25 Nisan 2025 Cuma

Yahudi aktör Norman Briski: İnsanlığı savunduğumuzda antisemitizmle suçlanıyorum

Arjantinli Yahudi aktör Norman Briski, İsrail’in Filistin halkına yönelik baskılarını kınayarak “İnsanlığı savunduğumuzda antisemitizmle suçlanıyorum.” dedi.

Arjantin’de 22 Ekim 2024’te düzenlenen “Martin Fierro Film Ödülleri” gecesinde İsrail’in Gazze saldırılarını eleştirmesinin ardından halk nezdinde genellikle olumlu tepkiler aldığını aktaran Briski, başkent Buenos Aires’te açıklama yaptı. Briski, Martin Film Ödülleri gecesinde farklı dalda iki ödüle layık görüleceği kendisine bildirildikten sonra “Gazze asla yenilmeyecek” demeye karar verdiğini, yine ödül alsa aynı ifadeleri kullanmaktan çekinmeyeceğini belirtti.

İsrail’in Gazze’ye tekrar saldırmasının kendisi için sürpriz olmadığını ifade eden Norman Briski, “Barış ya da ateşkes talep ettikten sonra çocukları öldürmek ve bir halka acımasız şekilde bombalarla saldırmak, bir vatandaş olarak bizi sorumlu davranmaya itiyor. İnsanlığı savunduğumuzda antisemitizmle suçlanıyorum.” diye konuştu.

Yahudi aktör Briski, antisemitizm tartışmalarının farklı yönlere çekildiğini belirterek “Bence bu çelişkiden vazgeçmemiz gerekiyor. Bunları ifade ederken yaşananlara Filistinli veyahut Yahudi diye bakmıyoruz. Her şeyin suçunu Hamas’a atmaktan vazgeçilmeli.” değerlendirmesinde bulundu. Gazze’ye ilişkin sözlerinin sokaktaki yansımalarına ilişkin Briski, şunları kaydetti: “Bu mücadeleyi neşeli bir şekilde sürdürmemi sağlayan bir duygu var. Çünkü derin bir dayanışma hissediyorum. Senin benimle röportaj yapmak istemen, benimle konuşmak istemen ve düşüncelerimizde kardeşlik kurmamız beni çok mutlu ediyor. Sokakta yürüdüğümde insanlar beni seviyor, selam veriyor, sarılıyor. Günlük hayatımda en çok karşılaştığım şey bu. Elbette benim savunduğum fikirleri açıkça reddeden insanlar da var hatta bazı akrabalarım bile karşı çıktı ama en ufak bir şüphem yok ki bu duruşum bana onur kazandırıyor. Bir halkın bir onurlu mücadelesini savunuyor olmak bana büyük bir gurur veriyor.”

Briski, başta ABD’deki üniversiteler olmak üzere, dünyanın birçok bölgesinden Filistin’e destek protestolarının düzenlendiğini ancak ABD’nin ifade özgürlüğüyle çelişir biçimde gençleri cezalandırdığını söyledi.

“FİLİSTİN HALKINI SAVUNMAK İÇİN BİR KARDEŞLİK OLUŞTURMALIYIZ”

ABD ve İsrail’in uygulamalarına karşı sessiz kalmamaları gerektiğini vurgulayan Briski, “İsrail, askeri fırsatçılıkla hareket ederek işgal planlarını genişletiyor. Yapmamız gereken, olup biteni anlatmak. Çünkü belgelerle, yaşananlarla her şey ortada. İnsanların tepki göstermesi gerekiyor. Bu yüzden böyle güzel, eşsiz bir halk olan Filistin halkını savunmak için kardeşlik oluşturmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Yahudi aktör Briski, İsrail’in ateşkesi bozarak 18 Mart’ta Gazze’ye saldırılarını yeniden başlatmasını soykırımın devamı olarak gördüğünü, mevcut durumda tarafların bir anlaşmaya varabilme ihtimalini hayal bile edemediğini söyledi.

İsrail’in Filistin’e karşı sergilediği “ırkçı” ve “ayrımcı” tutumu nedeniyle iki halkın birbirine yaklaşamadığını düşünen Briski, “Yahudi halkı da zamanında büyük mücadeleler verdi. Ancak bu, İngilizlerle yapılan bir anlaşmaya dayanıyordu. İşte bu durum, halklar arasında sevgiye dayalı bir birlikte yaşam imkanını çarpıtıyor. İsrail devletinin Filistin’e karşı sergilediği bu ırkçı ve ayrımcı tutum evet, buna açıkça ırkçılık denebilir. Halkların birbirine yaklaşmasının önüne geçiyor.” dedi.

Norman Briski, uluslararası dayanışmanın bir sonucu olarak, Birleşmiş Milletlerin (BM) her gün İsrail devleti aleyhine açıklamalar yaptığını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkarılan yakalama kararının da bunun bir yansıması olduğunu dile getirdi.

Gazze’nin geleceğinin bundan sonra nasıl olacağına ilişkin ise Briski, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mevcut durumda bunu oldukça zor ve karmaşık olarak görüyorum hatta hayal etmesi bile zor. Orta Doğu’da vuku bulanlar, Suriye ve Rusya ile ilgili yürütülen süreçleri de etkiliyor. Hepsi birbirine bağlı ve bu olasılıklar çok uzak yani ulaşılması zor bir yerden yürütülüyor. Çünkü burada mesele haklı olmak değil. Güç, her şeyden daha etkili. Haklı olmak yetmiyor. Kübalı kahraman Jose Marti’nin dediği gibi ‘Haklı olmak yeterli değil, biz zaten uzun zamandır haklıyız ama bu, tek başına dünyayı değiştirmeye yetmedi.'”

Kaynak: AA

İlgili Haberler