12 Kasım 2024 Salı

BURDURLU DOMATES ÜRETİCİSİ: “BİR ÇUVAL GÜBRE VE AZOTUN MALİYETİ 270 LİRAYDI, ŞU ANDA BİN 400 LİRA. ARADAKİ FARK NEREDE, ÇALDILAR BİZDEN”

Burdur Söğütlü domates üreticisi, İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur’a dert yanarak “Geçen yıl bir çuval gübre ile bir çuval azotun bize maliyeti 270 liraydı. Şu anda bin 400 liranın üzerinde. Aradaki fark 6 katı. Arkadaşlar diyor ki ‘Bu da 2 buçuktu 5 lira oldu’.  Yüzde 100 artmış 5 katı nerede, yok… Çaldılar bizden, yok” dedi. Bir başka üretici de “Bizim 4-5 lira maliyetimiz oluyor kilogramda. Bizim çocuğumuzu okutacak, onun düğününü yapacak kadar bir gelirimiz olsun, ötesini istemiyoruz” diye konuştu.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Burdur’un Söğüt ilçesinde domates üreticileri ile bir araya geldi. Cesur’a, İYİ Parti Burdur İl Başkanı Faruk Erkan, Söğüt İlçe Başkanı Müzeyyen Yılmaz, Belde Başkanı Mehmet Özcan ve Çavdır İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Tüzün eşlik etti. Cesur, şunları söyledi:

“TÜRKİYE BURALARDAN OLAN KAZANCI DOĞRU VE ADALETLİ BİR ŞEKİLDE VATANDAŞINA DAĞITAN BİR YÖNETİMDEN UZUN ZAMANDIR MAHRUM KALDI”

“Türkiye’nin her yerinde çok büyük sorunlar var. Yetişmeye çalışıyoruz. Genel Başkanımız Meral Akşener de biliyorsunuz karış karış vatandaşla görüşüyor. Biz İYİ Parti kadroları olarak çok ciddi, çok vatanperver duygularla yollara düştük. Ortada seçim yok biz çalışıyoruz. Keşke seçim olsa da yönetime gelerek keşke çözebilsek. Neden bu kadar büyük konuşuyorsunuz derseniz, ben bu sorunları çözmüş bir adamın yanında 20 yılımı geçirdim. Ben buralara çok emek vermiş, Isparta’ya, Burdur’a, Antalya’ya çok büyük hizmet yapmış Süleyman Demirel’in 20 yıl başdanışmanlığını ve doktorluğunu yaptım. Allah bu ülkede taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun. Şimdi onların getirdikleri ve Türkiye’nin her şeyi varken domates üzerinden gideceğim, başka çiftçilerimiz de zor durumda. Ayakta kalmanız ve bu işi devam ettirebilmeniz imkansız hale gelmiş onu biliyorum. Biz Türkiye çiftçisinin ne kadar yoksullaştığını; Türkiye’de kötüye giderken her şey en kötü durumda olan Türk köylüsü ve çiftçisi. İyiye giderken de en geç durumu düzelten maalesef öyle oluyor. Bu tabloyu değiştirmekti amaç. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri bunu yapmıştı. Yani bundan bir 20 yıl önceye gidildiğinde dünyada en büyük 16. büyük ekonomi olup dünyanın yüzlerce memleketine hem tarım ürünleri hem sanayi malları satan bir Türkiye haline gelmişti. Ama o Türkiye’den bugün gelinen noktaya bakıldığında maalesef; Türkiye’nin kaynakları var, çok güzel üreticileri var, mühendisleri var, üniversiteleri var, her şeyi var Türkiye’nin. Ama bu kaynakları doğru değerlendirip buralardan olan kazancı doğru ve adaletli bir şekilde vatandaşına dağıtan bir yönetimden uzun zamandır mahrum kaldı.

“TÜRK KÖYLÜSÜ VE ÇİFTÇİSİ YALNIZ BIRAKILMIŞ”

Ben eleştiri yapmaya gelmedim, evet muhalefetiz. Ama bir gerçeği teslim etmek lazım çok zor durumda çiftçi. Genel Başkanımızın talimatlarıyla kurulan tarım komisyonları, kalkınma komisyonları, sanayi komisyonları bir bir çalışıyor. Şimdi biz buraya geldik ki ben birazdan oturacağım, sizleri dinleyeceğim. Asıl yerinde görelim. İki tane heybeyle dolaşıyorum ben Isparta milletvekiliyim, köy köy geziyorum. Burdur’dan da sorumluyum. Isparta’da da köy köy karış karış dolaşıyoruz bir süredir. İlk seçildiğim süreden beri ve oralarda gördüm ki gerçekten gerek okulları boşaltılarak, gerekse 17 bin tane belde 1 gecede köy haline getirilerek, gerekse öğretmeni doktoru oralardan giderek Türk köylüsü ve çiftçisi yalnız bırakılmış. Gerek ilçelerde gerek beldelerde gerek köylerde alması gereken desteği hak ettiği ölçüde alamaz durumda. Biz bunlara çare arıyoruz. Diyeceksiniz ki çok güzel. Domates geçen sene 2.8’di. Fidesi 4 liraydı, (kilosu) 2.8 (liraya) gidiyordu. Şimdi hali dolaştık geliyoruz, görünce benim kalbim sıkıştı… Aynı şekilde artan girdilerde, artan sulama maliyetleri, bin 500 lira dekarı zor, yol parası veriyor, en az bin 400 lira… Mazot inanılmaz artmış geçen yıllara göre. Gübre 300 liradan çuvalı olmuş bin 500 lira. Şimdi bütün bu artan girdilerle bir karışlık toprağına gübre veremez hale gelmiş. Yem fiyatları… Zaten yemi hiç konuşmuyorum.

“BU SİSTEMDEN TÜRKİYE’Yİ ÇIKARTMAK LAZIM”

Artan döviz, tutamadıkları kurla ekonomiyi çok kötü yönettikleri için tamamen size yansımış. Peki, parası yok mu bu ülkenin var ama biz Meclis’te sürekli gündeme getiriyoruz, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğinden beri verdiğimiz kanun teklifleri, önergeler reddediliyor. Sesimizi duyuramıyoruz biz. Sizlerin sesi olmak için çalışıyoruz. Görevimizi yapıyoruz. Sizin adınıza sorunları götürüyoruz Meclis’e ama reddediliyor. Bu sistemden Türkiye’yi çıkartmak lazım değerli hemşerilerim.

“ISPARTA-BURDUR HAVALİMANINI YAŞ SEBZE VE MEYVE TAŞIMACILIĞINA AÇMAK LAZIM”

Devlet tutacak elinizi yani buralara verdiği desteği çok daha fazla verecek ki bu iş yaşadın diye. Öyle olunca iyi bir halcilikle komisyoncular biliyorsunuz aracılar var. Onlarda çok sıkıntılı biraz önce komisyoncularla da konuştuk ama en çok üretici sıkıntıda. En baştan yani tarlada çalışan işçiden domateste çalışan işçiden onları pazarlayan, onları gönderen yere kadar bütün bunları düzenlemek gerekiyor. Çok güzel projelerimiz var. Isparta-Burdur Havalimanı boş, atıl duruyor. Orayı yaş sebze, meyve taşımacılığına açmak lazım. Antalya’ya, Burdur’a, Isparta’ya her yere çok güzel bir oradan dünyaya göndermek mümkün. Buradaki aracıları olabildiği kadar aza indirip bu ihracat ile olan kazancı size yansıtmak lazım. Meclis’te ben ‘Domates satarak fabrika kuran bir memleketi; fabrikaları satarak, domatesi de ithal eder hale getirdiğiniz bu Türkiye’de bütün bunlara tekrar eski hale getirmek mümkün. Gelin ellerinizi artık bu memleketin insanları için kaldırın’ ama onlara duyuramadık.”

“GEÇEN YIL BİR ÇUVAL GÜBRE İLE MAZOTUN BİZE MALİYETİ 270 LİRAYDI. ŞU ANDA BİN 400 LİRANIN ÜZERİNDE”

İYİ Partili Cesur, konuşmasının ardından üreticileri dinledi. Burdurlu bir domates üreticisi şöyle konuştu:

“Ben siyaset bilmem, siyaset benim işim değil. Ben üretmesini bilirim. Ürettiğimin de bedelinin cebime girmesini isterim. Gönül isterdi ki şu anda bir iktidar milletvekili veya iktidar partisinin il ilçe yönetiminden insanların gelip Söğüt’ün bu sorunlarını dinlemesini temenni ederdim. Ama bunun mümkünü yok. Niye yok, onu herkes kendi kendine soruyor ama sorunun cevabı içinde saklı. Bizim gelelim esas meselemize; biz devletten hiçbir şey istemiyoruz. Para da istemiyoruz. Biz devletten sadece ürettiğimiz, katma değer yarattığımız ürünlerin bedelinin bize iade edilmesini isteriz. Karşılığını almak istiyoruz. Biz uzun lafın kısası alnımızdan düşen terin değerini istiyoruz. Bu da bizim hakkımız. Niye, yahu biz emek harcıyoruz. Emek harcıyoruz bunun karşılığında girdimiz var, gübremiz var, mazotumuz var, ilacımız var, fidemiz var, şunumuz var bunumuz var… Bazı arkadaşlar bana kızacak kızmasınlar. Doğrular gerçeklerdir, gerçekler acıdır… Ben şöyle bir hesap yaptım; geçen yıl bir çuval gübre ile bir çuval azotun bize maliyeti 270 liraydı. Şu anda bin 400 liranın üzerinde. Aradaki fark 6 katı. Arkadaşlar diyor ki ‘Bu da 2 buçuktu 5 lira oldu’.  Yüzde 100 artmış, 5 katı nerede, yok… Çaldılar bizden, yok. Domatesi geçen sene 2,80-3’e vermişiz, gübrenin fidenin girdilerimizin fiyatı yok. Şu anda domates yine 3 lira. Benim cebimdeki para nereye gitti, onu bilen yok. Kanayan büyük bir damar var, önemli olan o damarı bulup kanı durdurmak.”

Bir başka üretici de “Maliyetler öyle bir katladı ki, biz burada para kazandığımızı zannediyoruz. 2020 yılında sıfır 105 bin liraya traktör aldım, şu anda aynı traktör 300 küsur bin lira. Yüzde 200’ün üzerinde artış var… Benim maliyetimizi düşürülsün, ben domatesi 2 liraya satayım” dedi.

Bir üretici de “Bizim 4-5 lira maliyetimiz oluyor kilogramda. Bizim çocuğumuzu okutacak, onun düğününü yapacak kadar bir gelirimiz olsun, ötesini istemiyoruz. Türkiye’de ürettiği malı zararına satan tek çiftçi var” diye konuştu.

Bir başka üretici de “Traktörümü sattım, içine mazot koyamıyorum. En kaliteli domates Söğüt’teydi, ama bundan sonrası için hiç umudum yok” dedi.

 

 

 

İlgili Haberler