23 Kasım 2024 Cumartesi

Ziraat Mühendisleri Odası: “Topraklarımızı Koruyanların ‘Toprak Bayramı’ Kutlu Olsun”

Ziraat Mühendisleri Odası, bugün kutlanan ‘Toprak Bayramı’ dolayısıyla “Kutlayalım mı? Düşünelim mi? Sorunlarımızı mı çözelim? Bir kez daha tekrarlıyoruz. Ülkemizde topraklarımızı, tarımsal üretim alanlarımızı yok etmeye yönelik yaşanan tüm peşkeşlere, hukuksuzluklara karşı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak sonuna kadar haklı mücadelemizi toplumsal ve hukuksal olarak ödünsüz sürdüreceğiz. Topraklarımızı koruyanların ‘Toprak Bayramı’ kutlu olsun” açıklamasını yaptı.

Ziraat Mühendisleri Odası, Toprak Bayramı dolayısıyla bugün yazılı bir açıklama yaptı. Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez imzalı açıklamada, tarımsal üretimde yaşanan sorunlara dikkat çekildi ve şunlar kaydedildi:

“Ülkemizde toprağa değen, değmeyen tüm yurttaşlarımız, bilerek ya da bilmeyerek ‘Toprak Bayramı’nı kutlarken ya da kutlamazken gerçeği araştırıp bilmeli, öğrenmeli. 1945’li yıllarda çok partili demokrasiye geçiş yıllarımızda, Köy Enstitüleri ile bütünlüklü olan, halen gerekli olan ‘toprak reformu’ tartışmaları kapsamında, o dönem yasalaşan ve uygulamada başarılı olamasa da öncesi ve sonrasında çok ciddi siyasi dönüşümlere yol açan Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu sonrasında, TBMM’de 15 Haziran 1945 tarihinde 4760 sayılı ‘Toprak Bayramı Kanunu’ olarak kabul edilen ve halen kadük/geçersiz olan yasaya göre; Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran tarihini takip eden pazar günü, her yıl Toprak Bayramı olarak kutlanır. Günümüz gerçekliğinde, Tarım ve Orman Bakanlığı, şekil ya da öz, bu gerçeğin neresinde?

“TOPRAĞI AÇ, HAYVANI AÇ, İNSANI AÇ”

İnsanlık tarihini yıllar öncesinden ve halen geçerli şekilde gerçekçi yorumlayan meslek büyüğümüz Akın Özdemir deyişiyle ‘toprağı aç, hayvanı aç, insanı aç’ bir ülkede, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, Cumhuriyet’imizin 100. yılında, dünü bugünü ve geleceği üzerinden toprağı her yönüyle konuşup tartışacağız, sorgulayacağız, yine görevimiz. Aynı şeyleri söylemekten bıktık, ancak usanmadık. Odamızın 12 Haziran 2022 tarihli basın açıklaması dahil, ülkemizi yönetenlere ‘sorunlarımız çok, sorularımız çok’ demiştik ve yaşanan/yaşanacak deprem gerçeği dahil sormuştuk, sormaya devam edip çözüm bekliyoruz, halâ. Soruyoruz yine.

“NE KADAR TARIM ARAZİMİZE, AMACI DIŞINDA KULLANILMAK ÜZERE İZİN VERİLMİŞTİR”

Toprak ve arazi varlığımız ile ülke topraklarımızın özelliklerini ayrıntılı olarak bilmediğimiz günümüzde; detaylı toprak etütleri ve haritalama çalışmalarını kim yapacak, neden yapmadı, ne zaman yapılacak? Farklı kullanım amaçlarını dikkate alarak nitelikli topraklarımızı koruyarak tüm sektörlere arazi tahsisi sorununu çözmek için ülke ve bölge/il düzeyinde arazi kullanım planlarının olmadığı günümüzde; tarımsal arazi kullanım planlarını kim yapacak, neden yapmadı, ne zaman yapılacak? Yasalardaki koruyucu hükümlerine rağmen sürekli getirilen yeni istisna maddeleriyle topraklarımızın yok olduğu, verimli tarım arazilerimizin, meralarımızın, zeytinliklerimizin, özel ürün arazilerimizin konut yapımı, sanayi, maden ve enerji yatırımları ile talan edildiği günümüzde; ne kadar tarım arazimize, amacı dışında kullanılmak üzere izin verilmiştir? Tarım arazilerimizi kim koruyacak, neden korumuyor, ne zaman koruyacak?

“TOPRAĞI KORUYALIM, İNSANLIĞI KORUYALIM”

Tarımsal işletmelerin güncel durumunu bilmediğimiz, tarımsal üretimin temel ögesi olan toprakların gerek mülkiyet dağılımı gerekse yetersiz işletme genişliği ve parçalılık yönünden sorunlarının devam ettiği günümüzde; tarım sayımı 2001 yılından beri neden yapılmadı, kim yapacak, ne zaman yapacak? Toprak mülkiyet sorunları ne zaman çözülecek? Tarım arazilerinde arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ne zaman tamamlanacak, nasıl tamamlanacak? Depremler, bu dünyada ve her coğrafyada ve ülkemiz coğrafyasında hep oldu ve hep olacak. Ranta dayalı çıkarcı politikalarla ülkeyi yönetenlerin yanlış tercihleri ile bizler gibi meslek odalarının bilimsel açıklamalarını yok sayan tercihleri yüzünden acılar tarihini yenileyerek ve yineleyerek yaşıyoruz yine, yaşamayalım artık. Depremlere karşı da ön koşul, ‘toprak ana’mızı korumak. Toprağı koruyalım, insanlığı koruyalım. Gereksiz yerlere yapılan binalar zamansız mezarımız olmasın artık. Mümkün mü? Mümkün.

“TARIMSAL ÜRETİMDE DOĞAYA UYUMLU ÜRETİM DEVAMLILIĞINI SAĞLAMAK MUTLAK ZORUNLULUK”

Artık ötelenmemesi gereken ve kamu tarafından söylem ötesi ve belli kesimlere para aktarımı ötesi, bilimsel olarak yenilenerek yapılması gereken güncel detaylı toprak etüt ve haritalamaya dayalı toprak ve arazi sınıflandırması. Bölge Planı ön koşul, her ölçek planda ve imar planlarında mutlaka uyulması gereken verimli topraklarımızı koşulsuz koruyan ülke ve yerel imar planlarına zorunlu altlık olacak Arazi Kullanım Planlaması. Arazi yetenek sınıflandırmasına uygun arazi kullanımına büyük ovalarımız dahil istinasız yasal koruma. 5403 sayılı Yasa’nın öngördüğü, ancak içeriği sorunlu Toprak Koruma Kurulu üzerinden toprağı talan kararlarına son. Toprağımızı endüstriyel şirket tarımı ile yormaya da son. Özet; amaç dışı kullanım kararlarında bilimsel yer seçimi ile toprağı korumak ve üretirken toprağı doğal yaşatarak tarımsal üretimde doğaya uyumlu üretim devamlılığını sağlamak mutlak zorunluluk. Mümkün mü? İstenirse mümkün. ‘Toprak talanı’ ve amacı dışında arazi kullanımı ve betonlaşma, erozyon/çölleşme ve yok oluş, yanlış gübre/ilaç/su kullanımı ve kirlilik, imar afları, yanlış yapılaşma ve depremlerde yıkım/ölüm, Toprak Koruma(ma) Kurulu/ÇED kararları ve toprağa ihanet.

“TOPRAKLARIMIZI KORUYANLARIN ‘TOPRAK BAYRAMI’ KUTLU OLSUN”

Bugün ‘Toprak Bayramı’. Kutlayalım mı? Düşünelim mi? Sorunlarımızı mı çözelim? Bir kez daha tekrarlıyoruz. Ülkemizde topraklarımızı, tarımsal üretim alanlarımızı yok etmeye yönelik yaşanan tüm peşkeşlere, hukuksuzluklara karşı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak sonuna kadar haklı mücadelemizi toplumsal ve hukuksal olarak ödünsüz sürdüreceğiz. Topraklarımızı koruyanların ‘Toprak Bayramı’ kutlu olsun.”

İlgili Haberler