22 Kasım 2024 Cuma

Karatepe, Cevdet Akçay’ın Sözlerini Değerlendirdi: “Kendilerinden Önceki Yönetimlere Atıfta Bulunarak Zımnen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Politik Kararlarının Ekonomiyi İçinden Çıkılması Çok Zor Olan Sorunlar Yumağına Sürüklediğini İtiraf Etmiş Oldu”

NİSANUR YILDIRIM

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın “Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti (AOFM)- mevduat faizi linki kopmuş, politika faizi-enflasyon linki kopmuş, faiz-kur linki kopmuş. Biz yedi aydır bu kopan linkleri tekrar ihdas ediyoruz. Bu linkler, tekrar ihdas edilecek” sözlerini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Karatepe, “Uyguladıkları politikalara rağmen enflasyonun yüksek seyrediyor olmasının sorumluluğunun kendilerinde olmadığını, işleri bu derecede bozan önceki yönetimler olduğunu açık bir biçimde ifade etmişlerdir. Ama biz biliyoruz ki o zamanda uygulanan politikaların mimarı kim idiyse bugün uygulanan politikaların mimarı da aynı kişi. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan. Dolayısıyla Cevdet Akçay, sorumluluğu biraz dillendirmese bile, kendilerinden önceki politikaları uygulayan yönetimlere atıfta bulunarak aslında zımnen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politik kararlarının ekonomiyi içinden çıkılması çok zor olan sorunlar yumağına sürüklediğini itiraf etmiş oldu” dedi.

CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın, bugün yapılan yılın ilk enflasyon raporu toplantısında söylediği, “Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti (AOFM)- mevduat faizi linki kopmuş, politika faizi-enflasyon linki kopmuş, faiz-kur linki kopmuş. Biz yedi aydır bu kopan linkleri tekrar ihdas ediyoruz. Bu linkler, tekrar ihdas edilecek” sözlerini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Karatepe, Akçay’ın sözlerinin, Erdoğan’ın uyguladığı politikaları ekonomiyi çıkılmaz bir sorunlar yumağına sürüklediğinin itirafı olduğunu belirtti. Karatepe, şunları söyledi:

“‘Rasyonele dönmekten başka çaremiz yok’ ifadesiyle göreve başlayan yeni ekonomi yönetimine başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere piyasacı iktisatçıların da bel bağladıklarını hatırlıyoruz. Bu yeni ekonomi yönetimi ile birlikte karşı karşıya kaldığımız ekonomik sorunlar başta enflasyon olmak üzere çözülecek, Türkiye refaha ulaşacak, enflasyon sorununu geride bırakmış olacaktı. Fakat göreve başlamalarının üzerinden 7 aydan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen geldiğimiz nokta itibarıyla baktığımızda enflasyonun düşmesini bir kenara bırakalım, ciddi şekilde yükseldiğini görüyoruz. Mayıs ayı sonunda yüzde 39,59 olan enflasyon, ocak ayı sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 64,8’e yükselmiş durumdadır. Tabii bu dönemde yükselen sadece enflasyon oranı olmadı. Aynı zamanda Merkez Bankası’nın politika faiz oranı 5 kat arttırılarak yüzde 8,5’tan yüzde 45 seviyesine yükseltildi. Vergi oranlarında artışlar oldu vs. Ama bütün bunlara rağmen enflasyonda bir gerilemenin olmadığını görüyoruz.

“ENFLASYONUNUN 2026 YILI SONUNDA ANCAK MAKUL SEVİYELERE GELEBİLECEĞİNE DAİR BEKLENTİ VAR”

Bugün yayınlanan enflasyon raporu ve ona ilişkin sunuma baktığımızda da enflasyonunun 2026 yılı sonunda ancak, diğer ifadeyle 2027 yılında belki makul seviyelere gelebileceğine dair beklenti var. İnsanlar da haklı olarak soruyor. ‘Faiz oranlarını bu kadar arttırdınız. İnanılmaz derecede vatandaşın üzerine ağır yükler yükleyen politikaları hayata geçirdiniz. Ama buna karşın enflasyon hala düşmüyor. Sizin beklentinize göre mayıs ayına kadar yüzde 73’e çıkacak. Ondan sonra belki baz etkisiyle bir miktar gerileyecek.’ Dolayısıyla enflasyonla mücadele konusunda bir başarının olmadığı net.

“ENFLASYONUN YÜKSEK SEYREDİYOR OLMASININ SORUMLULUĞUNUN KENDİLERİNDE OLMADIĞINI, İŞLERİ BU DERECEDE BOZAN ÖNCEKİ YÖNETİMLER OLDUĞUNU AÇIK BİR BİÇİMDE İFADE ETMİŞLERDİR”

Bu soruya muhatap olan Merkez Bankası yönetimi, bunun gerekçesini de net bir biçimde açıkladı. Yapılan toplantıda Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın verdiği bir yanıt aslında sorumluluktan kaçındıklarını net bir biçimde ortaya koydu. Akçay’a göre, ‘Ekonomi kitaplarında okutulan, onların okudukları bütün ilişkiler ya da bağlantılar kopmuş durumda. Faiz oranıyla kur arasında, enflasyonla faiz oranı arasında bir ilişki kalmamış vs. Her şey o kadar bozulmuş ki yakın zamanda bunun düzelmesi de mümkün değil’ diyerek uyguladıkları politikalara rağmen enflasyonun yüksek seyrediyor olmasının sorumluluğunun kendilerinde olmadığını, işleri bu derecede bozan önceki yönetimler olduğunu açık bir biçimde ifade etmişlerdir.

“KENDİLERİNDEN ÖNCEKİ POLİTİKALARI UYGULAYAN YÖNETİMLERE ATIFTA BULUNARAK ZIMNEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN POLİTİK KARARLARININ EKONOMİYİ İÇİNDEN ÇIKILMASI ÇOK ZOR OLAN SORUNLAR YUMAĞINA SÜRÜKLEDİĞİNİ İTİRAF ETMİŞ OLDU”

Ama biz biliyoruz ki o zamanda uygulanan politikaların mimarı kim idiyse bugün uygulanan politikaların mimarı da aynı kişi. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan. Dolayısıyla Cevdet Akçay, sorumluluğu biraz dillendirmese bile, kendilerinden önceki politikaları uygulayan yönetimlere atıfta bulunarak aslında zımnen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politik kararlarının ekonomiyi içinden çıkılması çok zor olan sorunlar yumağına sürüklediğini itiraf etmiş oldu. Buradan çıkış mümkün mü? 2027 yılını işaret ediyorlar. O tarihe kadar belki enflasyonda makul seviyelere inmek mümkün olur. Ama yakın zamanda yüksek enflasyon, bizim hayatımızın bir parçası olmaya devam edecek gibi görünüyor.”

 

İlgili Haberler