22 Kasım 2024 Cuma

Cumhur Uzun’dan ‘8. Yargı Paketi’ Değerlendirmesi: “20 Lira Olan Ceza 100 Liraya Çıkarılırken Bayram İkramiyeleri 2 Bin Liradan 3 Bin Liraya Çıkarıldı. Bu Açık Bir Çelişkidir”

CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, “8. Yargı Paketi, yine birçok farklı alanda düzenlemeler yapan bir torbayla komisyona getirildi. Bu teknikle iktidar, yasama kurnazlığına kaçarak on kaşık zehre bir kaşık bal koymakta ve bunu yutmamızı istemektedir. Getirilen bu teklif, Anayasa’ya aykırılığı dahi incelenmeden önümüze sunulmuş bir tekliftir. Bütününü değerlendirdiğimizde, teklifin bir başka maddesinde 20 lira olan ceza 100 liraya çıkarılırken yani 5 kat artırılırken bayram ikramiyeleri 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarıldı. Bu açık bir çelişki, bu açık bir haksızlıktır” dedi.

Kamuoyunda ‘8. yargı paketi’ olarak bilinen 42 maddelik “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, iki gün süren görüşmelerin ardından dün Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. CHP Muğla Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Cumhur Uzun, komisyonda kabul edilen teklifle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

“TORBA TEKNİĞİ NİTELİKLİ YASA YAPMANIN ÖNÜNE ENGEL VE ANAYASA’YA AÇIKÇA AYKIRIDIR”

“8. Yargı Paketi, yine birçok farklı alanda düzenlemeler yapan bir torbayla komisyona getirildi. Bu kanun tekniği, nitelikli yasa yapmanın önüne engel ve Anayasa’ya açıkça aykırıdır. Bu teknikle ayrıca iktidar, yasama kurnazlığına kaçarak on kaşık zehre bir kaşık bal koymakta ve bunu yutmamızı istemektedir. Getirilen bu teklif, Anayasa’ya aykırılığı dahi incelenmeden önümüze sunulmuş bir tekliftir. Öncelikle bu teklifin Anayasa’ya aykırılığını ortaya koymak ve bu yöntemden bir an önce vazgeçmek gerekirdi, yapılmadı. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Çünkü, üzerine yemin ettiğimiz Anayasa’mızın 7’nci maddesi, bize yasama yetkisinin Türk milleti adına TBMM’de olduğunu ve bu yetkiyi devredemeyeceğimizi çok açık ifadelerle emrediyor.

“ÜLKEMİZİN DOĞRU YÖNETİLMEDİĞİ, BU TEKLİFLE GETİRİLEN BAZI MADDESEL DÜZENLEMELERLE DAHA DA GÜN YÜZÜNE ÇIKMIŞTIR”

Teklifte birçok alanda düzenleme var ve bu alanların her biri kendi açısından başka başka alanların uzmanlık konularını irdeliyor. Ama konunun uzmanlarının katkı sunmasına maalesef komisyonda olanak verilmiyor. Ülkemizin doğru yönetilmediği, bu teklifle getirilen bazı maddesel düzenlemelerle daha da gün yüzüne çıkmıştır. Eğer 2005 yılında kanunlarımıza konulmuş olan TL cinsinden paralar bugün artırılmak zorunda kalınıyor ve bunun gerekçesine ‘Ülkede yaşanan ekonomik gerçekler ve paranın alım gücündeki eksilmeler nedeniyle rakamların artırılması gerektiği’ gibi bir gerekçe konulmak durumunda kalınıyorsa o takdirde bu ülkede ekonominin doğru yönetilmediğinin açıkça ikrarı var demektir.

“FAİZ NEDEN, ENFLASYON SONUÇ’ GİBİ İKTİSATÇILAR TARAFINDAN BİLE REDDEDİLEN BİR DURUM YAŞADIK”

Ekonomik olarak iyi yönetilmiyoruz. Biz bu ülkede dünya ekonomi tarihinde hiç kabul görmeyen ‘Faiz neden, enflasyon sonuç’ gibi iktisatçılar tarafından bile reddedilen, bizzat AKP bakanı tarafından ‘irrasyonel, akıl dışı’ olduğu ifade edilmek suretiyle terk edilerek ‘Hatta bundan sonra daha rasyonel, akılcıl çözümlerle ilerleyeceğiz’ denmek durumunda kalınan bir durum yaşadık. İşte, iki gündür komisyonumuzun gündeminde, yasamızda değişikliğe gidilmesine sebep olan, para cezalarının çevrilmesinde esas alınan günlük rakamın 20 TL’den 100 TL’ye, 100 TL’lik kısmının da 500 TL’ye çıkarılmasına sebep olan olgunun altında yatan temel gerçek, ülkenin ekonomik olarak doğru yönetilmemiş olmasıdır.

“HUKUK DEVLETİNDE HAK İHLALİ OLUŞTURMADAN YARGILAMALAR YAPABİLMENİN ÇARELERİNİ ÜRETMEK ZORUNDAYIZ”

Anayasa Mahkemesi (AYM), geçtiğimiz günlerde vermiş olduğu bir pilot kararla önünde bulunan hak ihlali dosyalarının sayısını da zikretmek suretiyle âdeta havlu attı ve dedi ki ‘Benim bu dosyalara bakma ihtimalim artık kalmadı. Ben eğer bu dosyalara bakmak durumunda kalırsam başkaca hiçbir şey yapamam. Bunu sürdürmem hiç mümkün değildir.’ Düzenleme yapmaya çalışıyoruz fakat unutulan bir gerçek var: Biz, hak ihlali nedeniyle oluşan dosyalarımızın çokluğunun çarelerini aramak yerine hukuk devletinde ve ülkemizde hak ihlali oluşturmadan yargılamalar yapabilmenin çarelerini de üretmek zorundayız. Asli görevimiz bataklığı kurutmak olmalı; sivrisinekle mücadele şeklindeki çalışmalar bizi sonuçsuz, etkisiz ve bir süre sonra tıkanmalara mecbur bırakır. O nedenle, bugün birçok alanda haklı olarak eleştirilere sebebiyet veren ve en masum olanında bile makul sürede yargılanmamak suretiyle oluşturulmuş hak ihlallerinin doğduğu bir ülke ve yargı sistemimizin önüne geçmek durumundayız.

“AVUKATLARIMIZIN SORUNLARINA DAİR DÜZENLEME YOK, EMEKLİLERİMİZE ÖDENECEK BAYRAM İKRAMİYESİNİN ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNE ÇEKİLMESİ TEKLİFİMİZ İSE KABUL EDİLMEDİ”

Teklifin birçok maddesi, AYM’nin iptal kararlarına dayandırılarak düzenlemek isteniyor fakat AYM’nin kararları doğru yorumlanmayarak kararların özüne dönük bir düzenleme yapılmadığı gibi yeni mağduriyetler doğuracak nitelikte önümüze getiriliyor. Teklifin kapsamında kişisel verilerin korunması hakkında düzenlemeler ve afet bölgelerinde sanayi alanlarındaki iş yerleriyle ilgili düzenlemeler var. ‘Burada teknik birçok değerlendirmeye ihtiyaç var. O nedenle bununla ilgili de bir alt komisyon çalışması hepimiz açısından aydınlatıcı ve hepimize yaptığımız işin arkasında durma noktasında güç verir’ dedik, kabul edilmedi. Avukatlarımızın sorunlarına dair hiçbir düzenleme yok, emeklilerimize ödenecek bayram ikramiyesinin asgari ücret düzeyine çekilmesi teklifimiz ise kabul edilmedi. Teklifin içinde emeklilerimize verilecek olan bayram ikramiyelerinin 2 bin TL’den 3 bin TL’ye çıkarılması da var. Bir ülke kendi emeklisine açlık sınırının altında para veriyor ve ‘bununla geçinin’ diyorsa o ülke yaşlısına saygı göstermiyor, emeklisine saygı göstermiyor demektir.

“20 LİRA OLAN CEZA 100 LİRAYA ÇIKARILIRKEN BAYRAM İKRAMİYELERİ 2 BİN LİRADAN 3 BİN LİRAYA ÇIKARILDI. BU AÇIK BİR ÇELİŞKİDİR”

Emeklilerimize resmî rakamlara göre belirlemiş olduğumuz açlık sınırının altındaki bir parayla ‘bununla geçinin’ demek, ‘Boğazınızdan kesiniz, biz size bakamıyoruz, siz bu ülke var olsun diye bizi yetiştirdiniz, büyüttünüz buralara gönderdiğiniz ama biz size yetemiyoruz’ demenin ikrarıdır. Kaldı ki bu düzenlemeyi yaparken bile bu düzenlemenin günlük koşullara uygun hâle getirilmesi konusunda da ne yazık ki doğru adım atmıyoruz. Teklifin bütününü değerlendirdiğimizde, teklifin bir başka maddesinde 20 lira olan ceza 100 liraya çıkarılırken yani 5 kat artırılırken bayram ikramiyeleri 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarıldı. Bu açık bir çelişki, bu açık bir haksızlıktır. Bu rakamın 17 bin liraya çıkarılması için verdiğimiz teklif ise kabul edilmedi.”

 

İlgili Haberler