23 Kasım 2024 Cumartesi

Büyükelçi Meyer-Landrut: Türkiye-AB İlişkileri Karmaşık Ancak Dayanıklı

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, CerModern’de düzenlenen resepsiyonda Avrupa Günü’nü kutladı. Meyer-Landrut, Türkiye-AB ilişkilerinin karmaşık ve çok yönlü olduğunu belirterek, ilişkilerin kesinlikle istenilen seviyede olmadığını ifade etti. Ancak Türkiye’nin aday bir ülke olduğunu ve ilişkilerin dayanıklılığını kanıtladığını vurguladı.

Avrupa Günü etkinliği, Ankara’daki CerModern’de gerçekleşti. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da katıldığı resepsiyonda, birçok yabancı misyon temsilcisi de bulundu.

Etkinlik öncesinde “Yarattığımız, paylaştığımız ortak miras” temasıyla dijital fotoğraf sergisi açılışı yapıldı. Büyükelçi Meyer-Landrut ve eşi Brigitte Meyer-Landrut’un konukları karşılamasının ardından İstiklal Marşı ve Avrupa Birliği marşı okundu.

Dört yıllık görev süresinin sonuna yaklaştığını belirten Meyer-Landrut, Türkiye’nin çeşitli bölgelerini gezdiğini ve ülkenin çeşitli güzelliklerini keşfettiğini dile getirdi. Türkiye’nin zengin kültürel mirasından, endüstriyel dinamizmine kadar birçok özelliğine vurgu yaptı. Meyer-Landrut, konuşmasında Türkiye-AB ilişkilerine de değindi ve ilişkilerin önemine vurgu yaptı.

Landrut, şöyle devam etti;

“BİZE İLHAM VEREN SİZİN DİRENCİNİZ OLMUŞTUR”

“Bu hatıraların yanı sıra, son yıllarda karşı karşıya kaldığımız pek çok zorluğun ardından Türk halkının direncine dair canlı izlenimlerimi de yanımda götürüyorum. Orman yangınlarından geçtiğimiz yıl meydana gelen trajik depremlere kadar, AB ve üye devletleri her zaman yardım çağrınıza cevap vermiştir. Bize ilham veren, kolektif ve istikrarlı desteğimizin yanı sıra sizin direnciniz olmuştur.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı hâlâ devam ediyor. Gazze’deki savaş ve Orta Doğu’daki geniş çaplı istikrarsızlık, bölgede ve ötesinde bir güvensizlik ve çatışma dönemine işaret ediyor. Barış ve birlik için bir kutlama olan Avrupa Günü vesilesiyle bir araya gelmişken, barış ve güvenliğin ne kadar kırılgan olabileceğini ve kıtamızda ve ötesinde bunu korumak, teşvik etmek ve savunmak için nasıl çalışmamız gerektiğini kendimize hatırlatalım. Bu sorumluluk hepimize aittir” dedi

“TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ KESİNLİKLE OLMASINI İSTEDİĞİMİZ BİR AŞAMADA DEĞİL”

“Dört yılım yavaş yavaş sona ererken, ortak başarılarımızı ve ortak zorluklarımızı değerlendirmenin zamanı geldi. Türkiye-AB ilişkileri kesinlikle olmasını istediğimiz bir aşamada değil. Bu karmaşık ve çok yönlü bir ilişkidir. Bununla birlikte, Türkiye aday bir ülkedir, ilişkilerimiz onlarca yıl öncesine dayanmakta ve sayısız ve benzeri görülmemiş krizler karşısında dayanıklılığını kanıtlamıştır. Geçtiğimiz dört yıl boyunca dış politika, ticaret, yatırımlar, göç, bağlanabilirlik, yeşil ve dijital dönüşüm gibi karşılıklı menfaatlerimizi ilgilendiren pek çok alanda yorulmak bilmeden çalışmaya devam ettik. Bu başarılar ancak Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin tam desteği ve işbirliği, özellikle de Bakan Yardımcısı Mehmet Bozay ve Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı’ndaki ekibinin desteği ile mümkün olmuştur.

Sevgili Mehmet, mükemmel işbirliğimiz ve dostluğunuz için size ve tüm çalışma arkadaşlarınıza tekrar içtenlikle teşekkür ediyorum. Ayrıca, çalışmaları ve özverileri için birçok Türk ortağımıza ve katılımları ve destekleri için AB üye devletlerine de teşekkür etmek istiyorum. Mansur Yavaş’a da bu gece aramızda olduğu için ve çalışmalarımıza verdiği destek için teşekkür etmek istiyorum. Son olarak, AB Delegasyonu’ndaki tüm çalışma arkadaşlarıma, özellikle salgın ve depremlerin getirdiği zor zamanlarda gösterdikleri bağlılık, kararlılık ve sıkı çalışma için teşekkür etmek istiyorum. Bana sık sık bu delegasyonun dünyanın en büyük delegasyonu olduğu hatırlatılsa da, bu yıl AB’nin Türkiye’deki varlığının 50’nci yıl dönümünü kutladığımız şu günlerde, aynı zamanda en eskilerinden biri olduğunu da öğrendim” ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANKA

İlgili Haberler