23 Kasım 2024 Cumartesi

Marka Konferansı Sona Erdi

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl coşkusuna tarihinin en büyük etkinliğini düzenleyerek ortak olan Marka Konferansı, Norm Ender’in ‘Parla’ performansı ve dünyaca ünlü şef Cem Mansur’un konseriyle son buldu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in onur konuğu olduğu Marka Konferansı, yerli ve yabancı 70’e yakın konuşmacı ile Türkiye’nin ikinci 100 yılına ışık tutan oturumlara sahne oldu. Şimşek, “Ülkeme hizmet için döndüm. Bir yıl içinde enflasyonu düşüreceğiz” dedi. 

Yürekli Konferansları tarafından 2000 yılından bu yana düzenlenen ve son 20 yıldır Yapı Kredi World ana sponsorluğunda organize edilen Marka Konferansı, 2-3 Kasım’da Atatürk Kültür Merkezi’nde iş ve sanat dünyasından bin 500’ü aşkın kişinin katılımıyla yapıldı. 

Cumhuriyet’in 100. yılına adanan Marka Konferansı’nın 2023 buluşması, Atatürk Kültür Merkezi’nin etkileyici atmosferinde düzenlendi. Yerli ve yabancı 70’e yakın konuşmacıyı ağırlayan ve yeni yüzyılın iş yapış şekillerinin sorgulandığı konferansta, toplumsal cinsiyet eşitliğinden sürdürülebilirliğe, Türkiye’deki azınlık kimliğinden yapay zekanın etik tartışmalarına kadar geniş perspektifte birçok konu masaya yatırıldı. Yenilikçi fikirlerin de katılımcılarla paylaşıldığı Marka 2023, tarihinin en büyük etkinliğine imza attı. 

ONUR KONUĞU MEHMET ŞİMŞEK OLDU 

Konferansın bu yılki onur konuğu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek oldu. “Yeni Yüzyılımızın Hikayesini Yazarken Türkiye Markasına İnanmak” başlıklı oturuma online bağlanan Şimşek, “Ülkeme hizmet için döndüm. Biliyorsunuz daha önce de hükümette üst düzey görevler almıştım. Burada önemli olan, milyonların hatta gelecek nesillerin yaşam standartlarını ileri götürmelerine katkıda bulunma şansı. Bu, inanılmaz bir motivasyon kaynağı. Yolumuz epey uzun, engebeli. Çok çalışacağız. Bizim için önemli olan şey şu; politikalarımızı, ülkemizin potansiyelini her alanda en iyi şekilde değerlendirecek bir çerçevede şekillendiriyoruz. Türkiye çok önemli bir üretim üssü. Önümüzdeki beş yılda dünyadaki bütün belirsizliklere ve sıkıntılara rağmen ülkemizin avantajlı bir konuma sahip olduğunu düşünüyorum. Gençlerimize çok daha cazip bir ülke, yüksek oksijenin olduğu, iş imkanlarının olduğu bir ülke sunmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi. Şimşek, enflasyonu bir yıl içinde düşüreceklerini söyledi. 

ŞENGÖR: ETKİ GÜCÜ ÇOK YÜKSEK BİR ORGANIZASYONA İMZA ATTIK 

Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı ve Marka Konferansları Kurucusu Ayşegül Yürekli Şengör, Cumhuriyet’in 100. yıl coşkusuna ortak oldukları Marka 2023 Konferansı hakkında şunları söyledi: 

“2000 yılından beri düzenlediğimiz Marka Konferansı, ülkemiz iş dünyasının geleceğine ışık tutma vizyonu ile yola çıktı. Aradan geçen 23 yılda görüyoruz ki Marka Konferansları, her yıl daha çok güçlenen bir ‘marka’ olarak yoluna devam ediyor. ‘Kırmızı Çizgimiz Cumhuriyet’imiz’ ana mottosu ile bu yıl etki gücü çok yüksek bir organizasyona imza attık. 2023 yılında, etkinliğimizin ana sponsoru Yapı Kredi’nin yürüttüğü sosyal sorumluluk projesine katkı sağlamanın gururunu da yaşadık. Bu kapsamda, Marka 2023 Senfoni Orkestrası konserimizin tüm gelirini Yapı Kredi tarafından hayata geçirilen Yarınlara Kartopu Eğitim Programı’na bağışladık. Türkiye’deki okul öncesi çocukların tamamına dokunmayı hedefleyen bu proje, süreklilik içermesi açısından da özel bir öneme sahip. Marka Konferansı’nı her yıl daha da ileriye götürme hedefimiz doğrultusunda gelecek senenin hazırlıklarına şimdiden başladık. Ülkemiz gibi her yıl büyüyerek ve güçlenerek yolumuza devam edeceğiz.” 

NORM ENDER, ‘PARLA’ ADLI MARŞI SESLENDİRDİ 

Marka 2023 Konferansı’nın kapanış oturumu, son günlerin en çok konuşulan ismi Norm Ender’in katılımıyla yapıldı. Ünlü müzisyen, “Dünya böyle zorlu bir dönemden geçerken bizim kardeşliğimizle, barışımızla, Cumhuriyeti’miz ile örnek olmamız gerekir” dedikten sonra Cumhuriyet’in 100. yılı için bestelediği marşı Parla’yı seslendirdi. Coşkuyla marşa eşlik eden katılımcılar, Cumhuriyet’in yeni yüzyıl kutlamasının ardından Marka 2023 Senfoni Orkestrası’nın 100. yıl konserini dinledi. Bilet gelirinin tamamı Yapı Kredi Yarınlara Kartopu projesi kapsamında Toplum Gönüllüleri Vakfı’na aktarılan konser, dünyaca ünlü şef Cem Mansur yönetiminde ve Naz İrem Türkmen’in solistliğinde gerçekleşti. 

Marka 2023 Konferansı’nın ikinci gününde öne çıkan konuşmalar şöyle: 

AKIN: LOGOLARINI YEŞİL YAPARAK YEŞİL BİR İMAJ YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR 

“Markalara Değer Katmak İçin Değersizleştirdiğimiz Toplumsal Duyarlılıklarımız” oturumunda söz alan marka ve iletişim danışmanı, trend analisti ve fasilitatör Ahmet Akın, şunları söyledi: 

“Markaların hata yaptığı önemli noktalardan biri, toplumsal duyarlılıkları anlarken bazı toplumsal değerleri değersizleştirmek. Sürdürülebilirlik, günümüzün en önemli konuları arasında yer alıyor. Markalar hiçbir aksiyon almadan sadece logolarını yeşil yaparak yeşil bir imaj yaratmaya çalışıyorlar. Markaların birçoğu, sürdürülebilirlik konusunda gerekli çalışmaları yapmıyor.” 

SUZUKİ: YAPAY ZEKA, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR TOPLUM İÇİN ARAÇ OLMALI 

Yapay zeka ve uzay mühendisi Prof. Dr. Larissa Suzuki, “Geleceğin Teknolojileri” oturumunda, “Derin öğrenme artık o kadar çok veri içeren büyük bir model ki bizimle kodlama diliyle değil, kendi dilimizde iletişim kuracak kadar yetenekli. Gelecekte doktor açığımız olacak ve milyonlarca insan cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyacak. Otonom modeller bu sorunu çözebilir. Yapay zekanın temeli verileri işlemek, aktarmak ve bu verilerden bilgi çıkarmak. Yapay zeka, toplumun bazı kesimlerini dışlamak için kullandığımız bir meta değil; akıllı şehirler ve daha kapsayıcı, sürdürülebilir bir toplum yaratmak için kullandığımız bir araç olmalıdır” diye konuştu. 

AYDIN: HEDEFİM DOĞU VE BATI ARASINDA KÜLTÜREL KÖPRÜ KURMAK 

“Yerelden Globale, Tek Disiplinden Multidisipline” oturumunda, Les Benjamins’in kurucusu ve kreatif direktör Bünyamin Aydın ile Esas Ventures’ın kurucusu ve Les Benjamins Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Sabancı Kamışlı sahne aldı. Konuşmasının başında Les Benjamins markasının yola çıkış hikayesinden bahseden Bünyamin Aydın, şunları söyledi: 

“Türk bir ailenin çocuğu olarak Almanya’da dünyaya geldim. Bu yüzden doğu ve batı kültürü hep hayatımda oldu. İpek Yolu hikayesi her zaman çok ilgimi çekti. Herkes batıda yatırım yaparken biz doğuda yatırım yapıyor ve orada büyümek istiyoruz. Markamızı gün geçtikçe büyüterek doğu ve batı arasında kültürel bir köprü kurmayı hedefliyorum.” 

KAMIŞLI: ÇOK DOĞRU BİR ORTAKLIK KURDUK 

Les Benjamins markası ile yollarının kesişmesini anlatan Fethi Sabancı Kamışlı, “Bu yatırımı yapmaya karar verme sebebim, Bünyamin’de gördüğüm vizyondu. Les Benjamins ile çok doğru bir ortaklık kurduğumuzu ve başarımızın anahtarının bu olduğunu söyleyebilirim. İşin yaratıcılık tarafını asla kurumsallaştırmaya çalışmadık. Bünyamin kreatif tarafında iyi, biz ise iş tarafında iyiyiz. Her iki tarafın da iyi olduğu alanlara odaklanması başarımızda büyük bir rol oynadı. Marka yaratmak isteyen bazı insanlar, markanın bir hikAyesi olması gerekliliğini gözden kaçırıyorlar. Les Benjamins ile hikAyemize daha yeni başlıyoruz; henüz hiçbir şey başarmadık. En büyük hedefimiz, bu coğrafyadan çıkan en büyük moda markası olmak. Dünyadaki en başarılı işler hep çok ortaklıktan doğmuştur” dedi. 

AHLUWALIA: ÇOK FAZLA İSRAF VAR 

Ahluwalia markasının kurucusu, tasarımcı ve film yönetmeni Priya Ahluwalia, “İyilik İçin Marka Kurmak” adlı oturumda, “Nijerya’ya yaptığım bir gezi sırasında ikinci el İngiliz marka kıyafet giyen çok sayıda satıcı gördüm. Biraz araştırma yaptım ve küresel ikinci el pazarı hakkında bilgi sahibi oldum. Daha sonra Hindistan’daki ikinci el kıyafet çöplüğünü öğrendim ve bu da ilk belgeselimi tetikledi. Sektörde çok fazla israf olduğunu fark ettim. Bu bana şunu düşündürdü: Eğer bir şey yaratacaksam gurur duyduğum, sürdürülebilir, kapsayıcı, dünya için iyi bir şey yapmak isterim. Değerlerime odaklandım. Bir anlatım oluşturuyorum ve o anlatımdan yola çıkarak tasarım yapıyorum” diye konuştu. 

SAYAR: DİJİTALLEŞTİKÇE YALNIZLAŞIYORUZ 

“Öteki Olmak ve Sosyal Empati” oturumunda konuşan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Kemal Sayar, şöyle konuştu: 

“İnsan, bir başkası olmadan kendisini tanıyamaz. Kendimize benzetemediğimizi tehdit olarak algıladığımız sürece sürekli teyakkuz halinde oluruz. Dünyanın bize benzeyen insanlardan oluşmasını istiyoruz. Bilinçaltımızda böyle bir şey var. İnsanoğlu, kendine benzeyen insanlarla daha iyi empati kuruyor. Dijitalleşme ile insan yüzüne bakmadan ekranlar üzerinde iletişim kurmamız ahlak konusunda erozyon yaratıyor. Birinin yüzüne baktığımızda kolay kolay kötülük yapamıyoruz, ama ekran başında kolayca bunu yapabiliyoruz. Çevrimiçi hayatlarımızla çevrimdışı hayatlarımızı dengelememiz gerekiyor. İnsanlarla yüz yüze gelmemek empati duygumuzu zayıflatan bir unsur. İnsanlar arası ilişkilerin zayıflaması da öyle. Dijitalleştikçe yalnızlaşıyoruz.” 

DORUK MALHAN: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PAYLAŞMAKTIR 

“Adaletle Dünyayı Paylaşmak” adlı oturumda, Koleksiyon Yönetim Kurulu Başkan Vekili Doruk Malhan ve Koleksiyon Marka ve Tasarım Direktörü Koray Malhan sahne aldı. Doruk Malhan, “İletişimi sonuna kadar kullanmak çok önemli. Bir markanın duygusal, planlı, kreatif ve kârlı olması gerekiyor. BM’nin 17 kalkınma hedefi doğrultusunda planlamalar yapıyoruz. Tekirdağ’daki fabrikamızda sadece temiz enerji kullanıyoruz. Bizim için sürdürülebilirlik paylaşmaktır. Gelecek nesiller için sorumlu üretip sorumlu tüketmeliyiz. Bizden sonra gelen gençlerin kaynaklarını kullandığımızın farkındayız ve üretimimizi buna göre yapıyoruz” dedi. 

KORAY MALHAN: İNSANLARIN DÜŞÜNEBİLECEĞİ ALANLAR OLUŞTURMAK İSTİYORUZ 

Koray Malhan, “Mimarlıkla örülü bir markayız. Farklı cevaplar aramak yerine farklı sorular soruyoruz. Yeni logomuz değişim sürecimizin dışa yansıyan tarafı. Markamızı mimari analizlerle ikinci 50. yıla hazırladık. Mağaza ve showroom yerine ‘gösterme mekanları’ hazırlıyoruz. İnsanların bir araya gelip düşünebileceği alanlar oluşturmak istiyoruz” diye konuştu. 

HOLLAND: EVET DEMENİN GÜCÜNE İNANIYORUM 

Henry Holland Studio’nun kurucusu ve tasarımcısı Henry Holland, “Marka Ruhu ve Özgün Tasarım” adlı oturumda şunları söyledi: 

“Markanızı koruyacak olan, ‘hayır’ dediğiniz şeylerdir. Ancak ben, tüm fırsatların aslında iyi fırsatlar olduğuna inanıyorum. Bu yüzden ‘evet’ demenin gücüne inanıyorum.” 

ŞENGÖR: DEPREM YAŞANDIĞINDA İSTANBUL FELAKET BİR DURUMA GELECEK 

Bilim insanı ve jeolog Celal Şengör, “Dikkate Değer Mevzular” oturumunda yaptığı konuşmada, “Türkiye, Atatürk sayesinde modern bir ülke olma yolunda çok önemli ve güçlü adımlar attı. Ahmet Arslan Hoca’mız ‘Aklın önünde duramazsın’ diyor; akıl bizi her zaman ileri götürür. Deprem, Türkiye için çok ciddi bir tehlike. İstanbul’da 7 şiddetinden daha büyük bir deprem olma olasılığı yüzde 80 ve zaman gittikçe daralıyor. Deprem yaşandığında İstanbul felaket bir duruma gelecek. Çok sayıda bina yıkılacak, insanlar aç kalacak. Maalesef İstanbul depremi konusunda yeterli hazırlığımız yok” diye konuştu. 

YILDIZ: UZAYA GİTMEK SIRADAN BİR DENEYİM HALİNE GELECEK 

NASA/JPL Astrofizikçi ve Plan-S Bilimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Umut Yıldız, “İlk Uzay Yolculuğunuz İçin Biletinizi Ayırttınız mı” adlı oturumda, gelecek 20 yıl içerisinde uzaya gitmenin sıradan bir deneyim haline geleceğini söyledi. 

ÇELİK: 2024 YAZINDA DA ÇOK BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ 

A Milli Kadın Voleybol Takımı menajeri ve Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı menajeri Pelin Çelik, “Kadın Voleybolunda Dünya Liderliği” oturumunda şöyle konuştu: 

“Savaşçı karakterimiz ve Türk kadının ruhuyla ilerleyen bir takımız. Filenin Sultanları, 2024 yazında da çok büyük başarılara imza atacak.” 

“Genç Aktivistlerden Markalara Sesleniş” adlı oturumda Ela Naz Birdal, Seren Anaçoğlu ve Atlas Sarrafoğlu, iklim krizine dikkat çekti. Konferansta; Selen Beytekin, müzik grubu Cafe Aman İstanbul ve Eylül Ergül de şarkıları ile sahne aldı. 

İlgili Haberler