Özgür Özel, Tip’in Hatay’dan Ankara’ya “Özgürlük Yürüyüşü”Ne Ceyhan’da Destek Verdi: İnsan Hakları Komisyonu’na Seçildi. 300’Ün Üzerinde Cezaevinde Açtıramayacağı Kapı Yok; Anayasa’ya Göre, Kanuna Göre… Ama Üzerindeki Kapıyı Kilitli Tutuyorlar”
TİP Sözcüsü Kadıgil’den Adalet Bakanı Tunç’a: “Can Atalay’ın Tahliye Talebi Hangi Hükme Dayanarak Değerlendirilmemektedir”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen tutuklu Can Atalay’ın tahliye edilmemesini Meclis gündemine taşıdı. Kadıgil, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Can Atalay’ın tahliye talebi hangi hükme dayanarak değerlendirilmemektedir” diye sordu.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın tahliye edilmemesini Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı. Kadıgil soru önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Anayasa’nın 83’üncü maddesinde tutuklamanın koşulları ortadan kalkmış ve tutuklama kararıyla elde edilebilecek bir hukuki yarar kalmamıştır. Seçilmiş milletvekili olan Ş. Can Atalay hakkında Anayasanın 83. Maddesi dikkate alınarak; artık milletvekili olan kişi hakkında Anayasa’nın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmemesi gerekmektedir. Öte yandan, yargının Anayasa’yı ihlal etmesi nedeniyle Hatay Milletvekili Can Atalay, Anayasa’nın 80’inci maddesinde kendisine verilen bütün milleti temsil etme görevini yapmaktan alıkonulmaktadır.”
“ATALAY SEÇİLMİŞ MİLLETVEKİLİ OLMASINA RAĞMEN TBMM’DE GÖREVİNE NEDEN BAŞLAMAMIŞTIR”
Kadıgil, Bakan Tunç’tan şu soruların yanıtını istedi:
“Can Atalay seçilmiş bir milletvekili olmasına rağmen TBMM’de görevine neden başlamamıştır? Can Atalay’ın tahliye talebi hangi hükme dayanarak değerlendirilmemektedir? Hukuk devleti ilkesine ve milletin iradesine karşı yargı yetkisini açıkça kötüye kullanan yargıçlar hakkında herhangi bir soruşturma başlatılacak mıdır? Başvuru dilekçesi ve dosya 25 Mayıs 2023 tarihinden beri Yargıtay Savcılığı’nda bekliyor olmasına karşın ilgili daireye sevkinin yapılmamasının nedeni nedir? CMK madde 105 hükmü uyarınca 3 gün içinde karar vermesi zorunluyken savcılığın bu sarih maddeden kaçınmak için dosyayı bekletmesi hukuka karşı hile değil midir?”