MUHARREM ERKEK: “81 İLDE TÜM SANDIK ALANLARINDA AVUKATLAR OLMALI”
Ankara Barosu Başkanı Köroğlu: “Hukuk, ‘Yargı’ Diye Bir Kuyuya Atıldı Ve O Kuyudan Çıkartmamız Lazım. Bunu İnsanlara Gösterip Hukuka, Adalete Olan İnancını Tekrar Sağlamamız Lazım”
Haber: NİSANUR YILDIRIM / Kamera: EYLEM LADİN DEĞER
Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, “Yargı reformu dediğiniz şey ‘Ben bir reform, strateji belgesi hazırladım’ deyip bunu sunup, ondan sonra da hayata geçireceğinizi iddia etmekle olmuyor. Yargı reformu dediğiniz şey tüm paydaşlarıyla, barolarla, STK’larla, yargı kurumlarıyla bir araya gelirsiniz ve herkese bu anlamda görev ve sorumluluk yüklersiniz. Buradaki en önemli sorun bir belge var ama o belgenin uygulanması noktasında diğer paydaşlar, belgenin hazırlanmasında da destek veya katkı sunamadığı için sadece Bakanlık, iktidar istediği zaman yapacak bir şeye dönüşüyor. Bunun yürümediğini görüyoruz. En önemlisi hukuk, ‘yargı’ diye bir kuyuya atıldı ve o kuyudan çıkartmamız lazım. Bunu insanlara gösterip tekrar hukuka, adalete olan inancını tekrar sağlamamız lazım” dedi.
Ankara Barosu öncülüğünde iki yılda bir düzenlenen Uluslararası Hukuk Kurultayı’nın 13’üncüsü, ‘Yargı Reformu’ konusuyla Ankara’da, TBB Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi’nde bugün başladı.
Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, kurultayı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Köroğlu, şunları söyledi:
“MESELE YARGI REFORMU STRATEJİ BELGELERİ, ONLARIN HAZIRLANMASI DEĞİL UYGULANMASI”
“Ankara Barosu tarafından 1998 yılından bu yana düzenlenen ve bu sene 13’üncüsü yapılan Uluslararası Hukuk Kurultayı’nın açılışını yapacağız bugün. Şu anlamda çok heyecanlıyız. Seçtiğimiz konunun aslında ne kadar da güncel ve bugün yaşadığımız durumlara çare, çözüm üretebilecek olduğunu gördüğümüz için. Çünkü Adalet Bakanlığı tarafından uzun zaman önce hazırlanmış bir ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ var. Ama bu belgenin içeriğindeki bir sürü güncel, başarılı olabilecek şeylerin uygulamada hayata geçmediğini görüyoruz. Biz de tam da bu aşamada bunların hayata geçmesi, bunların bazılarının nasıl somut önerilerle karşılık bulacağını 4 gün boyunca akademisyenler, hocalarımız tebliğ sunacak. Meslektaşlarımızla birlikte konuşacağız. Mesela o belgede yer alan Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulardaki hak ihlallerine ilişkin kararlarının bir yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak düzenlenmesi gerektiğine dair madde olmasına rağmen, 2023 yılının ekim ayında İzleme Raporu’nda ‘Buna gerek yok. Zaten mahkemelerce uygulanıyor’ denildiği halde; biz Can Atalay özelinde verilen iki tane AYM’nin hak ihlali kararının, Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından uygulanmadığını gördük. Bu da aslında meselenin yargı reformu strateji belgeleri, onların hazırlanması değil uygulanması, buna ilişkin atılması gereken somut adımların atılmadığını ve bu gerekçenin aslında ne kadar da anlamsız olduğunu gösterdi bize.
“HUKUK, YARGI DİYE BİR KUYUYA ATILDI VE O KUYUDAN ÇIKARTMAMIZ LAZIM”
Yargı reformu dediğiniz şey, ‘Ben bir reform, strateji belgesi hazırladım’ deyip bunu sunup, ondan sonra da hayata geçireceğinizi iddia etmekle olmuyor. Yargı reformu dediğiniz şey tüm paydaşlarıyla, barolarla, STK’larla, yargı kurumlarıyla bir araya gelirsiniz ve herkese bu anlamda görev ve sorumluluk yüklersiniz. Buradaki en önemli sorun bir belge var ama o belgenin uygulanması noktasında diğer paydaşlar belgenin hazırlanmasında da destek veya katkı sunamadığı için sadece Bakanlık, iktidar istediği zaman yapacak bir şeye dönüşüyor. Bunun yürümediğini görüyoruz. Buna bağlı olarak iyi hukukçular yetiştirilmediğini ne yazık ki son dönemde verilmiş kararlarla yargıda sürekli gündeme gelen, gazetecilerin yazmak zorunda kaldığı iddialarla karşı karşıya kalıyoruz. O yüzden biz 20 yıl sonranın hukukunu ve yargı alanındaki tespitleri konuşmak istiyoruz. Ama en önemlisi hukuk, ‘yargı’ diye bir kuyuya atıldı ve o kuyudan çıkartmamız lazım. Bunu insanlara gösterip tekrar hukuka, adalete olan inancını tekrar sağlamamız lazım.”