02 Ekim 2024 Çarşamba

Deyrizor’da Aşiretlerin SDG’ye Yönelik Saldırılarının Arka Planı

7 Ağustos 2024’te, Deyrizor’un doğu kırsalında İran destekli milisler ve Suriye hükümeti güçleriyle iş birliği yapan aşiretler, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı eş zamanlı saldırılar başlattı. Bu saldırılar, bölgedeki kontrolün el değiştirmesi ve nüfuz alanlarının yeniden şekillendirilmesi amacı taşıyor. SDG, bu saldırıların rejim güçleri tarafından koordine edildiğini ve İran destekli milislerin de doğrudan katıldığını öne sürüyor.

SGD’NİN YANITI

SDG’ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi, bölgeye sızan saldırganların sayısının yaklaşık 400 olduğunu belirtiyor. Konsey, bu saldırılarda 25 rejim yanlısı milisin öldürüldüğünü ve 10’unun yaralandığını açıkladı. SDG, rejim ve İran yanlısı güçlerin sızmalarına karşı misilleme operasyonları düzenlediğini ve bu operasyonlarda rejim güçlerinden 18 kişinin daha öldürüldüğünü bildirdi.

İRAN DESTEKLİ MİLİSLER

Bu saldırıların arkasında, İran’ın ve Suriye rejiminin Deyrizor bölgesinde nüfuzunu artırma çabaları yatıyor. İran destekli milisler, ABD’nin bölgede bulunan üslerine karşı tehdit oluşturarak bölgedeki güç dengesini değiştirmeyi amaçlıyor. Rejim ve İran milislerinin, Fırat Nehri’nin batı yakasındaki bölgelerden SDG kontrolündeki doğu yakasına topçu ateşi desteği sağlaması, saldırıların koordine bir çabanın parçası olduğunu gösteriyor.

SON SALDIRININ NEDENİ

Saldırının zamanlaması, bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir döneme denk geliyor. İran, İsrail ve ABD’ye karşı misilleme yapmak için Deyrizor’u bir cephe olarak kullanıyor. Ayrıca, Şam rejimi ile SDG arasındaki gerginlik, Suriye’nin genel siyasi durumu ve rejimin Rusya ve İran’la olan ilişkileri bağlamında da önemli bir faktör.

SİVİL KAYIPLAR

Fırat Nehri’nin batı yakasından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda çok sayıda sivil kayıp yaşandı. Saldırılarda özellikle ed-Dahle ve Cedid el-Bekara köylerinde yaşayan siviller hedef alındı. Bu saldırılar, bölgedeki sivil halk üzerinde büyük bir tahribat yaratırken, SDG’nin kontrolü altındaki bölgelerde endişe ve belirsizlik yaratıyor.

Bu saldırılar, Şam rejimi ile SDG arasındaki diyalog şansını da zora sokuyor. Şam’ın saldırılar karşısındaki tutumu ve SDG’nin bu tutuma karşı verdiği sert yanıtlar, bölgedeki gerginliği tırmandırıyor. Rejimin bölgede Ulusal Diyalog Komitesi kurma çabaları ise SDG tarafından güvenilmez bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bölgedeki bu karmaşık durum, İran ve Suriye rejiminin, ABD ve SDG’ye karşı daha geniş bir stratejik planının parçası olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, Deyrizor’daki çatışmaların gelecekte daha da yoğunlaşması ve bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmesi beklenebilir.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler