Namık Kemal Zeybek: Nas Mı Tatile Çıktı, Siz Mi Müslümanlıktan Çıktınız?
AYDINLI KUYUMCU: HAFTADA 500 ÇEYREK SATIYORDUM, ŞİMDİ 100 TANE SATAMIYORUM
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Aydın’ın Karacasu ilçesinde esnafın sorunlarını dinledi. Karacasu’da 30 yıldır kuyumculuk yapan Adnan Selçuk, “Eskiden bir çeyrekten 20 lira kazanıyorduk. Şimdi hâlâ 20 lira kazanıyoruz. Bin lirayken de 20 liraydı kazancımız. O payı artıramıyoruz, zaten pahalı. Bir de alım gücü azaldığından, haftada 500 çeyrek satıyordum ben, şimdi 100 tane satamıyorum. Alım gücü azaldığı için kâr marjı da düştü. Düğünler azalmadı. Pandemiden sonra artış da var. Ama düğünlerde takılar azaldı” dedi. Yaşadığı sorunları anlatırken gözyaşlarını tutamayan konfeksiyoncu Gülçin Özefe ise “Başımızda Erdoğan olduğu sürece biz adam olmayız, esnafın hiçbiri adam olmaz” diye konuştu.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Karacasu’yu ziyaret etti. Tezcan, CHP Karacasu İlçe Başkanlığı’nda partililer ve muhtarlar ile sohbet ettikten sonra esnaf ziyaretinde bulundu. Karacasu’da pastane işleten Serkan Ayan, yaşadıkları sorunları Tezcan’a anlatırken “Belli yani piyasa. Vatandaşta para yok ki nasıl alacak? Maliyetleri karşılamak zor. Bir kilo baklava 80 lira ama aldığım ham maddeye göre kazanmam için normalde 100 liradan satmam gerekiyor. Elektrik, aylık 5 bin geliyor. 90 metrekare toplam dükkan. Bir dolap, bir fırın; 5 bin lira. Son zamlardan sonra daha fatura gelmedi. 7 bin lira gelir. Geçen yıl bin 500 lira geliyordu elektrik parası” diye konuştu.
“FİYATLAR 3 KAT ARTTI”
Av malzemeleri satan Muhammet Kök ise “Sezon, fiyatlardan dolayı biraz sıkıcı. Maliyetler sürekli artıyor. Bunu biz de müşteriye yansıtmak durumunda kalıyoruz. Bayağı sıkıntı var. Geçen seneye göre maliyetler üç kat arttı. Geçen sene 60 liraya sattığım ürünü, 180 liraya satıyorum. Bunlar av fişeklerimiz. Tanesi 7,5 lira. Geçen sene 3-3,5 liraydı” dedi.
Market işletmecisi Süleyman Kavurmacı da “Burayı devraldık. Yer kira. Ben emekliyim. Esnaflığa dönüş yaptık. Emekliliği yaşayamadık, çünkü yetmiyor artık. 2007’de emekli oldum, o zaman yetiyordu şimdi yetmiyor. 15 sene… Tekrar işe başladık” diye konuştu. Tezcan ise “Emekli, 15 sene sonra emekli maaşı yetmiyor diye tekrar esnaflığa başlıyor. Memleketin hali” karşılığını verdi.
“ESKİDEN HAFTADA 500 ÇEYREK ALTIN SATARDIK”
Kuyumcu Adnan Selçuk’u ziyaret eden Tezcan, “Sizi görünce ‘En güzel iş bunların’ diyoruz. Çeyrek altın bin 800 lira oldu. Gram altın 900-1.000 lira. Tam, 6 bin 800 lira. Tam alamıyormuşuz demek ki. Çeyreğin fiyatını biliyoruz da. ‘Bu devirde kuyumcu olmak lazımmış’ diyoruz” dedi.
Karacasu’da 30 senedir kuyumculuk yaptığını Adnan Selçuk ise şunları söyledi:
“Gün geçtikçe pay düşüyor. Eskiden bir çeyrekten 20 lira kazanıyorduk. Şimdi hâlâ 20 lira kazanıyoruz. Bin lirayken de 20 liraydı kazancımız. O payı artıramıyoruz. Zaten pahalı. Kâr marjını yükseltirsek insanlar nasıl alacak? Gelin, onu bir de kuyumculara sorun. Karşıdan görüldüğü gibi değil. Bir de alım gücü azaldığından, haftada 500 çeyrek satıyordum ben, şimdi 100 tane satamıyorum. Alım gücü azaldığı için kâr marjı da düştü. Düğünler azalmadı. Pandemiden sonra artış da var. Ama düğünlerde takılar azaldı. Düğünlerdeki takıların miktarı azaldı. 30 yıldır esnafım. Gramın yarısı da çıktı, 0,25’liği de çıktı. Gramın yarısı 500 lira, gramın çeyreği 250 lira. 0,25’lik gramda 2,5 lira kalıyor. Değmiyor ama mecburen bulunduruyoruz. Bilezikte sadece 5 lira kârla çalışıyoruz” diye konuştu.
“EMEKLİ BABAM BİZE DESTEK OLMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
Yaşadığı sorunları Tezcan’a anlatırken gözyaşlarını tutamayan konfeksiyoncu Gülçin Özefe ise şöyle konuştu:
“O zaman MHP’li Zeki İnal başkanımız vardı. Kendi evimiz yandığı zaman hiçbir şekilde destek çıkmadı, Kaymakam destek çıkmadı. Böyle şeyleri anlatmak istemiyorum ama evimiz yandığı zaman kimse yardımcı olmadı. ‘Bundan sonra’ dedim, ‘ne kaymakamlığa ne belediyeye başvururum’. O zaman 4 aylık hamileydim. Bu saatten sonra bu benim için bitti. ‘Kim gelirse gelsin, hangi parti gelirse gelsin benim için yok’ dedim. 2020’de yandı evimiz. Bir odası yandı ama 50-60 lira zararımız oldu. İki ay sonra geldi, ‘Neresi yandı’ dedi. İki ay sonra geldiğinde ne faydası var? 15 sene oldu burayı açalı. Buraya belediye başkanının geldiğini, kaymakamın geldiğini görmedim. Böyle şey olmaz. Bundan sonra oy verecek olursam kimseye vermek istemiyorum. En genç esnaf benim, kimsenin desteği yok. Benim için bitti. Gerçekten zor. Benim babam buraya destek çıkıyor. Bütün her şeyi bırakıp bana destek olmaya çalışıyor. Babam emekli maaşı alıyor, ben yiyorum şu an ya. Güneşin altında çalışıyor. Pidecilik yapıyordu, emekli oldu. Çalışmıyordu ama çalışmak zorunda kaldı. Dükkanı döndürmek için kredi kartlarını ben kullanıyorum. 20 bin lira kredi kartı borcum var. Bu saatten sonra benim için bitti. Ağlamak istemiyorum ama esnaflık zor. Panayır yapıldı. Yörük çadırı yapılsın, güzel bir şey ama neden esnafın önünü kapatıyorsunuz. Bu yolu kapatacaklarmış, bizim esnaf hiçbir şey yemeyecek mi? Böyle bir mantık var mı?
“BAŞIMIZDA ERDOĞAN OLDUĞU SÜRECE BİZ ADAM OLMAYIZ, ESNAFIN HİÇBİRİ ADAM OLMAZ”
Şurada giyimci olarak en küçük esnaf benim. Terziliğini ben kendim yapıyorum, 20-30 lira cebimde kalsın diye. Ben anlamadım yani esnafın halini. Bu gidişle zor. Her şeyin fiyatı artıyor. Doların nereye çıktığı belli değil. Biz şu an mal alamıyoruz. 100 bin liraya aldığımız mal, 200 bin lira oldu. Yerinde durmuyor zaten. Böyle giderse Türkiye batar. Ben anlamadım yani. Bize destek çıkmayana biz de bu saatten sonra destek çıkmayı düşünmüyoruz, çünkü desteğimiz yok yani. Hiçbir partiyi tutmak istemiyorum ama başımızda Erdoğan olduğu sürece biz adam olmayız, esnafın hiçbiri adam olmaz.”
Tezcan, “Batırmalarına müsaade etmeyeceğiz. Derdi yaşayan biliyor. Alın teriyle çalışan üreticiyi, esnafı, ücretliyi destekleyeceğiz. Siyasetten umudunu kaybetme. Bu işin çözümü yine siyaset. Sadece doğru kişileri seçeceğiz. Sandığa gidin, umudunuz kaybetmeyin. Biz, israf eden, yolsuzluk yapanı destekleyen iktidardan kurtulmak istiyoruz. Bu, sizin desteğinizle olacak. O zaman sandığa gidip gerekeni yapacaksınız” dedi.
“KONUŞMAYLA ANLAYACAK BİRİ DEĞİL O”
Karacasu’da fotoğrafçılık yapan Murat Önem, “Benim tek isteğim; EYT için bastırın. Kaç vekil varsa hepsi aynı anda önerge verecek. Konuşmakla anlayacak adam değil o. Meclis’te konuşmayla anlayacak biri değil. O kendi bildiğini okuyor” dedi. Tezcan, “Biz bu konuda samimiyiz. 3600’de, EYT’de, KYK borçlarında Genel Başkan gündemi belirliyor, yapacağını söylüyor. Ya bunlara söyleye söyleye zorlayıp yaptıracağız ya da zaten ilk seçimde iktidar olup biz çözeceğiz. EYT’yi çıkartacağız. Bunun için iktidar olmamız gerekiyor. EYT’yi gündeme getiren, sözünü veren Kemal Kılıçdaroğlu” diye konuştu.
“ESNAF SANDIK İSTİYOR”
Bülent Tezcan, esnaf ziyaretinin ardından yaptığı değerlendirmede de şunları söledi:
“Bugün Karacasu ilçemizdeyiz. Önce örgütümüzü ziyaret ettik. Sonra Karacasulu esnaflarımızla sohbet ettik. Aydın’ın diğer ilçelerinde de Türkiye’nin diğer yerlerinde de gördüğümüz dertlerin aynısı ne yazık ki Karacasu’da da devam ediyor. Toprağın, havanın, suyun bu kadar bereketli olduğu, Türkiye’nin nadide yerlerinden, güzel beldelerinden birinde esnafın bu kadar şikayetçi olması bizi üzüyor. Namusuyla alın teriyle ekmeğini kazanmak isteyenlerin hiçbiri memnun değil. Buradaki esnafımız yolsuzluk, israf peşinde değil ama memlekete hakim olan israf ve talan düzeni, vatandaşın sofrasından, rızkından çalan bir sistem. Pastacı şikayetçi, kuyumcu şikayetçi; pideci, konfeksiyoncu şikayetçi. Şikayetçi olmayan hiç kimse yok. Herkesin söylediği şey, ‘Biz maliyetlerimizi karşılayamıyoruz, satış fiyatlarımız ya maliyetlerimizle başa başa ya da maliyetin altında. Ne yazık ki tepedeki kişinin -Erdoğan’ı kastederek söylüyorlar- bunu dinleyecek, anlayacak hali yok. O kendi bildiği yerde gidiyor. O gitmediği sürece bu işler düzelmeyecek’ diye vatandaş bize söz bırakmadı. Anlatması gerekeni, söylemesi gerekeni söyledi. Karacasu’da esnaf sandık istiyor. Çıkın saraylarınızdan, sandığı koyun milleti önüne. Berberin önündeki vatandaş misali saç kesilsin, önünüze düşsün; o zaman göreceksiniz saçınızın rengini ak mı, kara mı?”