MENTEŞE’DE ÇİMENTO FABRİKASI İÇİN VERİLEN ‘ÇED OLUMLU’ KARARINI DANIŞTAY BOZDU
Emekli Hâkim Önder Tekin, Tüik’in Enflasyon Verilerini İstinafa Taşıdı: “Tarih Adaletten, Hukuktan Uzak Kararlarla Açlık, Yoksulluk Sınırının Altında Aylık Almaya Mahkum Edildiklerini Yazmasın”
Emekli hâkim Önder Tekin, TÜİK’in 2023 yılı ilk 6 aylık enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı ve bu yüzle de emekli aylıklarının düşük kaldığı gerekçesiyle Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde verilerin iptali istemiyle dava açmıştı. TÜİK verilerinin bir idari işlem olduğunu öne süren Tekin’in davası reddedildi. Tekin, mahkemenin bu kararını istinafa taşıdı. Tekin istinaf dilekçesinde, “TÜİK enflasyonu ezerken, çalışan yargıcın da emekli yargıcın da alım gücünü ezmektedir” dedi. Dilekçesinde “Hukukun üstün tutulduğu adil bir karar beklediğini” belirten Tekin, “Tarih TÜİK eliyle memurun, emeklinin yoksullaştırıldığını yazdı. Bu oranlara sessiz kalmayan, boyun eğmeyenlerin olduğunu da yazdı. Adaletten, hukuktan uzak kararlarla açlık sınırının yoksulluk sınırının altında aylık almaya mahkum edildiklerini yazmasın” yorumunu yaptı.
TÜİK 2023 yılı enflasyon verilerini açıkladı ve buna bağlı olarak milyonlarca emeklinin 2024 yılında alacağı aylıklar geçen hafta belli oldu. Emekli hakim Önder Tekin de TÜİK’in 2023 yılı ilk 6 aylık enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı ve emekli aylıklarının düşük kaldığı gerekçesiyle Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde verilerin iptali istemiyle dava açmıştı. Tekin, TÜİK verilerinin bir idari işlem olduğunu savundu ancak davası reddedildi. Tekin, bunun üzerine ret kararını istinafa taşıdı.
“GERÇEK ENFLASYON YÜZDE YÜZLERİ AŞMIŞ İKEN…”
Tekin’in istinaf dilekçesinde yer alan argümanlar özetle şöyle:
“Gerçek enflasyon yüzde yüzleri aşmış iken; TÜİK’ in bastırılmış enflasyonu ile aylıklarında cüzi artışlar yapılan milyonlarca emekli ile milyonlarca kamu görevlisinin ‘mülkiyet haklarını’ koruyabilmeleri için kullanabilecekleri ‘mahkemeye erişim hakları’nın engellenmesine yönelik bu yorum katı bir yorumdur. Katı bir yorumla başvuranın mahkemeye erişim hakkı imkansız hale getirilmiştir. ‘Kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem’ yokluğu nedeniyle yapılan dar bir yorumdan hareketle davanın reddedilmesi suretiyle başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik bu müdahale ölçüsüzdür. Orantılılık ilkesine aykırı bu müdahale Anayasa’nın 13. maddesindeki koşullara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında bulunan ‘mahkemeye erişim hakkı’ ihlaline neden olmuştur.
“TÜİK ENFLASYONU EZERKEN, ÇALIŞAN YARGICIN DA EMEKLİ YARGICIN DA ALIM GÜCÜNÜ EZMEKTEDİR…”
TÜİK enflasyonu ezerken, çalışan yargıcın da emekli yargıcın da alım gücünü ezmektedir… Yüzlerce yargıç, TÜİK enflasyon artış oranlarının düşük gösterilmesi nedeniyle alım güçlerinin erimesi karşısında yürütme organı temsilcileri nezdinde girişimde bulunmayan, seslerini duyurmayan derneklerinden istifa etmişlerdir. Neden? Çünkü aylıklarındaki yapılan artışı belirleyen TÜİK enflasyon artış oranı düşük gösterildiğinden.. Enflasyon istisnasız herkesi ezmektedir. Tarih, bugün enflasyonun yüksek olduğunu yazıyor. TÜİK eliyle enflasyon düşük gösterilerek, çalışan ve emekli herkesin de ezildiğini yazıyor. Anayasa’nın 2. maddesinde ‘hukuk devleti’ yazan ülkemizde üstünlerin değil, hukukun üstün tutulduğu adil bir karar bekliyoruz. Hukukla bağdaşmayan kararın, istinaf kanun yolu başvurumuz kabul edilerek, hukuk aleminde varlığının sonlandırılmasını bekliyoruz.”
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN BİREYSEL BAŞVURUYU BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRMASINI BEKLİYORUM”
Tekin, ayrıca konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Ben de dava yoluyla hem kendi alım gücümü korumak dolayısıyla tüm emekli ve memurların alım güçlerinin korunmasına katkı sağlamak amacıyla 2021 yılı ikinci 6 aylık enflasyon artış oranları iptali istemiyle dava açmıştım. 4688 sayılı Sendikalar Kanunu ve bu kanun hükümleri uyarınca imzalanan toplu sözleşme hükümleri uyarınca aylığımdan yapılan artış oranı TÜİK enflasyon artış oranından düşük kalması durumunda fark olarak aylığımda artış yapıldığı halde mahkeme TÜİK enflasyon artış oranının maaşıma doğrudan etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davamı reddetti. Ben de konuyu bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi’ne taşıdım. Bu bireysel başvurunun sonucunun milyonlarca memur ve emeklinin aylığına doğrudan etkisinin bulunduğunu dikkate alarak Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruyu bir an önce sonuçlandırmasını bekliyorum.
“TARİH, ADALETTEN, HUKUKTAN UZAK KARARLARLA AÇLIK SINIRININ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA AYLIK ALMAYA MAHKUM EDİLDİKLERİNİ YAZMASIN”
Haksızlığın devam ettiği yerde boyun eğmek, razı olmak yok. TÜİK’in enflasyon artış oranını düşük göstererek yoksullaştırma politikası devam ediyor. Ben de 2023 yılı ilk 6 aylık TÜİK enflasyon artış oranının iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi’ne ikinci davayı açtım. Mahkeme geçtiğimiz günlerde aynı gerekçelerle davamı reddetti. Bu karar, mahkemeye erişim hakkına, adil yargılama hakkına ve mülkiyet hakkına aykırıdır. Benim beklentim, TÜİK’in artış oranını hesaplarken kullandığı tüm verilerle enflasyon araştırma grubunun, İstanbul Planlama Ajansı’nın, TÜRK-İŞ’in, DİSK’in ve İstanbul Ticaret Odası’nın enflasyon ile ilgili tüm verilerin toplanarak bilirkişilere verilmesi ve bilirkişilerin enflasyon artış oranını hesaplayarak hak kayıplarının giderilmesidir. Benim gibi aylıklardaki artışlarda TÜİK, enflasyon artış oranları esas alınarak yapılan yargıçların da hukuka uygun karar vermelerini istiyorum. Bu nedenle davayı reddeden idare mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurdum. Tarih TÜİK eliyle memurun, emeklinin yoksullaştırıldığını yazdı. Bu oranlara sessiz kalmayan, boyun eğmeyenlerin olduğunu da yazdı. Adaletten, hukuktan uzak kararlarla açlık sınırının yoksulluk sınırının altında aylık almaya mahkum edildiklerini yazmasın.”
Tekin daha önce de TÜİK’in 2021 yılı enflasyon verileri hakkında dava açmıştı. Tekin’in bu açtığı dava da yargı mercileri tarafından reddedilmişti. Tekin ise 2021 yılı enflasyon verilerine ilişkin açtığı davanın reddedilmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunarak, “TÜİK eliyle yoksullaştırılan memur ve emeklilerin hak kayıplarını sonlandıracak kararın Anayasa Mahkemesi’nce verilmesini bekliyorum. Emeklilerin pazar ziyareti eski güzel günleri hatırlatan nostaljik ziyaretlere dönüşmüş durumda. Siyasi iktidara sesleniyorum, bu ülkenin emeklileri bu ülkenin ötekileri değil” demişti.