23 Kasım 2024 Cumartesi

Bülent Tezcan: “Erdoğan’ın Önde Çıktığı Sandıklarda Sandık Sayısını Artırırken; Kemal Kılıçdaroğlu’nun Önde Çıktığı Sandıklarda Oy Kullanma Gün Sayısını Azaltmak Ya Kasıttır Ya İş Bilmemektir”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Dün akşam, Yüksek Seçim Kurulu; Belçika’da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde sandık sayısını artırdı. Buna itirazımız yok. Sandık sayısı artması seçmenin daha fazla oy kullanma hakkını kullanabilmesini güvence altına almak için yapılan bir uygulama. Ama Erdoğan’ın önde çıktığı sandıklarda sandık sayısını artırırken; Kemal Kılıçdaroğlu’nun önde çıktığı sandıklarda oy kullanma gün sayısını azaltmak ya kasıttır ya iş bilmemektir. Ben bu işin arkasında iş bilmemek olduğunu düşünmüyorum. Ciddi bir kasıt vardır ve mutlaka bu karardan dönülmesi gerekir” dedi.

CHP Yurt Dışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) aldığı kararla, bazı ülkelerde sandık sayısını artırırken bazı ülkelerde oy kullanma süresinin kısaltılmasını eleştirdi. Tezcan, bugün yaptığı açıklamada konuya ilişkin şunları söyledi:

“DÜN AKŞAM ALEL ACELE OY KULLANMA SÜRESİNİ 2 GÜNE İNDİRİLMESİ KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL VE CİDDİ ŞÜPHELER YARATAN BİR UYGULAMA”

“Yüksek Seçim Kurulu; Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Kanada ve Avustralya’da 2’nci tur oylama süresini 2 güne indirmiş. Bu konuda çok ciddi haklı tepkiler var, vatandaştan, seçmenden. Bizim arzumuz katılımı yükseltmek, seçmenin en yüksek derecede katılımını sağlamak, oy kullanma imkanını artırmak olmalıdır. Bu kararın anlaşılabilmesi mümkün değil.

Birincisi Yüksek Seçim Kurulu ilk defa takvimi yayınladığında 2’nci turda oylamaların tarihlerini belirlemişti. Bu tarih 20 Mayıs’ta başlayacak 24 Mayıs’ta da bitecekti. Seçim takvimine de bu böyle işlendi. Daha sonra bununla yetinmedi 16 Nisan 2023 tarihinde 142 sayılı Yüksek Seçim Kurulu kararını yayınladı. İkinci kez burada da Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Kanada ve Avustralya’da dahil olmak üzere yurt dışında oy kullanma sürelerini düzenledi. Orada da 20 Mayıs, 24 Mayıs tarihleri arasında oy kullanılacağını belirtti. Buna rağmen dün akşam alel acele buralarda oy kullanma süresini 2 güne indirilmesi kabul edilebilir değil ve ciddi şüpheler yaratan bir uygulama. Buna itiraz ediyoruz. Yüksek Seçim Kurulu nezdinde de itiraz ettik. Bunu takip edeceğiz, bugün itiraz dilekçemizi vereceğiz.

“BURALARIN TAMAMINDA YÜZDE 70, YÜZDE 80’LERE VARAN ORANDA KEMAL KILIÇDAROĞLU OYLARI VAR”

Söylediğimiz yerlerde mesafeler çok uzak. İnsanlar 350-400 kilometre yol geliyorlar. 3,5-4 saat sıra bekliyorlar, oy kullanıyorlar. Yüksek Seçim Kurulu’nun planlamasına göre seçmenlerin, oradaki seçmen sayısına baktığımızda o tarihler arasında oylarını kullanabilmeleri fiziken mümkün değil. Otursalar, ellerine kağıdı, kalemi alsalar matematik hesabı yapsalar öyle bir oy kullanma imkanı yok. Bu demektir ki; biz oralarda seçmenin oy kullanmasını istemiyoruz demektir. Niye istemiyorlar acaba diye merak ettiğimizde sandık sonuçlarına baktığımızda görüyoruz. Buraların tamamında yüzde 70, yüzde 80’lere varan oranda Kemal Kılıçdaroğlu oyları var.

“KILIÇDAROĞLU’NUN ÖNDE ÇIKTIĞI SANDIKLARDA OY KULLANMA GÜN SAYISINI AZALTMAK YA KASITTIR YA İŞ BİLMEMEKTİR”

Buna karşın aynı kararda dün akşam Yüksek Seçim Kurulu dönüp Belçika’da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde sandık sayısını artırdı. Buna itirazımız yok. Sandık sayısı artması seçmenin daha fazla oy kullanma hakkını kullanabilmesini güvence altına almak için yapılan bir uygulama. Ama oralarda Erdoğan’ın önde çıktığı sandıklarda sandık sayısını artırırken; Kemal Kılıçdaroğlu’nun önde çıktığı sandıklarda oy kullanma gün sayısını azaltmak ya kasıttır ya iş bilmemektir. Ben bu işin arkasında iş bilmemek olduğunu düşünmüyorum ciddi bir kasıt vardır ve mutlaka bu karardan dönülmesi gerekir.

“BÖYLE BİR KARAR, SEÇİMİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA EMANET ETMEK DEMEKTİR. BUNA İTİRAZIMIZI YAPTIK TAKİP EDİYORUZ”

Bu 4 ülkede 16 Nisan tarihli kararda olduğu gibi ya da ilk seçim takviminin açıklandığı kararda olduğu gibi 20 Mayıs- 24 Mayıs tarihleri arasında oy kullanmasının sağlanması gerekiyor. Dışişleri Bakanlığı’nın bahaneleri Yüksek Seçim Kurulu’nun kararının gerekçesi olamaz. Dışişleri Bakanı cumhurbaşkanının atadığı bir memurdur. Dışişleri Bakanlığı yargı organı değildir. Anayasa seçimlerin yargı gözetim ve denetimi altında yapılacağını söyler. Yüksek Seçim Kurulu da bu görevi yapmak üzere kurulmuş bir anayasal kurumdur. Dolayısıyla Dışişleri Bakanlığı seçimleri yönetemez. Böyle bir karar seçimi Dışişleri Bakanlığı’na emanet etmek demektir. Buna itirazımızı yaptık takip ediyoruz.”

 

İlgili Haberler