SEVDA ERDAN KILIÇ: “BİRÇOK SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETİNDEN BİNLERCE MÜHENDİS TEHDİT VE HAKSIZ İŞTEN ÇIKARMALARDAN ÖTÜRÜ YURT DIŞINA GİDİYOR”
BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞAN PERSONELLER TAKIM TALEBİYLE AKSİYON YAPTI: “BU TAKIM BİZİM, DEVLETİN DEĞİL. TAKIMIMIZI VERMEZSE DEVLET BATMIŞTIR, BATACAKTIR”
Haber: CEYLAN SAĞLAM – Kamera: DURSUN ALKAYA
Belediye şirketlerinde çalışan işçiler, takım talebiyle Ankara’da hareket yaptı. İşçilerden Korkmaz Özpek, “Bu takım bizim, devletin değil. Devlet bize verecek, biz de devlete iş vereceğiz, emekçiliğini yapacağız. Takımımızı vermezse devlet batmıştır, batacaktır, ihanete uğramıştır, ihanetçi bir devlet olmuştur” dedi. Bir öteki işçi ise Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e seslenerek, “İşçinin ortasına nifak tohumu sokmasın, işçinin kardeşliğini bozmasın” diye konuştu.
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası, bugün Ankara Ulus Meydanı’nda, belediyelerde çalışan taşeron işçilerin takıma geçirilmesi talebiyle kitlesel basın açıklaması yaptı. İşçilerden Ahmet Güleç, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:
“BENİM YAŞIM 50, BENİ İŞE DE ALMIYORLAR. ARTIK NASIL YAPACAĞIZ”
“Özel sektörde çalışıyorum, ben özel sektörün geneline takım istiyorum. Devletteki özel sektör çalışanlarına takım istiyorum. Fazla mesai yapıyoruz, fazla çalışıyoruz. Ücretlerimizi tam vermiyorlar, taban ücretin altında veriyorlar. Sigortamızı ödemiyorlar, yemeğimizi vermiyorlar, yol paramızı vermiyorlar. Minimum ücret çok az. Geçinemiyoruz. Keşke bu minimum ücret çıkmasa da eski haline gelse, eski halinden daha aşağı gelse. 10 bin lira olsa da geçinemiyoruz. Bu taban ücret bizi çok yıpratıyor. Buna güzel bir düzenleme istiyorum.
EYT’yi yaştan geçtim fakat primde takıldım. Primim eksik, orta boşluğum için devletten kanun istedim, ‘Öyle bir kanunumuz yok’ dedi. Benim yaşım 50, beni işe de almıyorlar. Artık nasıl yapacağız. Benim üzere binlerce… İşsiziz. Hem yaşı önüme sürüyorlar hem de tahsilimi. İlkokul mezunuyum ben. Biz, sıkıntımızı nereye anlatacağız? İllaki devlete anlatacağız. Vaktinde çalıştık özel sektörde, ödememişler sigortayı. Beş sene çalıştığım iş yeri ile mahkemeliğim. İş yeri hala daha çalışıyor. Barodan avukat tuttum, avukat gidiyor, vatandaş diyor ki ‘Bu adam çalışmadı’. Şahitlerim var, ben daha mahkemeyi kazanamadım. Nasıl olacak? Bu adalet mi?
Devlet diyor ki ‘Sigorta girişin yok’. Benden bilgileri aldı, verdim. Benim sigortamı ödememiş, ben hastaneye gittiğimde öğrendim. Bu bizim günahımız mı? 20 yıl önce çalıştığımız yerde ‘SSK’lılar geldi’ deyip işverenler bizleri işten çıkartıyordu, sigorta istiyoruz diye. Bunları da yaşadık. Bunların bedelini kim ödeyecek? Ben mi ödeyeceğim? İşçi mi ödeyecek? Yoksul gariban mı ödeyecek?
“DEVLET ŞU AN EMEKÇİ VE İŞÇİLERE İHANET EDİYOR”
İşçilerden Korkmaz Özpek ise şöyle konuştu:
“Biz, Genel-İş Sendikası olarak bugün neden buradayız? Emekçi arkadaşlarımızın, emekçi kardeşlerimizin yaklaşık 20 yıldır takımsız bir formda az bir ücretle ve yıpratıcı bir halde çalışmalarına dair gönlümüz el vermediğinden takım istemek için buradayız. Belediye emekçilerinin takım hakkıdır, hakkımızdır. Kadroyu alacağız, söke söke alacağız. İki iki dört eder, dörtten fazla bir şey yapmaz. Bu takım bizim, devletin değil. Devlet bize verecek, biz de devlete iş vereceğiz, emekçiliğini yapacağız. Takımımızı vermezse devlet batmıştır, batacaktır, ihanete uğramıştır, ihanetçi bir devlet olmuştur. Lakin aslında bu bilinen bir şey. Devlet şu an ihanetçi; emekçi ve işçilere ihanet ediyor. İşçi ayrımı yapıyor. Biz işçi ayrımına yol vermeyeceğiz. Zafer kazanan direnen emekçinin olacaktır, emekçi her vakit haklıdır. Verilen haklar da geri alınmaz.”
“KADRO HAKKI VERİYORLARSA HERKESE VERSİNLER”
Bir öteki işçi ise “Ben buradan Bakan Bilgin’e seslenmek istiyorum. İşçinin ortasına nifak tohumu sokmasın, işçinin kardeşliğini bozmasın. Takım hakkı veriyorlarsa herkese versinler. Böyle eşitsizlik ve adaletsizlik olmaz” diye konuştu.
