde destekler sağlanması gerekmektedir” dedi.

CHP Balıkesir Milletvekili, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Serkan Sarı ile CHP’li milletvekilleri tarafından Meclis Başkanlığına sunulan araştırma önergesi ile vatandaşların sağlık için harcadığı paranın her geçen yıl arttığına, enflasyon ve hayat pahalılığından kaynaklanan nedenlerle vatandaşlar temel ihtiyaçlarından kısmak zorunda kaldığına dikkat çekildi. Araştırma önergesinde şu görüşlere yer verildi:

“YOKSULLUK VATANDAŞLARIMIZI HEM HASTA EDİYOR HEM DE TEDAVİSİ İÇİ YETERLİ HARCAMA YAPMASINI ENGELLEYEREK MAĞDURİYET OLUŞTURUYOR”
“Sağlık hizmetlerinin düşük maliyetli ve yüksek kalitede sunulması insanlarımızın hayat kalitesini artırmanın yanı sıra sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından da önemlidir. Yoksulluk, vatandaşlarımızın sağlığını olumsuz etkilemektedir. Enflasyondan ve hayat pahalılığından kaynaklanan nedenlerle vatandaşlarımız sağlık harcamaları için sağlıklı bir yaşam sürebilmelerini sağlayan temel ihtiyaçlarından kısmak zorunda kalmaktadır. Yani yoksulluk vatandaşlarımızı hem hasta ediyor hem de tedavisi içi yeterli harcama yapmasını engelleyerek mağduriyet oluşturuyor. Sağlık harcamalarının giderek artması ve hanelerin bu harcamaları karşılamakta zorlanması yani gelirlerinin yetersiz kalması vatandaşlarımızın yiyecek ve giyecek gibi zorunlu ihtiyaçlarından feragat etmesine ve çocuklarının eğitim masraflarından kısmalarına neden olmaktadır ki bu da toplum sağlımız açısından son derece tehlikelidir.

“TÜİK’İN SON VERİSİNE GÖRE, KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMASI 2020 YILINDA 2 BİN 997 TL İKEN 2021 YILINDA 4 BİN 206 TL OLMUŞTUR”

Türkiye’de nüfusun yüzde 37,6’sı olan 32 milyon 150 bin kişi yoksulluk, nüfusun yüzde 60,4’ü olan 51 milyon 600 bin kişi de açlık sınırının altında yaşamaktadır. TÜİK verilerine göre, doktor muayene ve tedavi harcamaları hanelerin yüzde 43,4’üne yük getirmektedir. İlaç harcamaları ise hanelerin yüzde 43,2’sine yük getirmektedir. Yine TÜİK’in son verisine göre, kişi başına sağlık harcaması 2020 yılında 2 bin 997 TL iken 2021 yılında 4 bin 206 TL olmuştur. Türkiye’nin hem kişi başına düşen sağlık harcaması miktarı hem de toplam sağlık harcamalarının milli hasıla içerisindeki payları OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında OECD ortalamasının altında kalmaktadır. Bütün bu ortaya koyduğumuz verilerdeki sayılar; vatandaşlarımızın, özellikle de yoksul ve dezavantajlı vatandaşlarımızın, sağlık harcamalarında zorlandığını, gelir yetersizlikleri nedeniyle tedavi süreçlerinde mağduriyet yaşadıklarını göstermektedir.”

SARI: “TOPLUMUMUZ HER GEÇEN GÜN FAKİRLEŞİRKEN BİR TARAFTAN DA HASTALANIYOR”

CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı ise şunları söyledi:

“Ülkenin içinde bulunmuş olduğu ekonomik kriz, her geçen gün yeni sorunlara sebebiyet vermekte. Şu anda ülkemizde, TÜİK verilerine göre iki kişiden biri temel sağlık harcamalarının karşılamakta güçlük çekmekte. Hastane muayene ücretleri, tedavi ücretleri, ilaç ücretleri gibi temel sağlık harcamalarına ülkemizin içinde bulunmuş olduğu bu ekonomik koşullar altında baktığımızda yine TÜİK verileri üzerinden konuşursak, yaklaşık 31 milyon vatandaşımız yoksulluk sınırında; yaklaşık 51 milyon vatandaşımızsa açlık sınırı altında yaşamını idame ettirmeye çalışıyor. Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanmış olan bu güçlükler, OECD ülkelerine baktığımızda ülke ekonomilerinden sağlık sistemlerine ayrılan paylar göz önünde bulundurulduğunda ne yazık ki Türkiye’nin ortalamanın çok çok altında olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımız temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken temel ihtiyaçları olan giyinme, barınma, yeme-içme ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken sağlık harcamaları için ayırabilecekleri bir bütçe ne yazık ki kalmıyor. Toplumumuz her geçen gün fakirleşirken bir taraftan da hastalanıyor. Hastalıklarını tedavi edemiyor. Temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geliyor. Buradan Sağlık Bakanlığına çağrıda bulunmak istiyoruz: Vatandaşlarımızın sırtındaki bu sağlık harcama yükünü bir an evvel azaltılması vatandaşlarımızın adil ve eşit bir şekilde ekonomik baskı altında kalmaksızın temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde destekler sağlanması gerekmektedir.”

 

İlgili Haberler