MALATYA’DA KEDİYİ YAKARAK ÖLDÜRDÜĞÜ GEREKÇESİYLE YARGILANAN SANIK: “GÖRÜNTÜLERDEKİ BENİM LAKİN BEN DEĞİLİM. O AN KENDİMDE DEĞİLDİM”
BAHÇELİ’DEN “İMAMOĞLU’NA SİYASİ YASAK” AÇIKLAMASI: “OPERASYONUN AMACI CHP GENEL BAŞKANIDIR”
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararı ile ilgili; “Nitekim operasyonun gayesi CHP Genel Lideridir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu müzik burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır” dedi.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararını, bugün yaptığı yazılı açıklama ile kıymetlendirdi. Bahçeli’nin açıklaması şöyle:
“İSTİNAF YOLU AÇIKTIR”
“İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında dün vermiş olduğu karar siyasi ortamı yalnızca hareketlendirmekle kalmamış, abuk sabuk pek çok tartışmayı da körüklemiş, böylelikle fırsatçılara gün doğmuştur. Malum olduğu üzere, birinci derece mahkemenin açıkladığı karar kesin olmayıp İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açıktır. Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe tezlerinden bahsetmek sahtekârlıktır.
“İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE LİDERİ DOKUNULAMAZ, ULAŞILAMAZ VE AYRICALIKLI BİR ŞAHIS DEĞİLDİR”
Türkiye’de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin üniversal unsurları havidir. Hiç kimse mahkeme önünde ayrıcalık ve imtiyaz sahibi değildir. Bir mahkeme kararını tasvip etmemek öbür, hakaret etmek diğerdir. Beğenilmese de yargı kararına herkesin hürmet duyması mecburiyettir. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir. Hakkında tesis edilen ve katılaşmamış bir mahkeme hükmünü fütursuzca siyasallaştırıp toplumsal alanda yığınak haline dönüştürmek adalet ve hukuk prensiplerine vahim bir taarruzdur.
“OPERASYONUN GAYESİ CHP GENEL BAŞKANIDIR”
Her şeyden önce 14 Aralık 2022 tarihinde İmamoğlu’yla ilgili davanın görüleceği herkesçe bilinmektedir. Bu durum şapkadan çıkmış bir tavşan değildir. Mahkeme kararının hitamında, senaryosu önceden yazılmış sinemanın Saraçhane’de gösterime sokulması da kategorik bir operasyondur. Hakikaten operasyonun amacı CHP Genel Lideridir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu müzik burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır.
Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da bulunduğu esnada kural dışı ataklarla devre dışına alınma çabaları gözden kaçmayan kurnazlık ve kumpastır. Altılı masada Kılıçdaroğlu’na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane’de İmamoğlu ve İp Lideri vasıtasıyla sahneye çıkmıştır. Bu yıl içinde sekiz kere toplanmalarına karşın Cumhurbaşkanı adayı belirleyemeyen 6+1 formatlı masa artık geri dönülemez ve ertelenemez bir karar evresine gelmiştir. Dün akşamdan buyana yargıyı suçlamak, hükümeti töhmet altında bırakmak ise haksızlıktır ve yanlıştır.
“SARAÇHANE’DE TOPLANAN YAHUT ALTILI MASAYA GÖNÜL VEREN İNSANLARIMIZIN BEKLENTİSİ CUMHURBAŞKANI ADAYININ BUGÜN İLAN EDİLMESİDİR”
Saraçhane’de toplanan yahut altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir. Sekiz toplantıda sonuç alamayan partilerin, fiilen erkene alınmış dokuzuncu toplantıda adaylarını açıklamaları acil ve demokratik bir ihtiyaçtır. Milletimiz artık bu orta oyununa son verilmesini, istismar kumpanyasının bitirilmesini, demokrasi ve hukuk istismarlarına kilit vurulmasını arzulamaktadır. Zillet ittifakı bu sorumluluktan kaçmamalıdır ve nihayetinde de kaçamayacaktır. Bu iş bugün sonuçlanmalıdır.
İmamoğlu’nun durumuyla Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişte maruz kaldığı hukuksuzluk ortasında irtibat kurmak, benzerlik oluşturmaya çalışmak bir kez akıl tutulması, ileri düzeyde bir tutukluk ve tuhaflıktır. Geldiğimiz bu evrede altılı masa adayını netleştirmelidir. Aksi halde ulusal irade siyaset kalpazanlarına, geçersiz demokratlara, yargı kararından siyasi sonuç çıkarmak için Saraçhane nöbeti bekleyen parti liderlerine bunun hesabını sandıkta misliyle soracaktır.”
