FETHİ AÇIKEL: “KÜLLİYE YÜZYILINI’ HALKIMIZA PAZARLAYANLAR, TÜRKİYE’Yİ ORTA DOĞU’NUN İSE KABİLECİ VE DESPOTİK REJİMLERİYLE BİREBİR KATEGORİYE VE TIPKI KADRAJA SOKMUŞTUR”
İstisnai Vatandaşlık Alan Suriyelinin Şikayeti Üzerine Demokrat Partili Aksoy’a Açılan Ceza Davasının 3. Duruşması Yapıldı
Demokrat Parti (DP) Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy’a, sınavsız şekilde üniversite okutularak önce vatandaşlık verilen ardından devlet memuru olan bir Suriyeli’nin şikayetiyle açılan davanın 3. duruşması yapıldı. Aksoy savunmasında, sosyal medya paylaşımlarını kamuya açık bilgilere dayalı olarak yaptığını belirtti. Aksoy, “2011 yılından itibaren Türkiye ile Suriye arasında diplomatik bir ilişki söz konusu olmadığından; öğrenci kabulüne ilişkin bir sınav ya da anlaşma söz konusu değildir. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ben bir Türk vatandaşıyım. Her Türk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini koruması vatandaşlık görevidir” dedi.
DP Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında açılan ceza davasında savunma yaptı. Sosyal medya paylaşımlarının kendisine ait olduğunu, kamuya açık verilerden derlediğini ve bunu siyasetçi olarak yaptığını söyleyen Aksoy, üzerine atılı suçları kabul etmeyerek beraatını istedi.
“5 BİN 560 SURİYELİ YERLEŞTİRİLDİ”
Kendisi hakkında şikâyette bulunan Suriyeli’nin, 2015 yılında yapılan ve 2 milyonu aşkın öğrencinin girdiği üniversite sınavına katılmadığını söyleyen Aksoy, “415 bin Türk öğrencisinin yerleşemediği üniversitelere 5 bin 560 Suriyeli yerleştirildi” dedi.
Kendisinden şikayetçi olan Suriyeli’nin sınavsız bir şekilde önce üniversiteye girip ardından devlet memuru yapıldığını söyleyen Aksoy savunmasında şunları söyledi:
“KİMLİKLERİ VE EĞİTİM DURUMLARI ONAYLI DEĞİL”
“Açık kapı politikası gereği Türkiye’ye gelen Suriyelilerin Türk vatandaşlarından daha üstün haklara sahip olmasını adil bulmuyorum ve bu Anayasa’ya aykırı bir durumdur. 2014-2015 yılında YÖK, 5 bin 560 Suriyeli’yi devlet üniversitelerine kabul etmiştir. Lahey Sözleşmesi’ne göre diplomatik ilişkilerimiz olmadığından dolayı apostil teyidi alınamadığı için beyan edilen kimlikler, diplomaları ve lise notları teyit edilemiyor. Gerçek olup olmadığını bilmiyoruz. Suriye Arap Cumhuriyeti tarafından onaylanmış olmadığı için bu kişilerin kimlikleri ve diploma notları beyan esasa dayanmaktadır.”
“ANAYASA’YA AYKIRIDIR”
“Diploma notları yoktur. Büyük bir kısmı da tam burslu yerleştirilmiştir. Müşteki daha sonra istisnai vatandaşlık almış olup bunun özelliklerini de taşımamaktadır. Türk vatandaşlarının hakları yenmiş olup, müşteki haksız yere gerekli koşulları taşımadan önce üniversiteye kabul edilmiş, daha sonra da aynı şekilde devlet memuru olmuştur, burs almıştır. Bu husus Anayasa’ya aykırıdır.”
“HER TÜRK’ÜN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN EGEMENLİĞİNİ KORUMASI VATANDAŞLIK GÖREVİDİR”
“2011 yılından itibaren Türkiye ile Suriye arasında diplomatik bir ilişki söz konusu olmadığından; öğrenci kabulüne ilişkin bir sınav ya da anlaşma söz konusu değildir. Burası Türkiye Cumhuriyetidir. Ben bir Türk vatandaşıyım, her Türk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini koruması vatandaşlık görevidir.”
ERTELENDİ
Savcı, esas hakkında mütalaasını vermek üzere mahkemeden süre istedi. Duruşma, 14 Şubat 2024 gününe ertelendi.