Ekim ayı enflasyonu ne olacak? Piyasanın beklentisi ne?
“Varlık Kuyruğu”, “Nas”, “Men Sabera Zafera” Derken Patates 5 Yılda 2 Liradan 30 Liraya Çıktı
HABER: GAYE ŞEYMA CAN
KAMERA: HAKAN KAYA
İktidar 2019 yerel seçimleri öncesinde büyük kentlerin işlek meydanlarına tanzim satış noktaları kurmuştu. Muhalefetin “halkı gıda kuyruklarına mahkum ettiniz” eleştirilerine de “bunlar varlık kuyruğu” diye karşılık vermişti. ANKA’nın arşiv görüntülerine göre, 5 yıl önce Mecidiyeköy’de tanzim satış noktasında soğan 2, patates 2, patlıcan 4,5, biber 6 liraydı. İktidarın “topyekün mücadele ediyoruz, enflasyonun belini kıracağız”, “faiz sebeb, enflasyon sonuç”, “nas” söylemiyle 5 yılın ardından fiyatlar katlanarak arttı. ANKA muhabiri yine Mecidiyeköy’de fiyat artışını yerinde inceledi. Ürünlerin kalitesine göre soğan kilo fiyatı 10 lira ile 25 lira, patates 16 lira ile 30 lira, patlıcan 70 ile 80 lira , yeşil biber ise 60 ile 80 lira aralığında değişiyor. Yeni bir yerel seçimin günler kala Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan bu kez “men sabera zafera”, yani “sabreden kimse zafere erer” diyor. Neredeyse nefesi kesilen, sabredecek, dayanacak gücü kalmamış vatandaş ise “ülke batmış, geçinemiyoruz” diye yakınıyor.
5 YILDA FİYATLAR KATLANARAK ARTTI
2019 yerel seçimleri öncesinde “Enflasyonla topyekün mücadele” sloganı ile başlatılan kampanya kapsamında büyük kentlerin en işlek meydanlarında tanzim satış noktaları kurulmuştu. İstanbul Mecidiyeköy Meydanı’na kurulan tanzim satış noktasında soğan 2, patates 2, patlıcan 4,5, biber 6 liraydı. Aradan geçen 5 yılın ardından fiyatlar da katlanarak arttı.
ANKA muhabiri Mecidiyeköy’de fiyat artışını yerinde inceledi. Bazı bölgelerde ürünlerin kalitesine göre ortalama soğanın kilo fiyatı 10 lira ile 25 lira, patatesinki 16 lira ile 30 lira , patlıcanın 70 ile 80 lira , yeşil biberin ise 60 ile 80 lira aralığında değişiyor.
Mecidiyeköy Meydanı’nda vatandaşlara fiyat artışlarını ve iktidarın enflasyonla mücadelesini sorduk. İşte vatandaşların verdiği yanıtlar:
İbrahim Turgut: Fiyatlar iki üç kat attı. Yani mücadele tabii ki şu anda edilmiyor. Ben kendim alabiliyorum. Ama alamayanları düşünüyorum ben. Alamayan çok milyonlarca insan var. Onun için mücadele edildiği söylenemez şu anda.
“HERKES KAFASINA GÖRE ETİKET DEĞİŞTİRİYOR”
Muhsin Erkul: Anladığım kadarıyla dolar 40 lira olacak ya. Herhalde onun ayarını yapıyorlar yani. Dolar 40 lira olduğu zaman millet şaşırmayacak. Ona göre ayarlıyorlar galiba bu yükselişi. Ben öyle tahmin ediyorum. İktidar enflasyonla mücadele edemiyor. Herkes evvelden bir şekere 5 kuruş zam geleceği zaman bütün her yerde ‘beş kuruş zam gelecek’ diye anons yapılırdı. Şimdi nerede anons nerede? Herkes kafasına göre etiket değiştiriyor ya. Fiyatlara yetişemiyoruz. Nereye yetişiyoruz?
“HER AY GEÇTİKÇE FİYAT FARKLARI DAHA YÜKSELİYOR”
Hüseyin Şahin: Bu fiyat konularında marketler olsun diğer şeyler olsun hele emeklinin yetişme şansı yok. Yani onun için yani Cumhurbaşkanı diyor ki ‘ben hayat şartlarını yılbaşına kadar aşağı indireceğim’ diyor. Nasıl çekecek? Neyle çekecek? Her ay geçtikçe fiyat farkları daha yükseliyor. Her sene aynı şeyi söylüyorlar. Hep irtifa kaybediyorlar. Yani onun için yani biz, yani hele bir de emekliysen var ya yandın. Hani hiç olmazsa esnaf yine bir dönüyor. Bu yani esnaf da sıkıntı yaşıyor da… Neden? Şimdi bende para olursa harcarım. Ben de para olmazsa ne harcayacağım?
“ENFLASYONU MAHSUS KENDİLERİ KÖRÜKLÜYOR”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: Geçmişte devlet fiyat tespiti yapıyordu. Niye ucunu açık bıraktılar gidiyor? Enflasyonu körüklediler. Geçmiş yıllarda kötü patates yemedik mi? Mecbur kalmadık mı? Tarlasında kalmadı mı insanların? ‘İsrail tohumu olmasa ekemezsin’ diyen bunlar değil mi? Yasak getirdi. Enflasyonu mahsus kendileri körüklüyor.
“BUGÜNE KADAR BÖYLE BİR ŞEYLE ASLA KARŞILAŞMADIK”
İbrahim Ulus: Bugüne kadar rahmetli Ecevit’in durumlarını anlatmaya gerek yok. Yazar kasa attıklarını. Sayın Tansu Çiller’in olayları 2001 krizleri. Hatta hatta Kenan Evren’in yaptığı darbeler dahil bugüne kadar son iki üç yıla kadar, son iki üç yılı diyorum. Böyle bir şeyle asla karşılaşmadık. Çok kötü ve ben bunu ne zaman söyledim biliyor musunuz? Mehmet Şimşek bakanımız geldiğinde söyledim. ‘Bu daha önceden denendi, bu hiçbir şey yapamaz’ diye söyledim. Yani aynı şeylerin tekrarlanmanın bir manası yok. Yalnız bizim insanımıza şöyle bir şey var. İnsan artık din değiştiriyor. Değil mi? Ben milliyetçi partiliyim. Ben bunu değiştiremem. Ama benim başımdaki insandan memnun değilim. Konuşuyor, ‘emeklilerin hakkı az, vereyim’ diyor. Ya sen muhalefet misin kardeşim? Sen uygulayıcısın. Önergeni ver, ya da verenleri destekle. Yahu kardeşim muhalefet gibi konuşuyorlar. Yani siz işin içindesiniz. Uygulayın. Bize iyi haberler verin. Vallahi billahi emekli gerçekten zor. Ben Milli Eğitim Bakanlığı’ndan güzel bir görevden emekli oldun. Ve bunun yanı sıra bu yaşta oyunculuk yapıyor. Yani belli bir seviyeye geldim. Zaten çocukluğumda vardı. Eğer onları yapmamış olsam mümkün değil geçinemem. Ben bugüne kadar, yüzde 3’ü gördüm, yüzde 5’i gördüm. Şunu gördüm, bunu gördüm ama böyle bir şeyi hiç yaşamadım.Vallahi billahi milletin durumu çok kötü. Benim korkum, endişem şu ki hiç istemiyorum talan başlayacak. Zaten gidiyorsun bak şimdi her tarafta dilenci var. Eskiden dilenciler utanır, tek tük çıkardı. Şimdi devlet kanalıyla dilenci yaptırıyorlar. Yahu kardeşim benim çocuğum, onun çocuğu rahatsızsa sen devletsin el açtırıyorsun. Benim vicdani duygum kalmadı ya. Nereye çıksam, nerede yürüsem ‘Benim çocuğum şöyle oldu, beni kurtarın da, bilmem ne yaptın da yardım edin.’ Yahu kardeşim hangi birine yardım? Devletsin ya. Valilik onayıyla devlet artık dilencilik yaptırıyor.
Selma İpek: Fiyatlar aşırı pahalı. Yani alınması çok güç. Hayat şartları zor. Düşünüyorsun, eskiden kilolarca alıyordun. Şimdi bir kiloyu zor alıyorsun. İktidar enflasyonla başarılı değil. Çünkü her şey benzine bağlı. Benzine zam geldikçe otomatikman bütün sebzeye meyveye o tür şeylere de geliyor. Bunun ceremesini de hak çekiyor. Yani düşünüyorsun. Markete gidiyorsun, ikinci ellere bakıyorsun. Bütçen anca ona yetiyor.
“BİR GÜNLÜK ÇALIŞMAYLA BİR KİLO ET ALABİLİYORSUN”
Hüseyin Yerdelenli: 600 lira olmuş bir kilo etin kilosu. Asgari ücret alıyorsun. Bir günlük çalışmayla günlük 600’e tekabül ediyor. Bir kilo et alabiliyorsun. Bu şimdi konsolosluktan geliyoruz. İnsan kaynıyor. İnsanlar ülkeden kaçmak için her türlü imkanı deniyor. Türkiye bu olmaması lazım. Türkiye’nin acı.
“ÜLKE BATMIŞ HABERİMİZ YOK”
İslam Süt: Ülke batmış. Haberimiz yok. Zor şartların altında yaşıyoruz. Geçinemiyoruz. Garsonluk yapıyorum. Tek yaşıyorum, kendime bakamıyorum.
“DAHA UCUZUNU BULMAK İÇİN 10 MARKET DOLAŞIYORUZ”
İsmini vermek istemeyen başka bir vatandaş: Her şey çok pahalı. Hangisini söyleyeyim size? Etiketlere yetişemiyoruz. Mümkün değil. Vallahi 23-25 senedir iktidar enflasyonda başarılı olmadı, bundan sonra olur diye şüpheliyim, yani olmaz. Değişmesi lazım. Emekli adamın geçinme şansı var mı? Kim istiyorsa maaşımı vereyim bir aylık benim ihtiyacımı karşılasın. Daha önce burada oturuyordum ama şimdi burada oturmuyorum. Burası daha farklı. Daha çok pahalı. Ama oraya gidince belki burada ekmek 10 liradan fazladır ama başka yerde 10 liradır. Ama yine de zorlanıyoruz. Onu arıyoruz, bulmak için. Daha ucuzunu bulmak için 10 market dolaşıyoruz.
ERDOĞAN: MEN SABERA ZAFERA
Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirerek nas söyleminden vaz feçen ve faiz orannın yüzde 45’lere ulaşmasına onay veren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ise bu seçimler öncesinde yeni bir söylemi sık sık tekrar ediyor, pahalılık karşısında can çekişen kesimleri sabırlı olmaya çağırıyor. Son olarak Denizli’de bir seçim konuşmasında çağırısını tekrarlayan Erdoğan şunları söyledi:
“2024 yılı için asgari ücretlilerimize, kamu görevlilerimize ve emeklilerimize enflasyon oranlarının üzerinde artışlar yaptık. Hiçbir insanımızın serzenişlerine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Bütçemizin sınırlarını zorlama pahasına vatandaşlarımızın taleplerini karşılamaya gayret ediyoruz. İnşallah bu yılın sonuna doğru enflasyonun hızla düşmeye başlamasıyla hep birlikte daha rahat bir nefes alacağız. Ne diyor kelamıkibar, men sabera zafera. Sabreden kimse zafere erer. Ekonomi başta olmak üzere her alanda hedeflerimize ulaşacağız”