19 Kasım 2024 Salı

Asgari ücret kaç lira olacak? TÜRK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması!

2025 asgari ücret zammıyla ilgili gelişmeler, binlerce işçi ve asgari ücretli çalışanlar tarafından merak konusu oldu. İktidar, işçi ve işveren kesimi tarafından yapılacak 3 toplantının ardından 2025 yılı asgari ücret zammının kamuoyuna duyurulması bekleniyor. İş dünyası asgari ücret ile ilgili talebini dile getirirken işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ ise masaya gelecek orana ilişkin dikkat çeken bir rakam belirtti.

Asgari ücret zammının ne kadar olacağı milyonlarca çalışan tarafından merakla bekleniyor. Ocak 2024’te asgari ücret yüzde 49,11 oranında artarak 17 bin 2 lira olmuştu.

Yeni asgari ücret zammı öncesinde konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK Başkanları bir araya gelerek İşçi temsilcileri ‘çok kazanandan çok, az kazanandan az’ vergi talebi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde CHP’yi ziyaret etti. TÜRK-İŞ Başkanı burada yaptığı konuşmasında asgari ücrete ilişkin, “İnsanca yaşanabilecek bir asgari ücret olmalı. Asgari ücretliye tek kişi olarak bakılmamalı, onu bir ailesi var. Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama enflasyon devam ediyor. Demek enflasyonun sebebi asgari ücret değilmiş. Onun için insanca yaşanacak bir asgari ücreti komisyona getirirler. Bu ücret bir haftalık bir ücret bile değil” ifadelerini kullandı.

AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI BİR KEZ DAHA GÜNDEMDE

Geçtiğimiz dönemlerde kırmızı çizgi olarak belirlenen TÜRK-İŞ’in açlık ve yoksulluk sınırı Ekim ayı için belli olmuştu. Bu kapsamda açlık sınırı 20 bin TL’nin üzerine çıkarken, asgari ücret ile aradaki fark da 3 bin 430 TL oldu. Yoksulluk sınırı Eylül ayındaki 64 bin 595 liradan 66 bin 553 liraya yükselmişti.

BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET TALEBİ

Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları öncesinde iş dünyasının da asgari ücret talepleri iyiden iyiye şekillenmeye başladı. Bu kapsamda son açıklama Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı’dan geldi. Yeni asgari ücret için bir kez daha o talebi gündeme getirdi!

Asgari ücret artışına ilişkin Asmalı bölgesel asgari ücret talebini yineledi. Asmalı, maaşların yetersiz kalmasının sebeplerinden birinin yüksek kira maliyetleri olduğunu söyledi ve, “Hanehalkı gelirinin yüzde 50’den fazlası konut, enerji ve gıda gibi temel ihtiyaçlara gidiyor” dedi.
Özellikle büyükşehirlerin durumuna dikkat çeken Asmalı, “Geçim şartları giderek zorlaşıyor. Bölgesel asgari ücret modeli tartışılabilir. Beklenen enflasyonun üzerine refah payı eklenerek daha adil bir çözüm bulunabilir” ifadelerini kullandı.

SOSYAL DESTEK VURGUSU

Asgari ücrete zammın tüm çalışanlar için belirleyici bir etki yarattığını kaydeden Asmalı, “Hassas bir denge gözetilmeli. Hem alım gücünü korumak hem de çalışan refahını artırmak öncelikli hedef olmalı. Bununla birlikte sosyal destek mekanizmalarının devreye alınması dengeyi sağlamak için kritik bir rol oynayabilir” yorumunu yaptı.

Asmalı’nın sosyal destek vurgusu geçtiğimiz haftalarda IMF’nin asgari ücret tavsiyesini anımsattı. IMF Asgari ücrete yüzde 30 gibi yüksek bir zam yapılmasının enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratacağını, bunun yerine sosyal desteklerin etkin bir şekilde kullanılmasını önermişti.

VERGİ DİLİMLERİ İÇİN BEKLEYİŞ

Asgari ücret zammında her iki tarafın memnun olabileceği zam oranına imza atılması zor gibi gözükse de ücretli çalışanların vergi bantlarının yukarı çekilerek desteklenmesi bekleniyor. Konuya ilişkin en somut adımın önümüzdeki günlerde atılması bekleniyor.

Bu kapsamda 3 dernek güncel taleplerini şu şekilde sıraladı:

“Gelir vergisi tarifesinde 2002 yılı temel alınarak her yıl açıklanan yeniden değerleme oranına göre güncellenmesi sağlanmalı ve birinci dilim asgari ücretin 14 katından az olmamalıdır. Diğer dilimler de bu tutar esas alınarak yeniden düzenlenmelidir. Ücretlerin, asgari ücret tutarındaki kısmının vergiden muaf tutulması uygulamasına devam edilmeli, ancak asgari ücret istisnası işçilerin kaybına yol açan vergiden indirim değil matrahtan indirim yoluyla olmalıdır. Vergi matrahı -eskiden olduğu gibi- ücretli çalışanların lehine farklılaşmalı, ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır. Vergi sistemi, aile yükümlülükleri esas alınarak farklılaştırılmalıdır.”

BİR DÜZENLEME DE İŞVEREN PRİMLERİNE

Ancak işveren tarafında dengeler tamamen değişecek. Vergi ve prim yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getiren işverenlere sağlanan puanlık prim indiriminin maliyeti devlete milyar lirayı bulunca ekonomi yönetimi oraya da bir düzenleme getirmeyi planlıyor. Kamu harcamalarını azaltma planları kapsamında bu uygulamanın bazı sektörlerde tamamen kaldırılması bazılarında ise indirim oranının azaltılması bekleniyor.

Teknik komisyonda görüşülen konu Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda değerlendirilecek. Desteğin tamamen kaldırılması ile işverenlerin çalıştırdıkları işçiler için ödedikleri prim maliyetlerinde 1000-7500 TL arasında artış olacak. Her 1 puanlık destek azaltımında ise işveren maliyeti 200 ila 1500 lira arasında artacak.
getirirler. Bu ücret bir haftalık bir ücret bile değil” ifadelerini kullandı

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler