İZMİR’DEKİ ARLEM GENEL KONSEYİ’NDE GENÇ TEŞEBBÜSÇÜLER YARIŞTI
Burak Dalgın: “Kara Para Bir Magazin Konusundan İbaret Değil, Bu Ekonomimizi Kemiren Bir Virüs”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın, “Ülkemizde kayıt dışının milli gelire oranı yüzde 31,2. Ekonominin üçte biri kadar kayıt dışı var. Bu, gelişmiş ülkelerin 3-4 katı seviyesinde. Bu kadar büyük bir gri ekonomi ile sağlıklı bir kalkınmayı başarmamız mümkün değil” dedi. Dalgın, “Kara para bir magazin konusundan ibaret değil, bu bir asayiş konusu da değil sadece. Çünkü bu ekonomimizi kemiren bir virüs. İktisatta Gresham Kanunu diye bir kanun vardır. Çok güzel bir laf, ‘Kötü para iyi parayı kovar.’ Yaşadığımız tam bu. Yani, alın teriyle çalışan vatandaşı, yenilikçi işler yapmaya çalışan girişimciyi, doğru düzgün bir ülkeye yatırım yapayım diyen yatırımcıyı bunlar kovar. Kara paranın olduğu yere bunlar gelmez” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Dalgın şöyle konuştu:
“KKM’NİN YÜKÜNÜ, KEMER SIKMA MECBURİYETİNİ ORTA DİREĞİN SIRTINA YÜKLEYEMEZSİNİZ”
“Ülkemizi, vatandaşımızı, milletimizi ahtapot gibi saran dört kola ben dört K diyorum: Kredi batağı, kolay para, kayıt dışılık ve kara para.
BDDK verilerine göre ülkemizdeki kredi kartı borcunun miktarı 1 trilyon lirayı aştı. Trilyonlar, milyonlar, milyarlar çok uçuşuyor, bunun ne demek olduğunu bir düşünelim. 1 trilyon ne demek? Bir tane 1 koyuyorsunuz, yanına 12 tane sıfır koyuyorsunuz. 1 trilyon bu demek. Bu kadar kredi kartı borcu var.
Sene başından beri yüzde 120’lik bir artıştan bahsediyoruz. Bunda tabii enflasyonun etkisi var, aldığımız her şey daha pahalı. Bunda deste deste para taşımanın etkisi var, çünkü Türkiye’nin en büyük banknotu olan 200 lira 7 doların altında, yarım kilo kıyma bile alamaz hâlde. Ama bunda vatandaşın mecburen kredi kartına yüklenmesinin sebebi de var. Çünkü 2021’den beri açlık sınırının altında kalan asgari ücretin ve orta direğin sürekli reel olarak azalan ücretleri düşününce, bu da normal.
Tarihin en büyük servet transferlerinden biri olan Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) yükünü, kemer sıkma mecburiyetini orta direğin sırtına yükleyemezsiniz. Çok açık konuşalım, öyle ‘kredi kartı harcamalarını azaltın’ demekle bu iş olmuyor. Vatandaşımız o kartla evinin mutfak alışverişini yaptı. Vatandaşımız o kartla çocuğunun okul alışverişini yaptı. Demek ki hükümetin başka bir çözüm getirmesi lazım. Kendilerine dört tane öneride bulunuyoruz. Bir, gelir vergisi dilimlerini güncelleyin, vatandaşın eline daha fazla para geçsin. İki, temel tüketim ürünlerindeki vergileri indirin. Üç, lüks ve şatafatı kısın. O makam araçlarından, lüks ofislerden çıkın. Dört, enflasyonla özde değil, sözde mücadele edin.
Çalışarak, alın teriyle para kazanmanın giderek anlamsızlaştığı bir dönemde geçiyoruz. Orta direğin iki anahtar hedefi vardır, bir ev bir araba, bunlar artık hedeften çıktı, hayal oldu. Çünkü Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’de ortalama 100-110 metrekarelik bir konutun fiyatı 3 milyon lira. Giriş seviyesi bir araba 1 milyon lira.
Önümüzdeki tabloda bahisle yırtmaya çalışan gençlerimiz var. Önümüzdeki tabloda halka arzdan kripto paraya, kaldıraçlı işlemlerden döviz spekülasyonuna, ne bulursa para koyup voliyi vurmaya çalışan vatandaşlarımız var.
“BEDAVA PEYNİR FARE KAPANINDA OLUR”
Bedava peynir fare kapanında olur ancak, lütfen dikkatli olalım. Mali Suçlar Araştırma Kurulu, yani MASAK’ın eski başkan yardımcısı sayın Ramazan Başak, bakın ne diyor; ‘Yasa dışı bahisçiler işsizler, emekliler, gençler gibi paraya ihtiyacı olan kesimleri kullanır’ diyor. İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya da bu acı gerçeği teyit ediyor, ‘Geleceğimiz olan gençleri yasa dışı bahis çukuruna çekmek isteyen örgütlerle hesaplaşmaya devam edeceğiz.’
Gençlerimiz neden bu çukura düşüyor sorusunu sormak da hakkımız. Sineklerle mücadele edelim ama bataklığın oluşmasının kök sebeplerini de konuşalım. Nedenini ben söyleyeyim. Gençlerimiz işsizlik yüzünden, parasızlık yüzünden, geleceksizlik yüzünden bu çukura düşüyorlar. Kumara, bahise, kolay paraya düşüyorlar.
Vatandaşlarımızı batağa sürükleyen asıl neden içinde bulunduğumuz ekonomik kriz. Çetelerle de mücadele, mafyayla da mücadele tabii ki yapılacak ama bataklığı kurutmanın yolu, vatandaşımıza çalışarak, alın teriyle, girişimcilik yaparak kazanabileceği onurlu bir yaşam standardı sunmak.
“KAYIT İÇİNDE İŞ YAPMANIN MALİYETİNİ DÜŞÜRÜN, KAYIT DIŞINA ÇIKMANIN MALİYETİNİ DE ARTIRIN”
Başta KDV olmak üzere artan vergiler, vergi iade süreçlerinin uzaması, banka komisyonlarının yükselmesi, paranın değerinin enflasyon sebebiyle hızla azalması neticesinde kayıt dışılık giderek artıyor. Hatta bu iş başka noktalara gitti, naylon fatura, sahte fiş veya pos tefeciliğine doğru uzandı. Bu iş illegal noktalara doğru gidiyor. Bu durum devletimiz için vergi kaybı demek. Bu durum işini doğru düzgün yapmak isteyen KOBİ ve esnaf için haksız rekabet demek. Bu durum vergisini doğru düzgün ödeyen vatandaşımızın da hepimizin de üzülerek söylüyorum enayi gibi hissetmesi demek.
Ülkemizde kayıt dışının milli gelire oranı yüzde 31,2. Ekonominin üçte biri kadar kayıt dışı var. Bu, gelişmiş ülkelerin 3-4 katı seviyesinde. Bu kadar büyük bir gri ekonomi ile sağlıklı bir kalkınmayı başarmamız mümkün değil. Bunu aşmak için hükümete tavsiyelerde bulunuyorum. Bir, kayıt içinde iş yapmanın maliyetini düşürün, kayıt dışına çıkmanın maliyetini de arttırın. Mesela, vergileri indirin, mevzuatı basitleştirin. Mesela yapay zekayı kullanarak kayıt dışı iş yapanları cezalandırın. Hızlı bir biçimde hükümeti kayıt dışı ile mücadeleye davet ediyorum.
CHP’nin Karabük Milletvekili Cevdet Akay, geçtiğimiz günlerde kara para aklama suçuna karışan çetelerin listesini gösterdi Plan Bütçe Komisyonu’nda, 2 metrelik bir liste çıkardı. Nitekim MASAK’a 2022’de 425 binden fazla şüpheli işlem gelmiş. Son 5 yılın rekoru tabii, istemediğimiz bir rekor. Burada da vergi kaçakçılığı, yasa dışı bahis ve kumar en büyük noktayı teşkil ediyor. Vatandaşlarımızın kolay paraya gitmesi hızlı bir şekilde kara paraya da yol açıyor.
Resme biraz daha yakından baktığımızda hepimizin aşina olduğu birtakım medyatik isimleri görüyoruz. Ama nedense bunların araştırılmasına dair soru önergeleri hep AK Parti ve MHP oylarıyla reddediliyor. Şimdi ben soruyorum, çetelerle mücadele etmek isteyen, çok övünen iktidar neden bu işlerin araştırılmasına karşı? Hep birlikte araştıralım, burası milletin temsil makamı. Neden araştırılmasını istemiyorsunuz?
“KARA PARA EKONOMİMİZİ KEMİREN BİR VİRÜS”
Kara para bir magazin konusundan ibaret değil, bu bir asayiş konusu da değil sadece. Çünkü bu ekonomimizi kemiren bir virüs. İktisatta Gresham Kanunu diye bir kanun vardır. Çok güzel bir laf, ‘Kötü para iyi parayı kovar.’ Yaşadığımız tam bu. Yani, alın teriyle çalışan vatandaşı, yenilikçi işler yapmaya çalışan girişimciyi, doğru düzgün bir ülkeye yatırım yapayım diyen yatırımcıyı bunlar kovar. Kara paranın olduğu yere bunlar gelmez. Çünkü bambaşka bir şeyi ödüllendirirsiniz.
Finansman girişinin önündeki en büyük engellerden bir tanesi gri liste meselesi.
Maalesef Ekim 2021’den beri biz de bu listedeyiz, hiç olmak istemediğimiz bir listedeyiz. Kimlerle aynı ligdeyiz diye baktığımızda, Haiti var, Suriye var, Yemen var, Güney Sudan var. Yakın zamanda da Zimbabve de bizimleydi, onlar bir üst lige çıktılar. ‘Türkiye’nin itibarı’ diye bas bas bağırıyoruz, beraber mütalaa edildiğimiz ülkelere bir bakın.
Hızlı bir şekilde Türkiye’nin bu utançtan kurtulması lazım.
Dört K, yani kredi batağı, kolay para, kayıt dışılık ve kara para toplumumuzu kemiriyor. Torpil istemeyen genci, rüşvet vermeyen vatandaşı, vergi kaçırmayan girişimciyi adeta budala pozisyonuna düşürüyor. Dört K güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin önünü tıkıyor.
Hükümete sesleniyorum, gelin dört K ile yani kredi batağıyla, kolay parayla, kayıt dışıyla ve kara parayla ciddi bir mücadele yapın. Ucu kime dayanıyorsa dayansın, ilerleyin. Ama sadece çete kovalamakla, yani sinekleri öldürmekle yetinmeyin. Bataklığı kurutun, meselenin kök sebeplerine de odaklanın.”