04 Ocak 2025 Cumartesi

Madende Skandal: Mahsur Madenciler Hayatta Kalmak İçin Birbirlerini Yedi!

Güney Afrika’nın Stilfontein kentindeki Buffelsfontein altın madeninde, yaklaşık dört aydır mahsur kalan kaçak madencilerin açlık ve ölüme terk edildiği iddiaları ülkeyi sarstı. İnsan hakları grupları, ölen arkadaşlarının etini yiyerek hayatta kalmaya çalışan madenciler için acil müdahale çağrısında bulundu. Hükümet ise iddiaları reddediyor.

Güney Afrika’nın Stilfontein kentindeki Buffelsfontein madeninde mahsur kalan kaçak madencilerin, hayatta kalmak için ölen arkadaşlarının cesetlerini yemek zorunda kaldıkları iddia edildi.

Kaçak madeni çeviren ve kaçak madencilerin tutuklanmak üzere teslim olmasını talep eden polis, iddiaların asılsız olduğunu söylese de İnsan Hakları Kuruluşu MACUA madencilerin birbirlerini yediklerini söylüyor.

4 AY SÜREN KUŞATMA

Ağustos ayından beri kuşatılan maden, Güney Afrika hükümetinin gerilemekte olan maden endüstrisini yeniden canlandırmak için kaçak madencileri tutuklama kararı aldı.

Terk edilmiş altın madenlerinde kendi imkanlarıyla altın kazan ve sonra da bu ham altınları satan kaçak madenciler, hiçbir hükümet izni veya şirket desteği olmadan madencilik yapıyor.

Ağustos ayında ise Güney Afrika hükümeti, Buffelsfontein altın madenindeki kaçak madencileri tutuklama kararı aldı. Madene baskın düzenleyen yetkililer, birçok kaçak madenciyi tutukladı. Ancak bazı kaçak işçiler, altın madeninin derinliklerine kaçtı.

Yaklaşık bin madenci o zamandan beri, yaklaşık 4 aydır madende polisten saklanıyor. Polis, açıkça “ya teslim olun, ya da aç kalın” stratejisi uyguladıklarını söyledi ve madene herhangi bir erzakın gönderilmesini yasakladı.

İddiaya bazı madenciler, bu karardan dolayı açlık ve hastalıktan ölen arkadaşlarını yemeye başladı. Güney Afrika polisi ise, iddialara ‘şüpheyle’ yaklaşıyor.

SON ÇARE, KENDİ ETLERİ

İnsan hakları grubu Madencilikten Etkilenen Birleşmiş Topluluklar Eylem Grubu (Mining Affected Communities United in Action/MACUA), bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu başvuruda dile getirdi.

Mahkeme dosyasına göre, yer altındaki son raporlar durumun daha da kötüleştiğini ve bazı madencilerin yüzeye tırmanmaya çalışırken açlık ya da düşerek ölen arkadaşlarının etleriyle hayatta kalmaya çalıştığını gösteriyor. Başvuruda, “Son raporlar, daha fazla cesedin yer altında kaldığını işaret ediyor,” ifadeleri yer aldı.

İddiaya göre madenciler, madenden başka çıkışlar ararken ölen madencileri kesip, yiyorlar. MACUA, bu durumu Pretoria Yüksek Mahkemesi’nin, hükümeti madencileri kurtarmaya ve yardım sağlamaya zorlamayı reddetmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.

Bazı madencilerin öldüğü, birçoğunun ise madenin bazı tünelleri kapatılmasına rağmen yüzeye çıkmayı başardığı belirtildi. MACUA, yeraltının 2 kilometre altına uzanan madenden yeni çıkışlar bulmanın imkansız hale gelmeye başladığını ve açlığın dayanılmaz hale geldiğini belirtti.

Grup, hükümetin madencileri kurtarmayı reddetmesinin yasal sorumluluğuna aykırı olduğunu öne sürdü. “Yüzlerce madenci hala mahsur, bir çoğu kaza sonucu ya da açlıktan ölüm ihtimaliyle burun buruna,” dedi.

Madencilerin hala yer altında mahsur kalmasının, polis kuşatmasının doğrudan bir sonucu olduğunun altını çizen MACUA, “Defalarca bu duruma acil müdahale edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunduk, ancak bir değişiklik olmadı” ifadelerini kullandı.

‘KENDİ RIZALARIYLA KALIYORLAR’

Ancak hükümet yetkilileri, madende kalan madencilerin gönüllü olarak yer altında kaldığını iddia ediyor. Krizi yönetmek için kurulan Ulusal Ortak Operasyonlar odası (NatJoints), “Madencilerin sadece polis operasyonu nedeniyle mahsur kaldığı iddiası yanıltıcıdır,” dedi.

NatJoints, Güney Afrika Polis Teşkilatı’nın (SAPS) bölgeyi güvence altına aldığını ve yasa dışı faaliyetleri önlemek için önlemler aldığını belirtti. Ancak madencilerin güvenli şekilde yüzeye çıkması için belirlenen çıkış noktalarının bulunduğunu ve bazı madencilerin bu yolları kullanarak dışarı çıktığını ekledi.

NatJoints, “Hükümetin tutumu, hukukun üstünlüğünü korumaktır. Bu nedenle yasa dışı faaliyetleri kolaylaştırmak için acil yardım sağlanmamaktadır, ancak yüzeye çıkmayı seçen bireylerin güvenliği sağlanmaktadır,” açıklamasında bulundu.

MACUA, polisin yetkisini yanlış yorumladığını ve madencilerin fiilen ölüme terk edildiğini savundu.

Grup, “Bu, yasayı koruması gereken kişiler tarafından hukukun kasıtlı olarak çiğnenmesi anlamına geliyor. Mahsur kalan madenciler, polis tarafından yargılanmadan ve anayasal ilkeler çerçevesinde bir hakka sahip olmadan ölüme mahkûm edilmiştir,” dedi.

MACUA, mahsur kalan madencilerin yaşam hakkının korunmasını sağlamakta kararlı olduklarını ve madencilerin insan haklarının ihlaline yol açan eylemlerden sorumlu tarafların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler