07 Nisan 2025 Pazartesi

Piyasalar Trump’ın tarifeleriyle sarsılıyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı ticaret politikaları doğrultusunda açıkladığı “karşılıklılık” tarifeleri, dünya genelindeki finans piyasalarında adeta bir deprem etkisi yaratmaya devam ediyor. Artan belirsizlik ortamı, küresel borsalarda sert düşüşlere yol açarken, yatırımcılar geleceğe dair endişelerini artırıyor.

KÜRESEL BORSALARDA DERİN SATIŞ DALGASI

Haftanın ilk işlem gününde küresel pay piyasaları, Asya’dan başlayarak Avrupa’ya ve diğer borsalara yayılan yoğun bir satış baskısı altına girdi. Trump’ın tarifeleriyle tetiklenen bu dalga, yatırımcıların riskten kaçınma eğilimini gözler önüne serdi.

Asya piyasalarında Japonya’nın Nikkei 225 endeksi %7,7’lik şok edici bir düşüşle 31.187 puana gerilerken, Güney Kore’de Kospi endeksi %5,6 değer kaybederek 2.328 puandan kapandı. Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi %7,3’lük kayıpla 3.096 puana inerken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi ise %13,2 gibi çarpıcı bir düşüşle 19.828 puana kadar geriledi.

Avrupa borsaları da Asya’daki bu olumsuz havadan nasibini aldı ve güne satış ağırlıklı başladı. Stoxx 600 endeksindeki şirketlerin neredeyse tamamının hisse fiyatları düşerken, Almanya’da DAX 40 endeksi %7,1, Fransa’da CAC 40 endeksi %6,3, İngiltere’de FTSE 100 endeksi %5,1 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi %7,4 oranında değer kaybetti.

TARİFE BELİRSİZLİĞİ HAKKINDA MERAK EDİLEN 5 SORU VE CEVAPLARI

Bu küresel çalkantıya neden olan tarife belirsizliği hakkında yatırımcıların ve piyasa analistlerinin en çok merak ettiği 5 soru ve bu sorulara verilen cevaplar şöyle:

1- TRUMP’IN GELİŞİMLE KÜRESEL TİCARET STRATEJİSİ NASIL DEĞİŞTİ?

Donald Trump’ın 5 Kasım 2024’teki ABD Başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından 20 Ocak 2025’te göreve başlaması, ABD’nin küresel ticaret politikasında köklü bir değişime işaret etti. Trump’ın seçim kampanyası boyunca dile getirdiği dış ticaret açığını azaltma vaadi, göreve gelmesiyle birlikte hayata geçirilmeye başlandı. Art arda gelen tarife açıklamaları, küresel piyasalarda risk algısını hızla yükseltti ve yatırımcıların odak noktası haline geldi.

2- PİYASALAR İÇİN TARİFE NE ANLAMA GELİYOR?

Başkan Trump’ın tarife söylemleri, piyasalar için ithal ürünlerde ek fiyat artışları anlamına geliyor. ABD’ye yurt dışından getirilen malların fiyatlarının yükselmesiyle birlikte, tüketici talebinin azalması ve dolayısıyla dış ticaret açığının düşürülmesi hedefleniyor. Aynı zamanda, yerli üretimin teşvik edilmesi de bu politikaların bir diğer amacı. Ancak bu durum, ülkelerin ve şirketlerin üretim ve ticaret stratejilerini derinden etkiliyor. Yurt dışında üretim yapan ABD’li firmalar, tarifeler nedeniyle ek gümrük vergisi maliyetleriyle karşı karşıya kalacaklar. Bu durum, başta merkez bankaları olmak üzere tüm ekonomik aktörlerin gelecek projeksiyonlarını yeniden değerlendirmesine neden oluyor ve küresel ekonomik görünüm üzerindeki belirsizlikleri artırıyor.

3- GEÇEN HAFTA AÇIKLANAN KARŞILIKLILIK ESASLI TARİFELER NELERİ DEĞİŞTİRECEK?

Geçtiğimiz hafta ABD yönetiminin duyurduğu karşılıklılık esaslı tarifelerle, ABD’nin ticaret ortaklarıyla olan dış ticaret açığının önemli ölçüde azaltılması amaçlanıyor. Ocak 2025’te rekor seviyeye ulaşan (130,7 milyar dolar) ABD dış ticaret açığı, bu tarifelerle kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Şubat ayı verilerine göre ABD’nin Avrupa Birliği’ne karşı mal ticareti açığı 30,9 milyar dolar, Çin’e karşı ise 26,6 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Trump’ın imzaladığı kararname ile birçok ticaret ortağından ithal edilen mallara %10 ile %50 arasında değişen oranlarda tarifeler uygulanmaya başlandı. Bu tarifelerden etkilenecek ülkeler arasında Avrupa Birliği (%20), Çin (%34), Vietnam (%46), Tayvan (%32), Japonya (%24), Hindistan (%26), Güney Kore (%25) ve diğer birçok ülke bulunuyor.

4- KÜRESEL PİYASALARDA RİSK ALGISI NEDEN YÜKSELİYOR?

ABD’nin peş peşe açıkladığı tarife kararları, küresel ekonomi üzerindeki öngörüleri zorlaştırırken, diğer ülkelerden gelen ve beklenen misilleme açıklamaları, ticaret savaşlarının daha da şiddetlenebileceği endişelerini artırıyor. Özellikle ucuz iş gücü, gelişmiş lojistik ve üretim altyapısı gibi avantajlara sahip olan Çin, Vietnam ve Tayvan gibi ülkelerin bu tarifelerden ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor. Bu durum, söz konusu ülkelerin borsa endeksleri başta olmak üzere, genel olarak tüm küresel pay piyasalarında risk algısının yüksek seviyelerde seyretmesine neden oluyor.

5- TARİFELER VE SATIŞ BASKISI SONRASINDA PİYASALARDA NE GİBİ GELİŞMELER YAŞANDI?

2 Nisan 2025 Çarşamba günü ABD piyasalarının kapanmasının ardından Trump’ın karşılıklılık esaslı tarifelerini duyurmasıyla birlikte, Perşembe günü Asya borsalarında başlayan satış dalgası giderek derinleşti. Yeni haftanın başlamasıyla birlikte bu satıcılı seyir, tüm büyük dünya borsalarına yayılarak önemli kayıplara yol açtı. Bu süreçte, ülkelerin 5 yıllık kredi risk primleri (CDS) yükselirken, yatırımcıların güvenli liman olarak görülen varlıklara yönelmesiyle küresel tahvil talebi arttı ve tahvil faizleri önemli ölçüde düştü. Benzer piyasa hareketleri, Ağustos 2024’te küresel resesyon endişeleriyle ortaya çıkan satış baskısında da gözlemlenmişti.

Kaynak: AA

İlgili Haberler