Dünyanın Gözü ABD’de: Harris ve Trump Arasında Kıran Kırana Yarış! İlk Sandık Çıkış Anket Sonuçları Ne?
6 IŞİD Üyesi Hapishaneden Kaçtı, Rakka’daki Cezaevinde Önlemler Artırıldı
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Salı günü, 29 Ağustos’ta Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rakka’da bir hapishaneden kaçan IŞİD üyelerinin destekçilerinden biri olan IŞİD lideri Halid Ahmed el-Dandal’ın tutuklandığını duyurdu.
Komutanlık “X” platformunda yayınladığı bildiride firar eden beş kişinin iki Rus, iki Afgan ve bir Libyalı olduğunu açıkladı. Açıklamaya göre SDG, Rus Abdülvahid İhvan, Libyalı Muhammed Nuh Muhammed’i tutuklamayı başarırken, Rus Timur Talberkin Abdaş ve Afgan Sihab Muhammed el-Abdali ve Atal Halid Zar’ı arama çalışmaları devam ediyor.
Öte yandan Lübnan’ın el Ahbar gazetesi son dönemde IŞİD bağlı tutukluların kaçış girişimlerinin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin cezaevleri konusundaki zayıf noktalarını ve bu alandaki eksiklikleri bir kez daha gün yüzüne çıkardığını aktardı.
Özellikle geçtiğimiz hafta Rakka’da meydana gelen kaçış olayı, bu sorunun daha geniş bir perspektifte ele alınmasına neden oldu. Beş IŞİD üyesi, Rus, Afgan ve Libyalı uyruklu kişiler, Rakka’daki “Silo” cezaevinden merkezi hapishaneye nakledilirken kaçmayı başardı. Firar edenlerden ikisi kısa süre içinde yakalanırken, üç tutuklu hala firarda. Firari isimler arasında Rus vatandaşı Teymur Abdaş ve Afgan vatandaşı Şuayb El-Abdeli ile Atal Halid Zaar bulunuyor. Bu olay, Washington’ı harekete geçirerek bölgedeki güvenlik önlemlerini sıkılaştırma sürecine itti.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Bu kaçış olayı sonrasında ABD, bölgede geniş çaplı bir operasyon başlattı. ABD devriyeleri, firar eden DEAŞ üyelerini bulmak için Rakka çevresindeki bölgelerde arama çalışmalarına yoğunlaştı. Amerikan kuvvetleri ayrıca, SDG’nin kontrolündeki “Sanayi Lisesi”, “Merkez Cezaevi” ve “Çocuk Cezaevi” gibi birçok cezaevini yerinde inceledi ve güvenlik açıklarını kapatmaya yönelik acil müdahaleler gerçekleştirdi. Özellikle Sanayi Lisesi Cezaevi, 2022 yılında IŞİD’in düzenlediği büyük çaplı bir saldırı sonrasında güvenlik sorunları yaşamıştı. Bu saldırı sonucunda yüzlerce DEAŞ üyesi firar etmişti ve cezaevinde büyük güvenlik açıkları ortaya çıkmıştı.
SDG’DEN SESSİZLİK ABD’DEN AÇIKLAMA
Kaçış olayının ardından SDG resmi bir açıklama yapmazken, ABD Merkez Komutanlığı bir bildiri yayımlayarak firarın detaylarını paylaştı. Bildiride, firarı organize edenlerden biri olduğu düşünülen IŞİD liderlerinden Halid Dendel’in yakalandığı belirtildi. ABD, bu tür kaçış girişimlerinin IŞİD’in tutuklu militanlarını serbest bırakma ve yeniden organize olma amacıyla yürüttüğü stratejilerin bir parçası olduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda, IŞİD’in Suriye’de hala önemli bir tehdit unsuru olmaya devam ettiğini ve bu nedenle cezaevi güvenliğinin artırılmasının büyük bir aciliyet taşıdığını vurguladı.
CEZAEVLERİ YENİDEN YAPILANDIRILIYOR
Firar olayından kısa bir süre sonra, ABD ve SDG, IŞİD’a bağlı tutukluları daha güvenli bölgelere taşıma planını hızlandırdı. Özellikle, IŞİD üyelerinin bulunduğu cezaevlerinin daha iyi korunmasını sağlamak amacıyla yeni düzenlemeler getirildi. Bu kapsamda, Rakka’daki cezaevlerinde bulunan 90’dan fazla IŞİD militanı, Haseke’deki daha güvenli Sanayi Lisesi Cezaevi’ne nakledildi. ABD’nin bölgedeki askeri varlığının yoğun olduğu yerlerde tutukluların toplanması planlanıyor. Bu strateji, özellikle Haseke ve Deyrizor’daki cezaevlerinin, Amerikan askeri üslerine yakınlığı nedeniyle daha güvenli bir seçenek olarak değerlendirilmesiyle öne çıkıyor. Aynı zamanda bu cezaevlerinin bir kısmı İngiltere tarafından yeniden yapılandırılmış ve güçlendirilmiş durumda.
Bu düzenlemelerin temel amacı, IŞİD üyelerinin kaçış ihtimalini minimuma indirgemek ve gelecekteki olası firarların önüne geçmek. Uzmanlar, IŞİD’in Suriye’de yeniden güç kazanma stratejileri yürüttüğünü, bu nedenle cezaevlerindeki güvenlik açıklarının büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtiyor.
ULUSLARARASI BASKI VE ÇEKİLME PLANLARI
Washington, IŞİD’a bağlı tutukluların ülkelerine iadesi konusunda uluslararası baskıyı artırma hazırlığında. Özellikle Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, DEAŞ mensubu vatandaşlarını geri alma konusunda isteksiz olan ülkeler üzerinde diplomatik baskının artırılması bekleniyor. Bu adım, ABD’nin 2026 yılına kadar Irak’tan çekilme planlarıyla da yakından ilişkili. ABD’nin Irak’tan çekilmesi, dolaylı olarak Suriye’den de çekilme sürecini hızlandırabilir. Bu bağlamda, Washington’un hem IŞİD’a bağlı tutukluların geleceğini hem de SDG’nin kontrolündeki bölgelerdeki askeri varlığını yeniden gözden geçirdiği düşünülüyor.
IŞİD TUTUKLULARININ GELECEĞİ
DEAŞ tutuklularının geleceği, uluslararası toplum için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Amerikan kaynaklarına göre, SDG’nin kontrolündeki cezaevlerinde 65 bin civarında IŞİD tutuklusu bulunuyor. Bunların büyük bir kısmı, terör örgütüne üye olma suçlamasıyla tutuklanmış durumda. Ancak bazıları, örgüte isteksizce katılan ya da örgüte çeşitli şekillerde yardım eden kişiler olarak kaydediliyor. Bu kişilerin yargılanması, ülkelerine iade edilmesi veya topluma yeniden kazandırılması için kapsamlı bir strateji henüz oluşturulmuş değil.
Kaynak: HABER MERKEZİ