AHMET AKIN, DOĞAL GAZ MÜJDESİNİN ÜZERİNDEN GEÇEN İKİ YILI ÖZETLEDİ: “KONUT TARİFESİNE 10, SANAYİ TARİFESİNE 14 ZAM YAPILDI”
Büro-İş Sendikası ‘Geçim Sandığı’ Kurdu: “Bizim Oyumuz Emekten Ve Emekçiden Yanadır”
Büro-İş Sendikası üyesi memurlar, sendika binası önünde ‘geçim sandığı’ kurdu. Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “Geçim sandığımızı kurduk. Oyumuzu açık kullanacağız. Bizim oyumuz haktan, hukuktan, adaletten, tam bağımsız, laik, demokratik cumhuriyetten, Atatürk ilke ve devrimlerinden, sendikal özgürlükten, grevli toplu sözleşmeden, insanca yaşayacak bir ücretten, emekten ve emekçiden yanadır” dedi.
Büro-İş Sendikası üyesi memurlar, bugün sendika binası önünde ‘geçim sandığı’ kurarak AKP iktidarını protesto etti. Üzerinde “Emek” ve “Sermaye” seçeneklerinin bulunduğu oy pusulaları hazırlayan memurlar, “Emek” yazılı kısma mühür basarak pusulaları kurdukları geçim sandığına attı. “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganı atan sendika üyeleri, AKP iktidarına kırmızı kart gösterdi.
“TÜİK, YİNE BİLDİĞİNİ YAPTI”
Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, şunları söyledi:
“Türkiye genel seçimlere giderken bugün enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre enflasyon oranları, aylık yüzde 2,39, yıllık yüzde 67,20, dört aylık ise yüzde 14,48 olmuş. Yine şaşırdık mı? Elbette hayır. Bildiğimiz TÜİK, yine bildiğini yaptı. ENAG’a göre aylık yüzde 4,86, yıllık yüzde 105, dört aylık ise yüzde 30 gerçekleşmiş. Bu rakamlar, konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in açıkladığı dört aylık yüzde 28, yıllık yüzde 100,5 rakamlar ile uyumlu olarak gerçek enflasyon rakamlarını yansıtmakta olup, TÜİK’in rakamlarını ikiye katlamıştır.
“SEYYANEN ZAM, BÜYÜKŞEHİR FARKI, KİRA YARDIMI İSTİYORUZ”
Bu aralar hükümet ile yandaş ve yancı sendikalar, kamu çalışanlarını oyalamaya devam ediyorlar. ‘Nisanda zam yapılacak’ dendi, olmadı. ‘Mayısta yapılacak’ dendi, yine olmadı. Şimdi de ‘Temmuzda’ deniyor. Biz, şimdi zam istiyoruz. Cumhurbaşkanı, yetkisini kullanıp hemen zam yapmalı. Bizim vaatlere karnımız TOGG. Hükümeti uyarıyoruz. Bu seçimin kaderini, aileleri ile beraber milyonlarca kamu emekçisi belirleyecektir. Biz kamu çalışanları, acil olarak en düşük memur maaşı yoksulluk sınırı 31 bin TL olacak şekilde seyyanen zam verilmesini istiyoruz. 3600 ek göstergenin kapsamı genişletilerek, başta kamu şefleri olmak üzere birinci dereceye gelmiş bütün memurlara verilmelidir. Büyük şehirlerde görev yapanlara büyükşehir farkı istiyoruz. Kira yardımı istiyoruz. Enflasyon farklarının aylık ÜFE’ye göre ödenmesini istiyoruz.
“BİZİM OYUMUZ SENDİKAL ÖZGÜRLÜKTEN, GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMEDEN, İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRETTEN, EMEKTEN VE EMEKÇİDEN YANADIR”
Seçime az bir süre kala biz, kamu çalışanları olarak, 21 yıldır iktidarda olan AKP hükümetinin uygulama ve politikalarını da değerlendirmek istiyoruz. Bu süreçte Anayasa’yı tanımayan antidemokratik, Cumhuriyet karşıtı politikalarından, liyakatsiz atamalarından; hak, hukuk, adalet tanımaz yöntemlerinden kadın cinayetlerine ve çocuk tecavüzlerine sessiz kalmasını, doğayı ve çevreyi talan etmesini, sendikalara yüzde 2 barajı getirip kamu çalışanlarını devletin parası ile yandaş ve yancı sendika üyesi yapmasını, sendikal örgütlenme ve hak arama hürriyetlerimizi kısıtlama uygulamalarına karşı AKP iktidarına direkt kırmızı kart göstererek geçim sandığımızı kurduk. Oyumuzu açık kullanacağız. Bizim oyumuz haktan, hukuktan, adaletten, tam bağımsız, laik, demokratik cumhuriyetten, Atatürk ilke ve devrimlerinden, sendikal özgürlükten, grevli toplu sözleşmeden, insanca yaşayacak bir ücretten, emekten ve emekçiden yanadır.”