Kadın Hareketi Ve Milletvekilleri El Ele
Oğuz Kaan Salıcı, Kreş Fiyatlarına Tepki Gösterdi: “Kreş Fiyatları Uçmuş Durumda. Akp, ‘Üç Çocuk Yapmanızı İstiyorum Ama Kreş Açmıyorum’ Diyor”
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, “Kreş fiyatları uçmuş durumda. Aylık 15, 20, 30 hatta İstanbul’da 1 milyon liraya kadar çıkıyor. Bakıcı tutsan en az aylık 25 bin lira. Türkiye’de asgari ücret net 17 bin lira. Çalışan her iki kişiden biri asgari ücretli. Yani çalışan bir anne çocuğunu kreşe vermek isterse, ya kazancının tamamını hatta daha fazlasını kreşe verecek ya da çocuğuna bakmak için işini bırakmak zorunda kalacak. Bu sistem kadınları çalışma hayatının dışında kalmaya açıkça zorluyor. AKP ‘üç çocuk yapmanızı istiyorum ama kreş açmıyorum’ diyor. Bugün tek kişinin maaşıyla aile geçindirmek mümkün değil. Çalışmak erkeklerin olduğu gibi kadınların da hakkı. Çalışan erkeğe ya da kadına değil, çalışan insana ihtiyacımız var. Büyük bir reform gerekiyor” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, kreş fiyatlarındaki artışlara dikkat çekerek bunun kadınları çalışma yaşamının dışında bırakmaya zorladığını ifade etti. Salıcı, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda şunları söyledi:
“BU SİSTEM KADINLARI ÇALIŞMA HAYATININ DIŞINDA KALMAYA ZORLUYOR”
“Kreş fiyatları uçmuş durumda. Aylık 15, 20, 30 hatta İstanbul’da 1 milyon liraya kadar çıkıyor. Bakıcı tutsan en az aylık 25 bin lira. Türkiye’de asgari ücret net 17 bin lira. Çalışan her iki kişiden biri asgari ücretli. Yani çalışan bir anne çocuğunu kreşe vermek isterse, ya kazancının tamamını hatta daha fazlasını kreşe verecek ya da çocuğuna bakmak için işini bırakmak zorunda kalacak. Bu sistem açıkça kadınları çalışma hayatının dışında kalmaya zorluyor.
“AKP, ‘ÜÇ ÇOCUK YAPMANIZI İSTİYORUM AMA KREŞ AÇMIYORUM’ DİYOR”
TÜİK’e göre 0-3 yaş arası çocuk sahibi annelerin istihdam oranı, genel kadın istihdam oranından iki puan daha düşük. Bu da yaklaşık 200 bin annenin iş gücü piyasasından çocuğuna bakmak için çekildiğini gösteriyor. Zaten ülkemizde 10 kadından 7’si çalışmıyor. Çalışanlar da işleri ve evleri arasında tercih yapmak zorunda kalıyor. Oysa mevzuata göre 150’den fazla kadın çalışanın olduğu işyerleri annelere kreş hizmeti vermek zorunda. Bankalardan, atölyelere kadar bu böyle. Ama kurala uymayan iş verene uygulanan ceza sadece aylık 18 bin lira. Yani yaptırım, caydırmıyor. Aksine yuva açmamayı teşvik ediyor. AKP ‘üç çocuk yapmanızı istiyorum ama kreş açmıyorum’ diyor.
Bugün tek kişinin maaşıyla aile geçindirmek mümkün değil. Çalışmak erkeklerin olduğu gibi kadınların da hakkı. Çalışan erkeğe ya da kadına değil, çalışan insana ihtiyacımız var. Büyük bir reform gerekiyor. Beş yılda kreş sayısını üç katına çıkaran CHP’li belediyelerin yaptığı gibi bol bol kreş açılması gerekiyor. İşyerlerinde anneler için bakım desteğine, emzirme odalarını sağlamamız gerekiyor. Ücretli doğum izni sürelerini artırılması, babaların da doğum izni alabilmesini, doğum sonrası iş kaybetmeme garantisini konuşmamız gerekiyor. İş mülakatlarında kadınlara hamilelik planlarını sormayı da tarihe gömelim artık. Bu mesele evin geçimidir. Evladın bakımıdır. Geleceğin garantilenmesidir. Kadınlar için Türkiye’nin çağdaşlık sınavıdır, eşitlik davasıdır.”