ADANA BÜYÜKŞEHİR’DEN İSTİHDAMA BÜYÜK TAKVİYE
Ömer Fethi Gürer: “Emeklilikte Adalet Arayan Staj Ve Çırak Mağdurları İle Taşeronda Kalanların Kadro Hakları Verilmeli, Çalışma Yaşamı Sömürü Düzeni Olmaktan Çıkarılmalıdır”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, staj ve çıraklık mağdurlarının emeklilik hakkının verilmesi gerektiğini ifade ederek “Türkiye’de 22 yıldır çalışma yaşamı modern köleliğe dönmüştür. Bu kapsamda emeklilikte adalet arayan, bir günde 17 yıl emekliliği ötelenen staj ve çırak mağdurları ile taşeronda kalanların kadro hakları verilmeli, çalışma yaşamı sömürü düzeni olmaktan çıkarılmalıdır” dedi. CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş da “Artık mahkemeler bütçeye yük getirir korkusuyla yürütmenin talimat vermediği hiçbir alanda ezilenlerin kazanım sağlayacağı bir karar veremez hale gelmiştir. Hukuken zaten tescilli olan emeklilikte staj ve çıraklık mağduru olan yurttaşlarımızın haklarının gasbına bir an önce son verilmelidir” diye konuştu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fetki Gürer ve Konya Milletvekili Barış Bektaş, bugün TBMM’de staj ve çıraklık mağdurları ile basın toplantısı düzenledi. Gürer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın 2 gün önce gündemlerinde staj ve çırak mağdurlarının bulunmadığına yönelik açıklamasını hatırlatarak şunları söyledi:
“BAKANLIĞIN GÖREVİ MAĞDURLARIN SORUNLARINI ÇÖZMEK”
“Bu milyonları yaraladı çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın öncelikli görevi mağdur olan kesimlerin özellikle çalışma yaşamında seslerini duymak, onlar için çözüm üretmek ve onların uğradığı mağduriyeti ortadan kaldıracak çalışmaları yapmak. Böyle bir çalışmayı beklerken staj ve çırak mağdurları ile emeklilikte adalet arayanlar için gündemimizde yok açıklaması bizler için üzüncü, kırıcı ve düşündürücü olmuştur. Bu söylem arkadaşlarımızın haklı mücadelelerini ortadan kaldırmayacak.”
“18 YAŞIN ALTINDA O BEDENLERE EN AĞIR İŞLERDE DAHİ ÇALIŞTIRIYORSUNUZ, BUNLARI ÖĞRENCİ OLARAK TANIMLIYORSUNUZ”
Staj ve çırak mağdurlarına yönelik Bakan Işıkhan’ın yanıtlaması için verdiği soru önergesine gelen yanıtı hatırlatan Gürer, “Bakan, bunu bizlere yanıt olarak verirken, son 1 ayda 3’ün üzerinde iş kazalarında yaşamını yitirdi çırak ve stajyerimiz. 18 yaşın altında o bedenlere en ağır işlerde dahi çalıştırıyorsunuz, bunları öğrenci olarak tanımlıyorsunuz. Ama aynı siyasi iktidarın denetimindeki Türkiye İstatistik Kurumu ise bunları Türkiye’de genç işsizliğinin azaldığını ifade etmek adına işçi olarak gösteriyor” dedi. Gürer, şöyle devam etti:
“STAJ VE ÇIRAK MAĞDURLARI İLE TAŞERONDA KALANLARIN KADRO HAKLARI VERİLMELİ, ÇALIŞMA YAŞAMI SÖMÜRÜ DÜZENİ OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR”
“Staj ve çırağı Türkiye’deki işsizliği düşük göstermek için işçi göstereceksiniz. Ama emekliliğe yaşlılık sigortası işe başladığı gün başlasın dediğinde öğrenci göstereceksiniz. Bu kabul edilebilir bir durum değil. 18 yaşının altındaki bu staj ve çıkarların mutlak suretle işe başladıkları gün emekliliğe esas sigortanın başlaması hem haktır hem de bu hak buna da bu girer. Bir an önce bu verilmelidir bu mağduriyetler ortada kaldırılmalıdır. Eğer o bedenlere yüklenen iş normal çalışma gösterenlerle aynıysa ve ucuz işçi olarak bunlar sömürülüyorsa bu da ayrıca bir ayıptır. Bugün ülkemizde mesleki eğitim sorunlu hale gelmişse, ara eleman sorunu varsa, teknik eleman konusunda Türkiye açığı bulunuyorsa bunun bir nedeni de staj mağdurlarının, çırakların işe başladıkları gün hak ettikleri yaşlılık sigortasının başlamaması, hak ettikleri ücretin verilmemesidir. Bu ücret verilse bu hak tanınsa Türkiye’de ara eleman açığı oluşmaz. Böylesi açık ve net hak gasbının olduğu yerde siyasi iktidar çözüm üretmek zorundadır. Türkiye’de 22 yıldır çalışma yaşamı modern köleliğe dönmüştür. Bu kapsamda emeklilikte adalet arayan, bir günde 17 yıl emekliliği ötelenen staj ve çırak mağdurları ile taşeronda kalanların kadro hakları verilmeli, çalışma yaşamı sömürü düzeni olmaktan çıkarılmalıdır.”
CHP’li Bektaş da konunun hukuki boyutunu ele alarak şunları dile getirdi:
“EMEKLİLİKTE STAJ VE ÇIRAKLIK MAĞDURU OLAN YURTTAŞLARIMIZIN HAKLARININ GASPINA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİDİR”
“Burada hukuken tartışılmayacak bir belge niteliğinde stajlarının başladığı, staj ve eşraflık mağdurlarının çalışma hayatına girdiğini hukuken tescilleyen kendilerine bir belge veriliyor. Ama EYT yasasıyla bu görmezden gelinerek prim yatırmadıkları gerekçesiyle hukukun gasp edildiği bir anlayışla, sanki o insanlar çalışmayı hayatının içerisinde hiç bulunmamış, çalışma sisteminin içine hiç girmemiş gibi devlet aklını, insan aklını ve hukuk güvencesini reddeden bir yaklaşım sergiliyor. Bu noktada kendi verdiği belgeyi reddeden bir devlet anlayışıyla karşı karşıyayız. Bunlar verildiği dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olmayabilir. Ama devlette devamlılık esastır ve her şeyin üstünde bir hukuk vardır. Biz buradan mahkemeleri de anayasa önünde eşitsizlik ilkesine aykırı bu yaklaşımı iptal etmeye davet ediyoruz. Ama maalesef vekilimizin iş yaşamında bahsettiği koşullar, hukuk yaşamında da maalesef yargı, yürütme, yaşama dengesinde denge tamamen yürütme lehine bozulmuş ve artık mahkemeler bütçeye yük getirir korkusuyla yürütmenin talimat vermediği hiçbir alanda ezilenlerin kazanım sağlayacağı bir karar veremez hale gelmiştir. Biz bu yaklaşımı da kınıyoruz. Hukuk ve yargıçlar devletle vatandaş arasında eşit mesafede durmak zorundadır. Ve hukuken zaten tescilli olan emeklilikte staj ve çıraklık mağduru olan yurttaşlarımızın haklarının gasbına bir an önce son verilmelidir. Bu çağrıyı hem yargı organlarına hem de yürütmeye, Cumhurbaşkanı’na bu çağrımızı buradan yineliyoruz.”
Staj ve çıraklık mağduru İlker Gürdal da şunları ifade etti:
“BİZ TALEP DEĞİL HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ”
“Bize bu kartı verirken ‘Arkadaşlarınızdan önce emekli olacaksınız’ dediler. O şekilde biz de emeklilik sayılacak diye bekledik. Ama sonuçta EYT’den yararlanamadık. 2 tane giriş sayılmaz hiçbir zaman. Nasıl bir T.C. tek sayılıyorsa bizim de sigorta girişimiz hiçbir zaman 2 giriş sayılmaz. Biz talep değil hakkımız olanı istiyoruz.”