HASTANEMİ AÇIN PLATFORMU, SAMİ ULUS HASTANESİ’NİN YIKILMAK İSTENMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ: “BİZE SORUN. BİZ HALKIZ, İSTEMİYORUZ KAPATILMASINI”
ANKARA MİLLETLERARASI TİYATRO ŞENLİĞİ DİREKTÖRÜ YENER AKSU: ANKARALI İZLEYİCİLERİMİZE BİZİ YALNIZ BIRAKMADIKLARI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
MELİS YILDIRIM
Bu sene 25’inci yaşını kutlayan Ankara Milletlerarası Tiyatro Festivali’ne sayılı günler kaldı. Şenlik yönetmeni Yener Aksu, “Açılışımız 18 Kasım’da Celile isimli, Nazım Hikmet’in annesinin, ki Osmanlı döneminin birinci nü sanatçısı, onun yaşadıklarını anlatan bir oyunla başlıyoruz. Devamında Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Topluluğu, Fethiye Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’dan yaklaşık 10 tiyatro topluluğu olmak üzere Bursa, Mersin, Diyarbakır, Samsun, Sinop üzere kentlerimizden gelen tiyatrolarla şenliğimize devam edeceğiz. Önceki yıllarda da yeniden programın yükünü yerli oyunlarımız oluşturuyordu. Bu sene yurt dışı topluluklara açıkçası yer vermekte çok zorlandık” diye konuştu. Yener ayrıyeten, “Ankaralı izleyicilerimize bizi yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ederim” dedi.
Çeşitli sahnelerde oynanacak 30’dan fazla oyunla 18-28 Kasım tarihleri ortasında düzenlenecek olan Ankara Memleketler arası Tiyatro Şenliği bu yıl çeyrek asrına girecek. Şenlik yönetmeni Yener Aksu, 1996 yılından itibaren Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) tarafından düzenlenen şenliğe günler kala ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
1996 yılında amatör tiyatrolarını problemlerini tartışmak, çözüm yollarımı aramak ve mahallî yönetimler nezdinde bir farkındalık oluşturmak motivasyonuyla yola çıktıklarını belirten Aksu, “Ankara çapında butik bir aktiflik olarak başladığımız şenlik, ulusal bir boyuta hatta memleketler arası bir boyuta sıçradı. 25 yıldır aralıksız olarak Milletlerarası Ankara Tiyatro Şenliği olarak devam ediyoruz” dedi.
“BU SENE YURT DIŞI TOPLULUKLARA YER VERMEKTE ÇOK ZORLANDIK”
33 tiyatro topluluğunun katılacağı şenliğe yaklaşık 90 oyunun başvurduğunu kaydeden Aksu, maliyetlerin artması sebebiyle Ankara dışından katılacak olan toplulukların masraflarını karşılamanın giderek zorlaştığını belirtti. Aksu; Çankaya Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Yenimahalle Belediyesi’ne katkılarından ötürü teşekkürlerini de sundu. Devamında, şenlik programına ait şunları söyledi:
“Açılışımız 18 Kasım’da Celile isimli, Nazım Hikmet’in annesinin, ki Osmanlı döneminin birinci nü sanatçısı, onun yaşadıklarını anlatan bir oyunla başlıyoruz. Devamında Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Topluluğu, Fethiye Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’dan yaklaşık 10 tiyatro topluluğu olmak üzere Bursa, Mersin, Diyarbakır, Samsun, Sinop üzere kentlerimizden gelen tiyatrolarla şenliğimize devam edeceğiz.
Önceki yıllarda da yeniden programın tartısını yerli oyunlarımız oluşturuyordu. Bu sene yurt dışı topluluklara açıkçası yer vermekte çok zorlandık. Sembolik düzeyde Azerbaycan’dan gelen Azerbaycan Ağdam Dram Devlet Tiyatrosu’nu ağırlıyoruz ve bir de Azerbaycan’dan bir yönetmeni atölye çalışması için getirebildik. Onun dışında maliyetler çok yüksek olduğu için, daha doğrusu dışarıdan gelecek olan tiyatro kümeleri da ekonomik dert çektikleri için şenliğe bu sene katılamadılar.”
“DEVLETİN PANDEMİ DÖNEMİNDE VERDİĞİ DAYANAĞI TİYATRO TOPLULUĞU ÇOK DAHA DÜZGÜN BİLİYOR… YOK DENECEK BİR DESTEK”
Koronavirüs pandemisi önlemleri kapsamındaki kapanma döneminde özel tiyatroların ve tiyatro sanatçılarının yaşadıkları mali düşüncelere ait Aksu şu değerlendirmeyi yaptı:
“Maalesef ülkemizde kültür ve sanata ait özellikle dayanak olması gereken devletin, devlet tiyatrolarının mahallî yönetimlerin bu dayanakları çok hudutlu. Yok denecek noktada çoğu yerde. Pandemiyle birlikte sahne gelirleri dışında hiçbir geliri olmayan tiyatrocular için tahminen de yaşadığımız şartlarda tüm sektörler içerisinde en çok etkilenen sektör kültür ve sanat sektörü oldu.
Bu nedenle meslek değiştirmeye çabalayanlar, kapanan tiyatrolar, özel tiyatrolar, tahminen birçokları kapanmamak için birleşerek, daha küçülerek butik bir hâle gelmeye çalıştılar. Bu açıdan bakıldığında fotoğraf çok iç açıcı değil. Devletin pandemi döneminde verdiği takviyesi tiyatro topluluğu çok daha yeterli biliyor… Yok denecek bir takviye. Bir tiyatroya verilen takviyenin bırakın o tiyatroyu pandemi sürecinde, yaklaşık 2 yıllık süreçte ayakta tutmasını; bir kişinin bile hayatını sürdürecek bir sayı bile olmadığını biliyoruz.”
Ankaralı sanatseverlere kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür eden Aksu, sözlerini şöyle bitirdi:
“Ankaralı izleyicilerimize bizi yalnız bırakmadıkları için öncelikle çok teşekkür ederim. Şenliğimizin birkaç ödülü var. Klâsik olarak her yıl verilen onur ödülümüzü bu sene tiyatro sanatçımız Metin Coşkun’a vereceğiz. Tiyatroya farklı alanlarda hizmet eden bölümü de onurlandırmak için son 10-12 yıldır verdiğimiz bir emek ödülümüz var. Bu sene emek ödülümüzü tiyatro eleştirmeni Prof. Filiz Elmas’a vereceğiz.”
Festivalin programına “ankaratiyatrofestivali.org” internet adresinden erişilebilir.
