23 Kasım 2024 Cumartesi

Büro-İş Sendikası’ndan Ankara’da “Kemer Sıkma” Protestosu… Alay Hamzeçebi: “Uydurulmuş Enflasyon Oranları Ve Bütçe İle Memur Ve Emeklilerden Kemer Sıkmamızı İstiyorlar. Sıkacak Kemer Kalmamıştır”

Büro- İş Sendikası üyeleri, bugün Ankara’da TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon oranlarını ve 2024 yılı bütçe teklifini “kemer sıkarak” protesto etti. Büro İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “3-5 yerden ballı kaymaklı maaş alıp kemer gevşetenlerin uydurulmuş enflasyon oranları ve bütçe ile memur ve emeklilerden kemer sıkmamızı istiyorlar. Biz bunu reddediyoruz. Sıkacak kemer kalmamıştır. Kemer sıkmayı kabul etmiyoruz” dedi.

TÜİK, ekim ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi verilerini bugün yayınladı. Buna göre enflasyon, bir önceki aya göre yüzde 3,43, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 55, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,36 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 54,26 olarak gerçekleşti.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı Büro-İş Sendikası üyeleri bugün Ankara’daki sendikanın genel merkezi önünde TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon oranlarını ve 2024 yılı bütçe teklifini “kemer sıkarak” protesto etti. Sendika üyeleri, “Kurutuluş yok tel başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarını attı.

Basın açıklaması yapan Büro İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, şunları söyledi:

“HÜKÜMET ALMAYA GELİNCE YÜZDE 58,46, MEMURA VE EMEKLİYE VERMEYE GELİNCE YÜZDE 25 ZAM VERMEKTEDİR. BUNUN DA ANLAMI KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE GERİ ALMAKTIR”

“Bugün TÜİK tarafından gerçeği yansıtmayan enflasyon oranları açıklanmış bulunuyor. TÜİK’e göre aylık yüzde 3,43 yıllık ise yüzde 61,36 oranında enflasyon gerçekleşmiştir. Bir de bağımsız güvenilir araştırma kuruluşu ENAG tarafından açıklanan oranlara bakalım. ENAG’a göre aylık yüzde 5,09, yıllık ise yüzde 126,18 oranında enflasyon gerçekleşmiştir. TÜİK ile ENAG arasında dağlar kadar fark var. Memurun ve emeklinin ocağına incir ağacı diken TÜİK’in uydurma enflasyon oranları işte budur.

TÜİK bugün bir de Ocak 2024’den itibaren geçerli olacak başta pasaport, ehliyet, kimlik kartı, tapu ve mahkeme harçları, MTV gibi birçok harç, vergi ve cezaların artışına sebep olacak ‘Yeniden Değerleme Oranını’ belirleyen ÜFE oranını açıklamıştır. ÜFE’nin ekim ayı için yüzde 1,94 açıklanmasıyla Yeniden Değerleme Oranı yüzde 58,46 olarak kesinleşmiş demektir. Bunun anlamı yılbaşından itibaren bu saydığımız vergi, harç ve cezalara en az yüzde 58,46 oranında zam geleceğidir. Hükümet almaya gelince yüzde 58,46, memura ve emekliye vermeye gelince yüzde 25 zam vermektedir. Bunun da anlamı kaşıkla verip kepçeyle geri almaktır.

2024 yılı bütçesine yönelik görüşmeler Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam etmektedir. Bütçede 8 trilyon 437 milyar TL gelir, 11 trilyon 89 milyar TL gider öngörülmüş. Buna göre bütçe açığı 2 trilyon 652 milyar TL. Bu açığı kapatmak için ise personele ayrılan 2 trilyon 600 milyar TL’ ye göz dikilmiştir. Personel giderleri önceki yıla göre yüzde 1.21, son üç yıl için ise toplamda yüzde 4,78 azaltılmıştır. 2024 yılı rakamlarına göre 530 milyar TL memurun maaşlarından tırpanlanmış olacaktır.

“ASLAN PAYINI YİNE SERMAYENİN, RANTİYENİN, FAİZ LOBİSİNİN ALDIĞINI, BU BÜTÇENİN YANDAŞ İÇİN HAZIRLANMIŞ KLASİK BİR AKP BÜTÇESİ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz 2024 bütçesini sunarken; ‘Bütçe, inşa, ihya ve Türkiye’nin büyümesini önceleyen kalemleri içeriyor. Maaşlarda enflasyonun üzerinde reel artışlar yaptık. Halkın alım gücünü artıracağız’ demiş. Rakamlar ortada hiç de Sayın. Cevdet Yılmaz’ın dediği gibi değil. 2024 bütçesinde; cari transferlerin, faiz giderlerinin, sermaye giderlerinin ve sermaye transferlerinin arttığını personel sayısının önceki yıllara göre artmasına rağmen giderlerinin azaldığını, aslan payını yine sermayenin, rantiyenin, faiz lobisinin aldığını, bu bütçenin yandaş için hazırlanmış klasik bir AKP bütçesi olduğunu görüyoruz. Hükümet önceki yıllarda olduğu gibi 2024 bütçesinde de memura ve çalışana refah değil, sefalet yaşatacaktır. Dolayısıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına emekçiler daha yoksul olarak girecek. Sömürülmeye devam edecek.

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in açıkladığı en son rakamlara göre bugün açlık sınırı 15 bin 420, yoksulluk sınırı ise 43 bin 859 TL olmuştur. Sadece vergi ve harçlar yüzde 58,46 oranında artacakken, memur ve emeklinin gıda, ulaşım, barınma, beslenme giderleri ve satın alma gücü 2024 yılında da azalmaya devam edecekken memur ve emekliye yüzde 25 zam verilmesini kabul etmiyoruz.

“EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNE ÇIKARILMALI”

Belli başlı taleplerimizi sizlerin aracılığıyla gündeme getirmek istiyoruz. Liyakatın, aklın ve bilimin esas alındığı planlı üretim ekonomisine geçilmeli, milli tarım, sanayi ve enerji politikaları oluşturulmalıdır. Elektrik, doğal gaz, köprüler, tüneller, otoyollar, eğitim ve hastaneler kamulaştırılmalıdır. Toplu sözleşme masası yeniden kurulmalı, en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, enflasyon farkları ÜFE’ye göre aylık ödenmelidir.

Vergi dilimi matrahı artırılarak oran yüzde 10’da sabitlenmeli, 8 bin 77 TL olarak verilen seyyanen zam olmak üzere bütün ek ödeme ve tazminatlar emekli keseneğine sayılmalıdır. 666 sayılı KHK ile kesilen ikramiye ve havuz paralarımız geriye doğru birikimli olarak tekrar ödenmeli, öncelikle işe geliş gidişler ücretsiz servis hizmeti ile sağlanmalı, sağlanamayanlara yol ücreti merkez taşra ayrımı yapılmadan herkese ödenmelidir.

“SEÇİM ÖNCESİ SÖZ VERİLEN KİRA DESTEĞİ DERHAL VERİLMELİDİR. YİNE SEÇİM ÖNCESİ SÖZ VERİLEN MÜLAKATLAR KALDIRILMALIDIR”

Yemek hizmeti ücretsiz olmalı. Dışarıda yoklama, icra, keşif gibi görev yapan memurlara da yemek bedeli nakden ödenmelidir. Büyükşehirlerde görev yapanlara büyükşehir farkı verilmeli, kamu çalışanları için lojman, kreş ve sosyal tesisler sağlanmalıdır. Memurun barınma sorunu artarak devam ediyor. Seçim öncesi söz verilen kira desteği derhal verilmelidir. Yine seçim öncesi söz verilen mülakatlar kaldırılmalıdır.

3600 Ek Gösterge başta kamuda görev yapan tüm çalışanlara verilmeli. Ortaöğretim mezunlarının da ek göstergesi 2200 yapılmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılarak içerisinde bulunan meslek branşları Teknik Hizmetler Sınıfına, diğerleri de genel idare hizmetleri sınıfına geçirilerek ek göstergeden faydalandırılmalıdır.

“ KEMER SIKMAYI KABUL ETMİYORUZ”

Başta AKP hükümetinin sözde sendika genel başkanına, memurlardan sorumlu AKP’nin genel müdürü Ali Yalçın olmak üzere 3-5 yerden ballı kaymaklı maaş alıp kemer gevşetenlerin uydurulmuş enflasyon oranları ve bütçe ile memur ve emeklilerden kemer sıkmamızı istiyorlar. Biz bunu reddediyoruz. Sıkacak kemer kalmamıştır. Kemer sıkmayı kabul etmiyoruz.”

HASAN KÜTÜK: “ BU YOKSULLUĞU YAŞIYORSAK, BU AÇLIĞI VE SAFELETİ YAŞIYORSAK BUNUN BİRİNCİ DERECEDEN SORUMLUSU OLAN SİYASİ İKTİDAR”

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Hasan Kütük ise, ANKA Haber Ajansı’na şu değerlendirmede bulundu:

“Ülkemizde yoksullar için emekliler için yaşam zor, çekilmez bir hale geldi. Özellikle kış mevsiminin yaklaşması ile beraber bu kesimler için zorlaşacak. Bugün açıklanan rakamlara baktığımızda, bu ülkede emeklileri ile emekçileri ile yoksulları ile bu yoksulluğu yaşıyorsak, bu açlığı ve sefaleti yaşıyorsak bunun birinci dereceden sorumlusu olan siyasi iktidar. Ama bu siyasi iktidarında görevlendirmiş olduğu kurumlar.

Bu kurumların içerisinde TÜİK, bu ülkenin tarihinde varlığı sorgulanabilecek kamuoyu vicdanında güvenirliliği en üst düzeye çıkmış hale geldi. Yine görülüyor ki bu enflasyon rakamına baktığımızda da bir talimat gelmiştir. Bir diğer kurum da emeklinin ve emekçilerin geleceğini belirlemede yetkili olan o masadaki yetkili konfederasyondur. Bir başkası da Kamu Hakem Kurulu’dur. Bundan şu görülüyor, güneş balçıkla sıvanmaz. Emekliler, emekçiler bu yoksulluğu yaşıyor. Kış mevsimi ile beraber gıdadan giyime, elektrikten doğal gaza, odundan kömüre kadar çok daha zor bir süreci yaşayacağız.”

 

İlgili Haberler