Kamu Konfederasyonları Platformu: “İktidar, Yandaş Konfederasyon İle El Ele Vererek, Kendi İstatistik Kurumunun Ölçtüğü Enflasyonun Altında, Yoksulluk Sınırına Dahi Ulaşmayan Ücretler Dayatmakta”
BİZ DE VARIZ PLATFORMU, ANKARA’DA KAMU VAZİFELİLERİNİN TALEPLERİ İÇİN MİTİNG YAPTI: “TÜM KAMU ÇALIŞANLARININ FİYATLARI İNSAN ONURUNA YARAŞIR, YOKSULLUK HUDUDUNUN ÜZERİNDE OLMALIDIR”
Bağımsız kamu görevlileri sendikalarının oluşturduğu “Biz de Varız Platformu”, Ankara’da çalışanların özlük haklarının güzelleştirilmesi talebiyle miting düzenledi. Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu ve Anadolu Eğitim Sendikası Genel Lideri Mehmet Alper Öğretici, “Tüm kamu çalışanlarının ücretleri insan onuruna yaraşır, yoksulluk sonunun üzerinde olmalıdır. Tüm kamu çalışanları için gelir vergisi yüzde 10’da sabitlenmelidir. Birinci dereceye düşen her kamu çalışanı arkadaşım 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır. Mülakat artık tarih olmalı, adaletin sağlanması için göreve başlamalarda ve yükselmelerde ehliyet ve liyakat temel alınmalıdır” dedi.
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, bugün Ankara Anıtpark’ta; maaş ve özlük hakları ile ilgili taleplerini duyurmak için miting düzenledi. Mitinge, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu’na üye Anadolu Eğitim Sen, Bağımsız Güç Sendikası, Bağımsız Tarım Orman ve Çevre Sendikası, Bağımsız Büro Sendikası, Bağımsız Ulaştırma Sendikası, Bağımsız Yapı-İmar Sendikası, Bağımsız Haber Sendikası, Bağımsız Sıhhat Sendikası, Birlik Sıhhat Sendikası, Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası ve ayrıyeten Adalet-Sen, Hürriyetçi Sıhhat Sen, Savunma, Büro ve Dayanak Hizmetleri Sendikası, Sivil Memurlar Sendikası, Tüm Sıhhat Ve Toplumsal Hizmet Çalışanları Sendikası, Üniversite İdari İşçi Sendikası ve Kamu Aşçıları Derneği katıldı.
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu ve Anadolu Eğitim Sendikası Genel Lideri Mehmet Alper Öğretici, şunları söyledi:
“MEMUR HAYATINDA GÖRMEDİĞİ KADAR ALIM GÜCÜNÜ KAYBETTİ”
“Bugün binlerce kamu görevlisi buradaysa bunun nedeni açlık sonuna yaklaşmış maaşlarımız, düşen alım gücümüzdür. Her geçen toplu sözleşmelerde göstermelik, TÜİK enflasyonunun dahi altında kalan artışlarla kamu çalışanları ve emeklileri artık geçinemiyor. Çok uzağa gitmemize gerek yok, 2021 Ağustos ayındaki 6. Dönem toplu sözleşmelerini hatırlamak kâfi. Merkez Bankası’nın şimdiye kadar hiç tutmamış kestirimleri le pazarlık başlıyor, bizim yetkili ancak etkisizler 2022 için yüzde 5 artı 7, 2023 içinse yüzde 8 artı 6’ya imza atıyorlar. Yüzdelik artırım haricinde ortada bir kazanım yokken ‘Bütçeden hakkımızı refahtan hissemizi aldık, memur kazandı’ diyorlar. Yetkiliyiz diye dolaşanlara bu meydandan bir daha hatırlatalım, memur kazanmadı efendiler. Memur hayatında görmediği kadar alım gücünü kaybetti.
“BİRİNCİ DERECEYE DÜŞEN HER KAMU ÇALIŞANI 3600 EK GÖSTERGEDEN YARARLANMALIDIR”
Bizlerin talepleri çok açık ve nettir. Tüm kamu çalışanlarının ücretleri insan onuruna yaraşır, yoksulluk sonunun üzerinde bir ücret olmalıdır. Tüm kamu çalışanları için gelir vergisi yüzde 10’da sabitlenmelidir. 3600 ek gösterge… Kamu çalışanları ortasında ayrım yapılmış birçok meslek kümesi dahil edilmişken başta yönetici sıfatında olan şeflerimiz olmak üzere öteki memurlarımız saf dışı bırakılmıştır. Birinci dereceye düşen her kamu çalışanı arkadaşım 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, bu sınıfta olanların hepsi öğrenim durumuna uygun takımlara geçirilmelidir. Memurlar ikramiyeden yararlanmalı, ikramiyemiz kalmamalı. Mülakat artık tarih olmalı, adaletin sağlanması için göreve başlamalarda ve yükselmelerde ehliyet ve liyakat temel alınmalıdır.
Kamu çalışanlarının makus talihini değiştirmek için toplu sözleşme masalarında geleceklerini çalanlara dur demek için, siyaseten bağımsız sendikacılık Türkiye’de kamu çalışanlarının tek umududur. Kamu çalışanlarımız şuna emin olsun ki çocuklarının geleceğinden, alın terinden çalınan her şuranın hesabını sormak bizlerin boynunun borcudur. Kamu çalışanları siyasi sendikalara mecbur değiller.”
Sivil Memurlar Sendikası Genel Lideri Kenan Haluk Baytemir de şöyle konuştu:
“KAMU ÇALIŞANLARININ MAAŞLARI TIPKI ORANDA ARTMAYARAK ALIM GÜCÜ ÖNEMLİ ORANLARDA DÜŞMÜŞTÜR”
“Konut kiralarını, elektrik, su, doğalgaz, döviz ve altını geçtik, kamu çalışanlarının maaşlarını temel besin hususları ile karşılaştırdığımızda bile bir önceki yıla oranlar 4-5 katı fiyat artışları olmuştur. Fakat kamu çalışanlarının maaşları birebir oranda artmayarak alım gücü önemli oranlarda düşmüştür. Garibanın simidi 7 lira, çayı 5 lira, süt olmuş 15 lira. Çocuklarımızın özlemi olmuş yaş pasta 250 lira, ne yapalım çocuklarımızı pastanenin önünden geçirmeyelim mi? Geçirmek zorundaysak başını çevirip gözlerini mi kapatalım? Bizi banka promosyonuna muhtaç eden ailemizin karşısında yere baktıran, alım gücümüzü gün geçtikçe eriten gerçeği yansıtmayan TÜİK datalarına göre masaya oturarak sözleşemeye imza atan yetkili fakat etkisiz konfederasyon liderlerine sesleniyorum. Toplu sözleşme masası, fotoğraf verme yeri, birbirinin sırtını sıvazlama yeri değildir. Maaşlarımıza, eşel taşınabilir sisteminde olduğu üzere hissedilen ve gerçek enflasyon oranında her ay artırım yapılmasını istiyoruz.
“KURUM TAZMİNATI STATÜ AYRIMI YAPILMAKSIZIN HERKESE VERİLMELİ, HEPİMİZ ALMALIYIZ”
Amirinin dediği her işi yapan değil, görevinin gerektiği işi yapan, sorumluluk sahibi yardımcı sınıfında istihdam edilen 110 bin kardeşimiz için yardımcı hizmetler sınıfı artık kaldırılsın. Devleti temsil eden devlet memurudur, yardımcı hizmetler sınıfı devlet memurluğuna yakışmıyor. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılıncaya kadar hemen Emniyet Genel Müdürlüğü’nde (EGM) çalışan teknisyen sınıfımızın görev tarif formları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na uygun bir formda hazırlanarak yayınlanmalıdır. Ulusal Savunma, İçişleri ve Kuvvet Komutanlığı bakanlıkları ile EGM’de çalışan devlet memurlarına 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme kanununda savunma ve güvenlik iş kolu verilmelidir. Kurum tazminatı statü ayrımı yapılmaksızın herkese verilmeli, hepimiz almalıyız.
“TÜM MEMURLARINA NAKDEN YEMEK YARDIMI YAPILMALIDIR”
3600 gösterge yalnızca 4 meslek kümesine değil, çalışanlar ortası ayrımcılığa son verilerek birinci dereceye gelmiş tüm devlet memurlarını kapsamalıdır. Hani hak, hukuk, adalet? Eşitlik istiyoruz. Banka maaş promosyonu biz çalışanların lehine olmak koşuluyla yapılan sözleşmeler ya iptal edilmelidir ya da günün şartlarına göre revize edilmelidir. Kurum içinde yapılan görevde yükselme ve unvan değişikliği imtihanında bir nevi adam kayırma sistemi olan mülakat sistemi ortadan kaldırılmalıdır. Tüm kamu çalışanlarına hemen kira yardımı yapılmalıdır. Kılık kıyafet yönetmeliği iptal edilmelidir, devam ettiği taktirde kılık kıyafet yardım fiyatı tekrardan ve günümüz meblağlarına göre yine düzenlenerek tüm kamu çalışanlarına verilmelidir. Acilen devlet memurlarına verilen tayin fiyatı ve yemek ücreti günün şartlarına göre tekrar revize dilerek tüm memurlarına nakden yemek yardımı yapılmalıdır. Kamuda çalışan tüm memurlara da bayram ikramiyesi verilmelidir.”
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri ve Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Lideri Ümit Demirel de şunları lisana getirdi:
“MEMURLARA, MİNİMUM ÜCRETLİYE VE EMEKLİYE YAPILACAK OLAN ARTIRIM ORANLARINI YÜZDE 100 OLARAK AÇIKLAYIN”
“Memurlara, minimum ücretliye ve emekliye yapılacak olan artırım oranlarını yüzde 100 olarak açıklayın. Yüzde 100 artırım müjdesini memurlar, minimum ücretliler ve emekliler olarak uzun vakittir, sabırsızlıkla ve büyük bir umutla bekliyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfı olarak birçoğumuz 10 yıllardır masada memurluk yapıyoruz. Okul imali, derslik imali, kitap dağıtım ihalesi yapıyoruz. Maaş, terfi yapıyoruz. On yıllardır geçmeyen, bitmeyen ‘Ya beni masa başından alırlarsa’ kaygısıyla yaşıyoruz. Ve bu endişe önemli manada istismar ediliyor. Yardımcı hizmetler sınıfı görevini tamamlamıştır ve üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmiştir.
“VERGİ DİLİMLERİNİN YÜZDE 10’A SABİTLENMESİNİ İSTİYORUZ”
Türkiye Cumhuriyeti devlet memurları olarak; kamuda birebir işi yaptığı halde, sözleşmeli, geçici, ücretli, takımlı ayrımı artık son bulsun! Sözleşmeli çalışanlar takıma geçsin istiyoruz. Banka promosyon mutabakatlarının tüm devlet memurları için Cumhurbaşkanlığımızca merkezi yapılmasını ve promosyon ücretlerinin 6 ayda bir enflasyon oranında güncellenmesini istiyoruz. Vergi dilimlerinin yüzde 10’a sabitlenmesini istiyoruz. Devlet memurlarının görevde yükselme ve unvan değişikliği imtihanları bir faninin vicdanına bırakılmasın. Merkezi olarak her takım için her yıl imtihanlar açılsın istiyoruz.
“KARİYER VE LİYAKATIN ÖZNE OLDUĞU YÖNETİCİ ATAMA SİSTEMİNİN KURULMASINI DA İSTİYORUZ”
Devlet memurlarının özel hizmet tazminatına ve ek ödeme oranlarına artı 40 puan eklensin istiyoruz. Yemek ücretlerinin işçilerde olduğu üzere 55 liraya, fazla mesai ücretlerinin de günlük 350 liraya çıkarılmasını istiyoruz. Giysi yardımlarının tüm devlet memurlarına verilmesini ve kışlık 2 bin, yazlık 2 bin lira olmasını istiyoruz. Eğitim fakültesi mezunu olduğu halde hizmetli ve memur olarak çalıştırılan öğretmenlerimizin de sınıflarına, öğrencilerine kavuşmasını istiyoruz. Yöneticilerimizin atamalarında meslek ve liyakatin özne olduğu yönetici atama sisteminin kurulmasını da devlet memurları olarak özellikle istiyoruz.”
Savunma Büro ve Takviye Hizmetleri Sendikası Genel Lideri Tuncay Cengiz de şu tabirleri kullandı:
“EK GÖSTERGE ADALETSİZLİĞİ GİDERİLSİN İSTİYORUZ”
“Kamu kaynaklarını adil ve hakkaniyetli bölüşmek ve insanca yaşamak istiyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasını istiyor, çile bitsin diyoruz. Mevcut çalışanın eğitimlerine uygun öbür hizmet sınıfındaki takımlara atanmalarını, bu biçimiyle çalışana mesleksel prestij kazandırılmasını emeğin ve alın terinin karşılığını bulmasını istiyoruz. Ek gösterge adaletsizliği giderilsin istiyoruz. Üniversite mezunu işçiye 2800 ek gösterge verilmesinin neresindedir adalet? Öbür sınıflardaki teknikerlere 3600 ek gösterge verilirken teknik hizmetler sınıfındaki teknikerlere 2800 ek gösterge vererek görmezden gelmenin neresindedir adalet? Ek göstergelerin unvan yerine öğrenim durumu gözetilerek verilmesi, taban olarak 3600 ek gösterge verilmesini istiyoruz. Ardışık iki ek göstergeler ortasındaki farkın eşitlenmesini istiyoruz.
“DEVLET MEMURLARINA YILDA 4 KERE İKRAMİYE VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Sözleşmeli işçi uygulamasını da adil bulmuyoruz. Kamuda son dönemde istihdam haline dönüştürülen sözleşmeli işçi uygulamasına son verilmesini, mali ve toplumsal haklarının takımlı işçi ile eşitlenmesini istiyoruz. Takım verilirken mevcut çalışana hizmet süresi ve imtihan üzere rastgele bir kural getirilmesin diyoruz. Kamuda kurum ile sözleşme imzalayarak ücret karşılığı çalışan kreş ve gündüz bakımevi öğretmeni ve toplumsal tesis çalışanı çalışanın taşeron işçilerde olduğu üzere devlet memuru olarak takıma alınmasını, kamuda uzun yıllar hizmet veren bu tür işçinin sorunun da çözülmesini istiyoruz. Her şeyin fiyatı yükselirken ucuz kalan yalnızca bizlerin emeği ve alın teridir. Emeğimizin ve alın terimizin karşılığının bulunabilmesi için en düşük memur maaşının yoksulluk hududu olarak belirlenmesini ve bu maaşların kur müdafaasına alınmasını istiyoruz. Emekli olan memurların, emekli ikramiyesinin yanında TOKİ’nin 100 metrekare konut maliyeti kadar konut ikramiyesi verilmesini istiyoruz. Devlet memurlarına yılda 4 kez ikramiye verilmesini istiyoruz. Servis hizmeti verilmeye devlet memurlarına aylık 100 binişlik ulaşım kartı verilmesini istiyoruz.”
Kamu Aşçıları Derneği Lideri Serkan Çetinöz de diplomasının bir kıymeti olmadığını belirterek uçak yapıp uçurdu ve “Belki birisinin bir işine yarar” dedi. Çetinöz, taleplerini şu sözlerle aktardı:
“SEN HAKKINA SAHİP ÇIKMAZSAN SANA KİMSE SAHİP ÇIKMAZ”
“Biz aşçılar son 1 yıl içinde MEB’e alınan 5 bin 782 diplomalı meslektaşım büyük umutlarla memuriyet hayatına başladılar. Yönetimciler tarafından yardımcı hizmetler sınıfında olduğu için her işi yapar mantığı ile bulaşık, paklık, boya üzere işlere zorlanmakta, büyük baskılara, tehdide ve mobbinge maruz kaldılar. Mesleğin kamu kurum ve kuruluşlarında prestiji olmaması sebebiyle istifa etmekteler. Tüm meslektaşlarıma sesleniyorum; sen hakkına sahip çıkmazsan sana kimse sahip çıkmaz. Unvan değişikliği imtihanını tümden reddediyor hakkın sahibine teslim edilmesini istiyoruz.”
İlgili Haberler
