23 Kasım 2024 Cumartesi

Aym, Cmk’nin ‘Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması’ Uygulamasına İlişkin Pek Çok Hükmünü İptal Etti: “Sanığı Mahkumiyet Tehdidine Karşı Savunmasız Bırakıyor”

Anayasa Mahkemesi (AYM), Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) ‘hükmün açıklanmasının geriye bırakılması’ uygulamasını düzenleyen pek çok hükmünü iptal etti. AYM’nin kararında, “Hakkında kurulmuş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan sanığı mahkumiyet tehdidinin varlığı karşısında savunmasız duruma sokmakta ve henüz doğmamış olan istinaf kanun yoluna başvuru hakkından peşinen feragat etmeye zorlamaktadır” tespitine yer verdi. AYM, yeni düzenleme için Meclis’e süre tanıdı ve kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.

AYM, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itirazı üzerine, CMK’nin hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) uygulamasını düzenleyen 231. maddesine 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle eklenen 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 numaralı fıkralarını, 231. maddesinin 23.01.2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değiştirilen 14 numaralı fıkrasının iptali istemini değerlendirdi.

AYM, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması uygulamasını düzenleyen 5 numaralı fıkranın birinci, ikinci ve üçüncü cümlesi ile 6, 7, 8, 9, 10, 11, ve 13 numaralı fıkralarını, 28. 03.2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değiştirilen 12 numaralı fıkrasını, 23.01.2008 tarihli 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değiştirilen 14 numaralı fıkrasını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.

“İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE YASAĞIYLA İLGİLİ SORUNLARA NEDEN OLUYOR”

AYM, iptal kararının gerekçesinde şunları kaydetti:

“Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli bireysel başvuru kararlarında, HAGB kurumunun cezasızlıkla bağlantılı olarak yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağıyla ilgili sorunlara neden olduğunu, bunların yanı sıra başta ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olmak üzere birçok temel hak ve özgürlüğe müdahale teşkil ettiğini, kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermediğini ve hak ihlallerine neden olduğunu tespit ettiği anılan kurumun Anayasa’ya aykırı yönlerine birçok defa dikkat çektiği görülmektedir.

“SANIK, HAGB KARARI VERİLMESİNİ KABUL ETMEKLE BİRLİKTE İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURMA HAKKINDAN FERAGAT ETMEKTEDİR”

HAGB kararı verilen yargılamalar bakımından, 52711 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 12 numaralı fıkrası uyarınca itiraz yolu kabul edilmiştir. Diğer bir ifadeyle istinaf kanun yoluna tabii olması öngörülen bir yargılama, sanığın HAGB kararı verilmesini kabul etmesiyle itiraz yoluna tabii hale gelmektedir. Sanık, HAGB kararı verilmesini kabul etmekle birlikte istinaf kanun yoluna başvurma hakkından feragat etmektedir.

“MAHKUMİYET HÜKMÜ BULUNMAYAN SANIĞI, MAHKUMİYET TEHDİDİNİN VARLIĞI KARŞISINDA SAVUNMASIZ DURUMA SOKMAKTA”

Mevcut durumda sanığın HAGB’yi kabule ilişkin irade beyanının ne zaman sorulacağı konusunda yasal bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle sanığa hakkında HAGB kararı verilmesini isteyip istemediğinin yargılamanın sona ermesinden önce sorulması mümkündür. Bu durum ise henüz hakkında kurulmuş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan sanığı, mahkumiyet tehdidinin varlığı karşısında savunmasız duruma sokmakta ve henüz doğmamış olan istinaf kanun yoluna başvuru hakkından peşinen feragat etmeye zorlamaktadır.

MECLİS’E BİR YIL SÜRE

AYM, kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe girmesine hükmederek Meclis’e bu konuda yeni bir düzenleme yapması için süre verdi.

İPTAL EDİLEN KANUN MADDELERİ

AYM’nin iptal ettiği kanun hükümleri şöyle:

“(5) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.

(6) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması,

b) Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. (Ek cümle: 22/7/2010-6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi hâlinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

(7) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.

(8) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulur. (Ek cümle: 18/6/2014- 6545/72 md.) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

(9) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde, sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

(10) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesi kararı verilir.

(11) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.

(13) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

(14) (Değişik: 23/1/2008-5728/562 md.) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasa’nın 174. maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.”

HAGB UYGULAMASINA KARŞI İTİRAZ VE UYGULAMANIN İPTALİ HUSUSLARINI DÜZENLEYEN FIKRA İPTAL EDİLMEDİ

AYM, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin iptali isteminde bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması uygulamasının karara karşı itiraz ve kararın iptali şartlarını düzenleyen 12 numaralı fıkrasını iptal etmedi. 12 numaralı fıkra şöyle:

“(12) (Değişik: 28/3/2023-7445/21 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.”

İlgili Haberler