Keçi sütü, dünya genelinde giderek daha fazla ilgi gören, besin değeri yüksek ve sağlık açısından birçok avantaj sunan bir içecektir. Özellikle Almanlar tarafından tercih edilen keçi sütü, soğuk havalarda bile bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Ancak Türkiye’de keçi sütü yeterince değer görmüyor. 2021 yılında 622.785 ton çiğ keçi sütü üretilirken, 2022 yılında üretim yüzde 13,2 oranında azaldı.
Keçi sütü, inek sütüne benzer bir yağ içeriğine sahip olmasına rağmen, daha küçük yağ kürecikleri barındırır. Bu, sindirimin daha kolay gerçekleşmesine yardımcı olur ve tahrişi azaltır. Ayrıca, inek sütünden yapılan lora göre daha yumuşak bir kıvama sahip.
Keçi sütünde bulunan yağ asitleri ve oligosakkaritler, anti-inflamatuar özellikler taşıyabilir. Bu, vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya ve genel bağışıklık sistemi performansını artırmaya yardımcı olabilir.
Keçi sütü, inek sütüne göre daha az laktoz içerir. Yoğurda dönüştürüldüğünde, orta derecede laktoz duyarlılığı olan kişiler için daha sindirilebilir olması.
Keçi sütü, bağırsak sağlığını destekleyen prebiyotik karbonhidratlar içerir. Bu oligosakkaritler, bağırsak florasında bulunan iyi bakterilerin büyümesini teşvik eder, sindirim sistemini destekler ve sağlıklı bir bağışıklık sistemini korumaya yardımcı olabilir.
Keçi sütü, inek sütünden daha biyolojik olarak yararlı olduğu düşünülen mineraller içerir. Özellikle kalsiyum ve magnezyum, kemik sağlığını artırabilir ve vücut tarafından daha etkili bir şekilde emilip kullanılabilir.
Keçi sütü, besin açısından zengin içeriği ve sağlık yararlarıyla tercih edilen bir alternatif olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzını desteklemek ve lezzetli bir seçenek denemek isteyenler için keçi sütü, sindirim kolaylığı ve besleyici özellikleriyle öne çıkar. Ancak, tüketmeden önce alerji olup olmadığınıza dikkat etmeniz ve her gıdayı ölçülü tüketmeniz önemlidir.