İMAMOĞLU: “İBB’NİN GAYRİMENKULLERİ HATİCE VE FEHİME SULTAN YALILARINA EL KONULMAK İSTENİYOR”
MESAFELİ SÖZLEŞMELERDE SATICI ADINA İŞLEM YAPAN ARACI HİZMET SAĞLAYICILARA YENİ YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİLDİ
Ticaret Bakanlığı’nca, mesafeli sözleşmelerde satıcı adına işlem yapan aracı hizmet sağlayıcılara yeni yükümlülükler getirildi. Kredi kartı ile yapılan ödemelerde cayma hakkının kullanılması halinde yasal olarak azami 14 gün içinde satıcı veya sağlayıcı ile aracı hizmet sağlayıcı tarafından tüketiciye yapılması zorunlu bedel iadelerine ilişkin olarak kart çıkaran kuruluşlara aktarılan tutarın kart çıkaran kuruluşa ulaşmasını takiben kartın kullanılabilir limitine tek seferde ilave edilmesi sağlanacak. Ayrıca cayma hakkının kullanımı halinde ortaya çıkan iade masrafları mesafeli sözleşmede kararlaştırılması imkânı da getirildi.
Ticaret Bakanlığınca, mesafeli sözleşmelerde satıcı adına işlem yapan aracı hizmet sağlayıcılara yeni yükümlülükler getirildi. Hazırlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Yönetmelikte, 1 Nisan’da Resmî Gazete’de yayımlanan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun İle Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile AB direktiflerine uyum sağlanması amacıyla düzenleme yapıldı. Yönetmelik, 1 Ekim 2022’de yürürlüğe girecek.
Buna göre, tüketicilerin talep ve bildirimlerini iletebilmelerine ve takip edebilmelerine elverişli bir sistemi kurulacak ve bu sistem kesintisiz açık tutulacak. Aracı hizmet sağlayıcısı, ön bilgilendirmenin yapılmasından, teyidinden ve ispatından, belirli hallerde bu bilgilerin doğruluğundan, bu bilgilerin ürüne ilişkin platformda yer alan reklamları ile uyumlu olmasından, gerçekleşen işlemlere ilişkin kayıtların tutulması ve saklanmasından, satıcı veya sağlayıcı adına bedel tahsil etmeleri halinde teslim veya ifa ile cayma hakkına ilişkin yükümlülüklerden sorumlu tutulacak.
Yönetmelikte yer alan diğer değişiklikler şöyle:
“CAYMA HAKKINI KULLANIMI HALİNDE ORTAYA ÇIKAN İADE MASRAFLARINA DÜZENLEME GELDİ: Tüketicinin tam ve doğru şekilde bilgilendirilmesi koşuluyla, tüketicinin malı satıcıya gönderme süresi cayma bildiriminin yöneltildiği tarihten itibaren 14 güne çıkarılırken, ayrıca cayma hakkının kullanımı halinde ortaya çıkan iade masraflarının mesafeli sözleşmede kararlaştırılması imkânı getirildi.
30 GÜNLÜK AZAMİ TESLİM SÜRESİ YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN DAHA UZUN SÜRELER İÇİN BELİRLENMESİNE İMKÂN SAĞLANDI: Tüketicilerin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmelerde tüketicinin bilgilendirilmesi ve onayı ile 30 günlük azami teslim süresi yükümlülüğünün daha uzun süreler için belirlenmesine imkân sağlandı. Böylece, üretim süreci 30 günden fazla süren ve sipariş sonrası kişiye özel üretimine başlanan mallara ilişkin uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm getirilmesi amaçlandı.
KART LİMİTİ KORUNACAK: Kredi kartı ile yapılan ödemelerde cayma hakkının kullanılması halinde yasal olarak azami 14 gün içinde satıcı veya sağlayıcı ile aracı hizmet sağlayıcı tarafından tüketiciye yapılması zorunlu bedel iadelerine ilişkin olarak kart çıkaran kuruluşlara aktarılan tutarın kart çıkaran kuruluşa ulaşmasını takiben kartın kullanılabilir limitine tek seferde ilave edilmesi sağlanacak. Bu hükmün 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girmesi öngörülürken, bu düzenlemeyle tüketicilerin kredi limitlerinin haksız yere azalmasından dolayı finansmana ulaşmalarının önündeki engel kaldırılmış oldu.
TÜKETİCİLER TAM VE DOĞRU OLARAK BİLGİLENDİRİLECEK: Cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayarlar, taşıt ve drone başta olmak üzere ilgili resmi sicillerine kayıt ve tescili zorunlu olan taşınırlar, tescil veya kayıt sonrası kullanılmamış mal olarak tekrar satışa konu edilememesi, kurulum veya montajı satıcı veya yetkili servis tarafından yapılan malların ilave maliyete katlanılmadan yeniden satışa konu edilememesi için tüketicilerin tam ve doğru olarak bilgilendirilmesi şartı ve sözleşenlerin mutabakatı ile cayma hakkı kullanımından istisna tutuldu. Bu düzenlemeyle alışveriş kararı öncesi tüketicilerin gerekli ve yeterli araştırmayı yaparak söz konusu hakkın gereksiz ve keyfi kullanımının neden olduğu kaynak israfının önlenmesi, çoğunluğu ithal olan bu malların neden olduğu ithalat giderlerinin azaltılması, çevreye verilen zararın engellenmesi, sürdürülebilir tüketim ve yeşil dönüşüme katkı sağlanması amaçlandı.”