İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, “İlim yayma dediğimiz bu 75 yıllık marka, Türkiye’de gerici olarak, yobaz olarak değerlendirilen insanların markası Türkiye’nin en büyük akademik ödülünü yapıyor” dedi.

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın ev sahipliğinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen toplantıya, akademi ve sağlık sektörü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda basın mensubu katıldı.

Toplantı sonunda Türkiye’de yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminin artırılması, biyoteknolojik ürünlerde inovasyonun desteklenmesi ve dijital sağlık sistemlerinde bağımsızlığın sağlanması gibi konuların öne çıktığı ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ isimli bildirge, basın mensupları ile paylaşıldı.

Konuşmada kısa bir konuşma da gerçekleştiren Bilal Erdoğan, “Bilimden, aydınlıktan bahseden belli kesimler var. Bu işin hamasetini yapmayı severler ama bilimlerin ilerlemesi için, gençlerin buna özendirilmesi için hiçbir şey yapmazlar.” dedi.

Bila Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“GERİCİ DEDİKLERİ İLİM YAYMA, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK AKADEMİK ÖDÜLÜNÜ YAPIYOR”

Yani düşünün ki ilim yayma dediğimiz bu 75 yıllık marka, Türkiye’de gerici olarak, yobaz olarak değerlendirilen insanların markası, Türkiye’nin en büyük akademik ödülünü yapıyor.

Yani bu kitleler bunları yapmazken biz istiyoruz Türkiye’de bilim insanlarının toplumla bir diyalog kanalı oluşsun. Yani ilim yayma ödülü sahipleri üzerinden de bunu yapacağımızı düşünüyoruz.

“BİZ BU ÇALIŞTAYLA BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ”

Çünkü hocalarımız üniversitede öğrencisiyle oturuyor, belli akademik sempozyumlara, konferanslara katılıyor. Yine o alanın ilgilileriyle bir araya geliyor.

Ama ülkeyle, dünyayla, toplumla, gelecekle ilgili belli kanaatlerini daha geniş toplum kesimleriyle paylaşabilecekleri mecraların eksikliğini hissediyoruz. Biz bu çalıştayla buna da bir başlangıç yapmış olacağız.

“BU ÇALIŞTAY DÖNÜM NOKTASI”

Konuşmasına İlim Yayma Ödülleri’nin bugüne kadarki sürecine değinerek başlayan Bilal Erdoğan, “2017 yılında yola çıktığımız, 2019, 2021 ve 2023 yıllarında üç kere organizasyonunu başarıyla gerçekleştirdiğimiz İlim Yayma Ödülleri’nin hem dördüncüsünün hazırlıklarını süratle yapıyoruz hem de ödülümüzün topluma, insanlığa fayda yönünü güçlendirecek çalışmaları sürdürüyoruz.

Bu, dönüm noktalarından bir tanesi, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yaptığımız çalıştay. Burada hem değerli ödül sahibi hocalarımızı İlim Yayma Vakfı’nın yüksek lisans ve doktora bursiyerleriyle bir araya getirdik hem basın mensuplarıyla hem de İlim Ödülü sponsorlarıyla bir araya getirmiş olduk.

Yaptıkları çalışmaları, araştırmaları daha geniş kitlelere ulaştırmak için bu tür organizasyonları gerçekleştiriyoruz. Elbette, İlim Yayma Ödülleri’nin önümüzdeki yıllardaki gelişiminin ne istikamette olması gerektiğine yönelik de istişarelerimizi yapıyoruz. Bu çalışmalarımızdan bir tanesi, şimdi sizlerle paylaşacağımız bildirge olacak.” diye konuştu.

“BU SENEKİ BİLDİRGEMİZİN BAŞLIĞI ‘SAĞLIKTA TEKNOLOJİK İSTİKLAL”

Bilal Erdoğan bildirgeye dair ise “Biz şunu arzu ediyoruz; mesela bu seneki ödülle birlikte toplamda 12 ödül sahibimiz olacak. Şu anda 9 ödül sahibimiz var. Bir hocamız mazereti sebebiyle katılamadı, sekiz hocamızla birlikteyiz. Ama bu ödül sahibi hocalarımızın her yıl, hiç olmazsa bir kere bir araya gelip belli bir konu çerçevesinde kamuoyuyla kanaatlerini paylaşmasını arzu ediyoruz. Çünkü Türkiye’de bilim insanlarının, bilim çevrelerinin kamuoyunun geniş kitleleriyle sağlıklı iletişim kuramaması realitesiyle karşı karşıyayız.

Bilim insanlarının buna çok zamanı olmaması elbette bir vaka ama toplumun da bilim insanlarının neler yaptığından haberdar olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla hem karar yapıcıları yönlendirmek, beslemek hem de kamuoyunu bilim dünyasının serencamı ile ilgili bilgilendirmek açısından, her yıl bu tür bir çalışma sonucunda ödül sahibi hocalarımızın kamuoyuyla bir iletişim kurmasını, bir bildiri etrafında paylaşım yapmasını arzu ediyoruz.

Bu doğrultuda, bu sene ilk çalışmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu seneki bildirgemizin başlığı ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ olacak. Hem tespitleri hem somut önerileri ihtiva eden bir çalışma. Biz de inşallah bu çalışmayı sizlerle paylaştıktan sonra ilgili karar yapıcılara bizzat iletmek suretiyle bunların takipçisi olacağımızı kendilerine izhar edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“BİLİM OLMADAN TOPLUM GELİŞİMİNDEN SÖZ EDİLEMEZ”

Gerçekleştirilen İlim Yayma Ödülleri’nin amacına ve çıktılarına da değinen Bilal Erdoğan, şöyle konuştu:

Hem Türkiye’deki üst düzey akademik çalışmanın takdiri, bu çalışmaları yapan ekiplerin şevk sahibi yapılması, morallendirilmesi tarafı var; bir taraftan da genç nesiller içerisindeki çok parlak dimağların bu tür kariyerleri istemesi, bunlara özenmesini sağlamak. Ve tabii ki bu, güçlü bir toplumun aslında belkemiği, aslında en önemli altyapısı.

Eğer bilim olmazsa, eğer bir toplum bilimsel çalışmaya, akademisyenlerine, ilim insanına kıymet vermezse o toplumun gelişmesinden, yükselmesinden bahsedilemez. Bizim ecdadımız, dünyanın gidişatına katkı sağlamış; bilimsel alanda da Batı’nın ‘Orta Çağ’ dediği, uzun ve 800 yılı aşkın bir dönemde Müslüman bilim insanları, bütün dünyada bilimlerin ve teknolojinin gelişmesini sağlamıştır.

Böyle bir mirasın taşıyıcıları olduğumuzu da unutmadan, yeniden böyle bir aydınlık çağın belki de eşiğinde kendimizi görüyoruz. Onun için bilimsel çalışmanın, araştırmanın, sorgulamanın; üniversitenin, bilim kurumlarının toplumda yeniden hak ettiği takdiri görmesini sağlamayı da hedefliyoruz.

Kaynak: FLASH HABER TV